Sakarya son 35 yılın en kurak yılını yaşıyor (Özel)
Sakarya, meteorolojik verilere göre son 35 yılın en kurak yılını yaşıyor. Uzun yıllar yağış ortalaması 840 kilogram olan şehre bu yıl içinde metrekareye 600 kilogram yağış düştü. Kuraklıktan en çok Sapanca Gölü etkilendi. Göldeki su seviyesi kritik s
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-26 13:42:18
Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirinin Meteoroloji İl Müdürlüğü'nden aldığı bilgiye göre, Sakarya son 35 yılın en kurak yılını geçiriyor. Uzun yıllar yağış ortalaması 800 kilogram olan şehire 2009 yılında 970, 2010 yılında ise bin 24 kilogram yağış düştü. Son iki yılda uzun yıllar ortalamasının üzerinde gerçekleşen yağışlar bu yıl ciddi oranda düştü. Bu yıl içinde metrekareye 600 kilogram yağış düştü. Yıl içinde en fazla yağış Ocak ayında 106 kilogramla, en düşük yağış ise 8 kilogramla ağustos ve ekim aylarında gerçekleşti. Uzun yıllar ortalamasına göre en fazla yağış bin 172 kilogramla 1997 yılında görüldü. Yaşanan kuraklık en çok Sapanca Gölü'nü etkiledi. Göldeki dikey su seviyesi 30,50 metreden düşerek kritik eşik olan 30 metreye kadar yaklaştı.
Ekosistemi tehlikeye giren gölden kuraklık nedeniyle suyu azalan Kocaeli'nde ki Yuvacık Barajı'na su çekilmesi, Sakarya'nın içme suyu ihtiyacının yine buradan karşılanması ve Kocaeli'ndeki bir sanayi kuruluşunun endüstriyel amaçlı su alması göl üzerindeki baskıyı arttırıyor. Bunun yanında gölün beslendiği yeraltı suları da su firmaları tarafından çekiliyor. Bilim adamları önlem alınmaması durumunda baskının dünyanın en güzel içme suyuna sahip olan Sapanca Gölü'nü uzun vadede kuraklığa kadar götürebileceği uyarısında bulunuyor.
Sapanca bölgesinde iklim bilimi üzerine uzun yıllar çalışma yapan İstanbul Aydın Üniversitesi Anadolu Bil Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Yrd. Doç.Dr. Güven Özdemir, gölün yeraltı suları ve dere sularıyla beslendiğini söyledi. Kuraklığın yanında gölden insani ve endüstriyel amaçlı su çekilmesi ve yer altı sularının su firmaları tarafından alınması nedeniyle gölün tehlikeye girdiğini kaydeden Özdemir, "Gölün havzası ve aldığı su miktarı aşağı yukarı belli. Kurak bir yıl geçiyor. Göldeki su miktarı çok azaldı, çok su çekiliyor. Önlemler alınmazsa göl 5 yılda olmasa da 50 yılda eski yapısını kaybedecek. Bu durum gölü kuraklığa götürüyor. Ekosistem bitmek üzere. Balık çeşitliliği azaldı. Suyun fiziksel ve kimyasal yapısı değişiyor." dedi.
Sanayi kuruluşlarının gölden su almasına kesinlikle izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan Özdemir, şöyle devam etti: "Sanayi kuruluşları kendi sularını deniz suyunu arıtıp karşılayabilirler. Göl suyunun kesinlikle sanayiye verilmemesi lazım. Bunun yanında gölü besleyen bütün damarlar kurutuluyor. Su firmaları yer altı sularını alıyor. Mesken sahipleri sulamayı şebeke suyu ile yapılıyor. Yıllardır 'çare bulunmalı' deniliyor ama herkes havanda su dövüyor. Göl ne yapacağını şaşırdı. El birliğiyle çalışma yapmak lazım. İçme suyu olarak da göle yüklenilmemesi lazım. Başka kaynaklar bulunmalı. Barajlar yapıp su biriktirmek lazım."
"SANAYİ KURULUŞLARI GÖLDEN ELİNİ ÇEKMELİ"
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Müdürü Rüstem Keleş ise gölün su seviyesinde ciddi düşüş olduğunu ancak bu durumun içme suyunun temini açısından bir sıkıntı oluşturmadığını söyledi. Göldeki su bütçesinin Kocaeli ve Sakarya'nın içme suyunu karşılayacak şekilde planlanması gerektiğini vurgulayan Keleş, "Gölü uzun vadeli olarak düşünmemiz gerekiyor. Göl suyunu ekolojik dengeyi riske etmeden içme suyu olarak kullanacaksak endüstriyel kullanımı bitirmeliyiz. Yağışlar fazla olsa da bu doğrudur. Gölün insani öncelikli olarak kullanılması gerekiyor." diye konuştu.
Gölün Kocaeli bölgesinde kalan kısmından büyük sanayi kuruluşlarının kontrolsüzce su aldığını belirten Keleş, şöyle konuştu: "Sanayi kuruluşları kesinlikle gölden elini çekmelidir. Gölün gelecek nesillere ekolojik olarak, sağlıklı şekilde ulaştırılabilmesinin temel şartı budur. Bu tez bilim adamlarının da söylediği bir tezdir. İşin dramatik taraflarından biri de sanayi kuruluşlarının gölden ne kadar su çektiği tam olarak bilinmiyor. Gölün yıllık kullanılabilir aktif su bütçesi 120 milyon metreküp. Bunun 65 milyon metreküpünü biz içme suyu olarak kullanıyoruz. 30 milyon metreküp de Yuvacık Barajı için tahsis edildi. 25–30 milyon metreküpte sanayinin su çektiğini tahmin ediyoruz. Gölün yıllık toplam su bütçesi de mevsimlerin normal olduğu dönemler içindir. Kurak mevsimde bu oran 100 milyon metreküpe düşer."
ÇİFTÇİ ENDİŞELİ
Kuraklığın su kaynaklarını azaltması çiftçiyi de kara kara düşündürüyor. Sakarya Ziraat Odası Başkanı Hamdi Şenoğlu, kuraklığın çiftçiyi en çok ilkbaharda etkileyeceğini kaydetti.
Şenoğlu, "Kuraklık kışın az da olsa bizi etkiledi. Araka ekildi. Yarısı çimlendi, yarısı çimlenmedi. Kuraklık asıl baharda etkisini gösterecek. Yer altı suları doymayacak. Su kaynakları doymayınca sıkıntı oluşturacak. Bu nedenle baharda bütün ürünler etkilenebilir. Damla sulamanın önemi burada ortaya çıkıyor." ifadesini kullandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara