MGK bildirisinde bölücü teröre yönelik mücadelenin devam edeceği vurgulandı
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ardından yayınlanan bildiride, güvenlik güçlerinin operasyonlarıyla bölücü terör örgütüne büyük darbe vurulduğunun altı çizilerek, bölücü terör örgütüne yönelik kararlı ve etkin mücadelenin önümüzdeki dönemde de taviz veri
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-28 19:26:49
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında bugün toplanan MGK toplantısının ardından yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada, toplantıda, ülke güvenliğini ilgilendiren iç ve dış gelişmelerin ele alındığı kaydedildi. Yayınlanan bildiride, vatandaşların canına, malına, hak ve özgürlüklerine kasteden terörist faaliyetler ve oluşumlara karşı güvenlik güçlerinin cesur, kararlı ve fedakarane bir şekilde ve etkin işbirliğiyle yürüttükleri operasyonlar neticesinde terör örgütüne büyük darbe indirildiğinin altı çizildi.
Ülkenin birlik ve bütünlüğünü, milletin kardeşlik ve huzurunu hedef alan bölücü terör örgütüne yönelik bu kararlı ve etkin mücadelenin önümüzdeki dönemde de taviz verilmeksizin her alanda sürdürüleceğinin bir kez daha teyit edildiği belirtilen bildiride: "Diğer yandan, terör örgütünün istismar alanlarının ortadan kaldırılması amacıyla yürütülen kapsamlı çalışmalar gözden geçirilmiş, bu yöndeki çabaların da demokrasiden, hukuk devleti anlayışından ve evrensel değerlerden ödün verilmeksizin kararlılıkla devam ettirileceği kaydedilmiştir. Aziz milletimizin her vesileyle, son olarak da Van depreminin yaralarının sarılması gayretleri bağlamında somut olarak sergilediği takdire şayan birlik ve kardeşlik anlayışının, terör örgütünün hain hedeflerine ulaşmasına izin vermeyeceğine olan kati inanç vurgulanmıştır." ifadelerine yer verildi.
"IRAK MAKAMLARINDAN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN IRAK'IN KUZEYİNDEKİ MEVCUDİYETİNİN SONA ERDİRİLMESİNE YÖNELİK ETKİN İŞ BİRLİĞİ BEKLENTİMİZ VURGULANDI"
Irak'daki gelişmelerin de ele alındığı kaydedilen bildiride şöyle denildi: "Irak'ın güvenlik ve istikrarına önem veren Türkiye'nin, Irak'taki siyasi gelişmeleri yakından takip ettiği ve Irak halkının takdire şayan çabaları ve uluslararası toplumun katkılarıyla son yıllarda elde edilen önemli kazanımların yitirilmemesi için tüm Iraklıların birlikte gayret sarf etmesi gerektiğine inandığı kaydedilmiştir. Bu kapsamda ABD askeri güçlerinin çekilmesinin hemen ardından yaşanan siyasi krizin çoğulcu demokrasi anlayışına ve hukukun üstünlüğüne saygı gösterilerek çözüme kavuşturulmasının önem taşıdığı, bu doğrultudaki çabalara her türlü desteğin verileceği vurgulanmıştır.
Ayrıca Irak'la terörle mücadelede somut mesafe kaydedilmesi gereği yinelenmiş, bu çerçevede Irak makamlarının terör örgütünün Irak'ın kuzeyindeki mevcudiyetinin sona erdirilmesini teminen etkin işbirliği sergilemeleri yönündeki kati beklentimiz, bir kez daha kuvvetle vurgulanmıştır."
Yine bildiride Suriye'deki şiddet olaylarına da değinerek, Suriye yönetiminden beklentiler şöyle ifade edildi: "Suriye'de sivil halka ve muhaliflere yönelik şiddet ve yıldırma eylemlerinin bir an önce durdurulmasının ve Suriye'nin geleceğinin, Suriye halkı tarafından belirlenmesinin önemine işaret edilmiş, bu çerçevede halkın meşru talepleri doğrultusunda demokratik geçiş sürecinin süratle başlatılması gerektiği belirtilmiştir."
"HÜKÜMETİN AÇIKLADIĞI TEDBİRLERE EK TEDBİRLER FRANSA'NIN ATACAĞI ADIMLARA BAĞLI OLARAK UYGULANACAK"
Fransa'da onaylanan yasa teklifinin tüm boyutlarıyla ele alındığı belirtilen açıklamada: "Fransa'da iktidar partisi tarafından gündeme getirilen ve 22 Aralık 2011 tarihli ulusal meclis oturumunda hükümet temsilcisi tarafından da açıkça desteklenerek kabul edilen yasa teklifi tüm boyutlarıyla ele alınmıştır. Anılan yasanın ifade özgürlüğüne, bilimsel çalışmalara ve ilgili uluslararası hukuk kurallarına aykırılığına dikkat çekilerek, bu gelişmenin, iki ülke arasındaki tarihe dayanan dostluk ilişkilerine büyük bir darbe vurduğu kaydedilmiştir. Bu konuda hükümetin bu aşamada açıkladığı ve Fransa'nın atacağı adımlara bağlı olarak benimseyebileceği ilave tedbirlerin kararlılıkla uygulanmasının önemi vurgulanmıştır. Tarihin, parlamentoların alacakları yanlı kararlarla yeniden yazılmasının yanlışlığı, bu kanun tasarısıyla daha vahim bir şekilde görülebilmiştir. Fransa'da aklıselimin hakim olması ve bu hatalı adımdan geri dönülmesi yönündeki beklentimiz sürmekle birlikte, tasarının kanunlaşması durumunda bu haksız tasarrufa her şekilde karşı çıkılması kararlaştırılmıştır." denildi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara