Dolar

34,9539

Euro

36,6250

Altın

3.015,11

Bist

10.018,17

Prof. Dr. Laçiner: Türkiye'de Şii-Sünni çatışması planlanıyor

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Şiilerle ilgili kendisine ait olmayan sözleri, kendisine aitmiş gibi gösteren Türkiye Caferi Lideri Selahattin Özgündüz'den özgür beklediğini ifade etti. Aksi takdirde dava a

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-01-02 08:56:42

Prof. Dr. Laçiner: Türkiye'de Şii-Sünni çatışması planlanıyor
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Şiilerle ilgili kendisine ait olmayan sözleri, kendisine aitmiş gibi gösteren Türkiye Caferi Lideri Selahattin Özgündüz'den özgür beklediğini ifade etti. Aksi takdirde dava açacağını belirten Laçiner, "Türkiye üzerinde Şii-Sünni çatışması planlandığı, benim bu büyük ve kirli oyunda seçilmiş kurbanlardan sadece biri olduğum açıktır. Tüm Türkiye'yi mezhep kışkırtmalarına karşı uyanık olmaya davet ediyorum." dedi.
Özgündüz, TRT'de yayımlanan "Açı" adlı programda, Prof. Dr. Laçiner'in Şiileri "sapkın ve dini bozucu" olarak nitelendirdiği iddiasında bulunmuştu. Bunun üzerine Rektör Laçiner, konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Kendisine ait olmayan sözlerin kendisininmiş gibi gösterildiğini vurgulayan Laçiner, açıklamasında şunları kaydetti: "Programda Ortadoğu'daki mezhep kavgalarını ve marjinal grupların diğer mezhepleri nasıl algıladığını tasvir ederken kullanmış olduğum ifadeleri şahsi görüşlerim olarak topluma lanse eden Özgündüz, programda geçen cümlelerin ilk kısımlarını tamamen keserek, içeriğinden tamamen kopararak, hiçbir şekilde bana ait olmayan görüşleri benim görüşüm gibi yansıtmakla kalmamış, basın yoluyla Türkiye Caferilerini ve Şii Müslüman kardeşlerimizi aleyhime provoke edebilecek son derece tehlikeli açıklamalarda bulunmuştur. Şahsımın Şii kardeşlerimize hakaret ettiği iddiasına konu olan cümlelerin geçtiği programda, o cümlelerden hemen önce bu cümlelerin bana değil, Ortadoğu'daki marjinal mezhepçi gruplara ait düşünceler olduğu açıkça ifade edilmektedir. Yapılan, kendi görüşlerimin ifadesinden ziyade, marjinal mezhepçilerin algıları ve görüşlerinin tahlili ve tasviridir. Benimse mezhepler konusundaki duruşum yıllardır aynıdır. Mezhepçiliği Ortadoğu'daki en önemli fitne kaynağı olarak görürüm ve mezhepler arasında gerilim oluşturabilecek her türlü söz ve davranıştan kaçınırım. O programdaki sözlerim, mezheplere hakaret etmek bir yana, tam tersine mezhepçi yaklaşımların ne kadar yanlış, ölümcül ve hatalı olduğuna dairdir. Bu çerçevede Sayın Selahattin Özgündüz'ün şahsıma dönük 'bağnaz ve yobaz', 'yobazlığı ve bağnazlığı beyninin merkezine oturtmuş bir insan' gibi pek çok hakareti de içeren ve kendisine yakıştıramadığım konuşmasını, bilgi eksikliğine ve özensizliğe bağlamak istiyorum. Özgündüz'ün söylediği gibi bir mezhep taassubu içinde asla olmadım. Bu nedenle, 'Mezhep bağnazlığı, taassubu kör etmiş; bir insan ancak bu kadar cahilce, nadanca konuşabilir.' sözlerini, yakışıksız ve haksız buluyorum. Sayın Özgündüz'ün ömrühayatında en çok hakkını yediği kişi, bu sözlerinden sonra ben oluyorum herhalde. Özgündüz'ün, bana ait olmayan fikirlerden, yarısı kesilmiş cümlelerden hareketle kurduğu cümlelere ek olarak hayatım boyunca hiçbir zaman söylemediğim ve söylemeyeceğim, 'Ermeni, Azeri'den iyidir. Azerbaycan Şii'dir, Ermeniler ehli kitaptır. Allah Ermenileri ıslah eder ama Şii'ye bu dünyada da ahirette de ıslah yoktur. Ermenistan, Azerbaycan'dan daha iyidir." türü ifadeleri de bana mal etmesini anlayabilmiş değilim. Böylesine ağır itham, hattâ iftiralardan dolayı bu dünyada da, öbür dünyada da davacıyım."

Haber Ara