Çavuşoğlu: Avrupa Konseyi'nin izlediği konuların başında anayasa reformu var
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı, AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, yargı reformunun gerçekleştirilmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önündeki dava sayısının azaltılması yönündeki çalışmaların kararlılıkla
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-01-10 17:22:45
AKPM Başkanı, AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM Genel Kurulu'na hitap etti. AKPM Başkanı Çavuşoğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile birlikte geldiği TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, AKPM Başkanlığını yürüten ilk Türk milletvekili olarak TBMM'de bulunmaktan onur ve mutluluk duyduğunu belirterek, 23 Ocak'ta tamamlayacağı görevinde, son resmi ziyaretlerinden birini Türkiye'ye yapmaktan ayrı bir sevinç duyduğunu ifade etti. Avrupa Konseyi'nin, kurulduğundan bu yana demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin Avrupa çapında ve ötesinde geliştirilmesi ve ilerletilmesinde öncü rol oynadığını belirten Çavuşoğlu, yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi.
Türkiye'nin, 2004 yılında AKPM'nin denetim sürecinden çıktığına ilişkin kararında, bir taraftan Türkiye'nin gerçekleştirdiği reformlar sayesinde AKPM denetiminden çıkmasına karar verildiğini tescil ederken, diğer taraftan da Türkiye'den ilerleme beklediği konuları kapsayan 12 madde sıralandığını anımsatan Çavuşoğlu, '2010 yılında, gerekse geçtiğimiz 2011 yılı içinde bu alanların önemli bir bölümünde TBMM ve hükümetimiz önemli çalışmalar gerçekleştirdiler.' dedi.
Buna mukabil, halen atılması gereken adımlar bulunduğunu da gözden uzak tutmamak gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, 'Özellikle yargı reformunun gerçekleştirilmesi ve AİHM önündeki dava sayısının azaltılması yönündeki çalışmaların kararlılıkla devamı önem taşıyor.' diye konuştu. Çavuşoğlu, şunları söyledi: 'Diğer taraftan, Avrupa Konseyi organları tarafından önemle izlenen konuların başında, kapsamlı bir Anayasa reformu gerçekleştirilmesi geliyor. Yüce Meclisimiz tarafından kapsamlı Anayasa reformunun gerçekleştirilmesi, her şeyden önce Türk halkını hak ettiği ileri ve sivil demokrasiye ulaştıracaktır. Öte yandan, böyle bir gelişme Türkiyemizin kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyinin demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü değerlerine bağlılığını ve bunları daha da ilerletme kararlılığını bir kez daha kuvvetle ortaya koyacaktır. Avrupa Konseyi olarak özellikle Venedik Komisyonu aracılığıyla bu sürece katkı sağlamaya hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum. Bu süreçte Türkiye'nin Venedik Komisyonu ile işbirliğinin önem taşıdığına inanıyorum.'
AKPM Başkanlığını yürüttüğü 2 yıl hem Avrupa'da, hem dünyada yoğun gelişmelerin yaşandığı bir dönem olduğunu belirten Çavuşoğlu, 'Bu dönemde, dünyadaki gelişmelerle paralel olarak Türkiye'nin bölgesel ve küresel boyuttaki etkinliğinin, barışa ve refaha katkılarının arttığını, Avrupa Konseyi ve onun Parlamenter Meclisi olarak biz de yakından gözlemledik.' dedi.
Arap Baharı sürecinde, Türkiye'nin bölge halklarının meşru taleplerinin destekçisi olan ilkesel tutumu ve halkları kapsayıcı ve kucaklayıcı yaklaşımının Avrupa Konseyi çevrelerinde de takdirle izlendiğini belirten Çavuşoğlu, 'Esasen AKPM olarak Arap baharı başlamadan yaklaşık bir yıl önce bir vizyon geliştirerek, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerini sadece Avrupa içinde değil, Avrupa'ya komşu olan bölgelerde de geliştirmek için 'Demokrasi için Ortaklık' adı altında yeni bir üyelik statüsü geliştirdik. Arap Baharı çerçevesinde bölge ülkelerindeki gelişmeler dikkate alındığında, AKPM'nin kabul ettiği bu yeni üyelik statüsü ile son derece vizyoner bir yaklaşım sergilemiş olduğu açıkça ortadadır.' diye konuştu.
AKPM Başkanı olarak öncelikle, gerek anayasal ve kurumsal sorunlar yaşayan üye ülkelere, gerek birbirleriyle sorunlar yaşayan üye ülkelere, gerekse Avrupa Konseyi ile ilişkilerinde sorunları olan ülkelere 'parlamenter diplomasi' yoluyla yardımcı olmaya çalıştıklarını belirten Çavuşoğlu, 'Maalesef yaşanan sorunlar, sadece Avrupa ülkeleri içinde veya arasında yaşananlarla sınırlı değil. Tüm Avrupa'yı ilgilendiren büyük çaplı sorunlarla yüz yüzeyiz. Malumunuz, Avrupa ciddi bir ekonomik krizden geçiyor. Yaşanan ekonomik kriz çok çeşitli boyutlarıyla Avrupa'da halkları etkiliyor. Biz de AKPM olarak Avrupa'da görülen ekonomik krizin etkilerini irdeleyen çok sayıda rapor hazırladık, oturum düzenledik, karar ve tavsiye kararları kabul ettik.' dedi.
Bugün Avrupa'daki en büyük sorunların başında ırkçılık, hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı, ayrımcılık, İslamafobi geldiğini dile getiren Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin bir kısmında, aşırı, ırkçı ve yabancı düşmanlığı içeren söylemlerde genel bir artış gözlendi. Bazı üye ülkelerdeki ulusal seçimlerde ve keza Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, ırkçı fikirlere eğilim gösteren siyasi partilere yönelik siyasi desteğin artmakta olduğunu gördük. Daha da vahim olanı, bu tür partilere artan desteği gören ılımlı partilerin de kaybettikleri oyları tekrar kazanabilmek amacıyla, bu aşırı partilerin kimi ırkçı, ayırımcı, yabancı düşmanı söylemlerini benzer şekilde kullanmaya başlamaları olmuştur. Bu tehlikeli politikaların gerçek hayata yansıyan acı örnekleriyle karşılaştık. Bu tür sorunlarla mücadelede sadece kararlar almak, açıklamalar yapmak maalesef yeterli olmuyor. Bu sorunlarla mücadelede en etkili yol olarak dinler ve kültürlerarası diyaloğun geliştirilmesini gördüğümüzü daha önce ifade etmiştim. Nitekim AKPM Başkanlık önceliklerimizin en başında kültürlerarası diyaloğun geliştirilmesini ve dini boyutuna ağırlık verilmesini belirledik. AKPM Başkanı olarak yaptığımız ziyaretlerimizde, gittiğimiz ülkelerde siyasi liderlerin yanı sıra farklı dinlerin temsilcileri liderlerle ve sivil toplum örgütleri ile bir araya geliyoruz.'
Bugünün Avrupasının, dünyanın en istikrarlı ve en yüksek refaha sahip bölgelerinden birisi haline gelmesinde uluslararası kuruluşların büyük katkı sağladıklarını belirten Çavuşoğlu, 'Bu kapsamda Avrupa Konseyi, geliştirdiği AİHS ile ortak değerler etrafında birleşik bir Avrupa kurulmasına büyük katkı sağlamıştır.' dedi. Fakat şu ana kadar hiçbir uluslararası kuruluşun; ekonomik krizler, sosyal güvenlik mekanizmalarının aşınması, hoşgörüsüzlük ve şiddetin artması gibi sorunlara karşı toplumları tam olarak koruyamadıklarını dile getiren Çavuşoğlu, 'Uluslararası kuruluşlar iklim değişikliğinin önlenmesi, uluslararası terörizm ve organize suçlara da tam manasıyla karşı koyamamışlardır. Bu bakımdan bugünün değişen dünyasında uluslararası işbirliği ve entegrasyona her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğuna inanıyorum.' diye konuştu. Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
'Değişim ve düzen arayışlarının giderek hızlandığı mevcut uluslararası ortamda, hukukun üstünlüğü, temel insan hak ve özgürlükleri, eşitlik, adalet ve farklılıklara saygı gibi değerler giderek daha fazla önplana çıkıyor. Ekonomiden güvenliğe kadar, uluslararası ilişkilerin her boyutunda küresel ilişkileri düzenleyen kural, kurum ve davranışların bu evrensel değerleri yansıtması, toplumlarımızdaki güvenlik, refah ve istikrar için önem taşıyor.
Ulusal ve uluslararası parlamentolar ve parlamenterler de halkların temsilcileri olarak bu süreçte lider bir role sahip bulunuyorlar. Türkiye'nin, Avrupa Konseyi'nin oluşturduğu ortak değerler sistemine sağladığı değerli katkılarının TBMM'nin öncülüğünde önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceğine inanıyoruz. Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanlarındaki reformların devamı Türkiye'yi bölgesinde bir cazibe merkezi kılmaya devam edecektir.'
SON VİDEO HABER
Haber Ara