Uluslararası Üniversiteler Konseyi'nden Fransa'ya kınama

Uluslararası Üniversiteler Konseyi, Fransa'da, sözde soykırım iddialarını reddedenlere para ve hapis cezası verilmesini öngören tasarının kabul edilmesini kınadı. Konseyin Kurucu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, "Hangi çağdaş rejimde, hangi uygar ülkede bilim adamlarının, tarihçilerin, düşünür ve entellektüellerin düşünce ve kararlarına kilit vurulup, yasak getirilip kararı politikacılar alır?" diye sordu.
    Uluslararası Üniversiteler Konseyi Kurucu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, sözde Ermeni soykırımını inkâr etmeyi suç sayan yasa teklifinin Fransız Parlamentosu'nda kabul edilmesi ile ilgili, "Türk milletinin tarihine soykırım lekesini sürmeye çalışan zavallı Fransız politikacılar, bugün cehaletlerinin kurbanı olmuşlardır. Evrensel değerler, hukuki normlar ve çağdaş bir kafa yapısına sahip olsalardı, önce kendi tarihlerine bakar, böyle bir kararı ancak kendi ülkeleri ve geçmişleri için almaları gerektiğini anlar ve uygularlardı." dedi.
    Türk milletinin tarihinde, vicdanları sızlatan olaylar olduğunu, ancak asla bir soykırım bulunmadığını kaydeden Azizoğlu, "Tam aksine Ermeni çeteleri tarafından Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgelerinde yerel halka yapılan insanlık dışı katliamlar yaşanmış ve yerel halk tarafından verilen karşılık ulusal ve resmi devlet karşılığı olmamıştır. Tehcir ve sonrasında gelişen olaylar tamamen yerel olaylardır. Buna mukabil, Ermeni çeteleri ve terör örgütü ASALA'nın yakın tarihte dünyanın medeni geçinen ülkelerinde Türk diplomatlarına yaptığı insanlık dışı saldırılara, başta Fransa olmak üzere batı toplumlarının verdiği destek ve duyarsızlık hala canlılığını korumakta ve Fransa Parlementosu'nun aldığı bu ucube karar, bu terör eylemlerinin devamı niteliğindedir." şeklinde konuştu.
    Fransa tarihindeki Cezayir gerçeğini hatırlatan Azizoğlu, şöyle dedi: "Fransız politikacılarının yakın tarihte katlettikleri insanların evlatlarının yakınlarının hayatta olduğu, kimyasal silahlarını deneyerek soykırım uyguladıkları ve insanlık suçunu devlet resmi politikası olarak işledikleri Cezayir'e bakmaları gerekmez mi? Ortadoğu'ya yani bütün İslam coğrafyasına yaptıkları soykırım insanlık suçu kapsamına girmez mi?
    Tarihçilerin, bilim adamlarının tarihi irdelemesini engelleyen bu karar acaba akademisyenlerin, tarihçilerin Fransa tarihini irdelemesini engelleme çabaları mıdır? Hangi çağdaş rejimde, hangi uygar ülkede bilim adamlarının, tarihçilerin, düşünür ve entelektüellerin düşünce ve kararlarına kilit vurulup, yasak getirilip kararı politikacılar alır? 27 ülkedeki üniversitelerin mensubu olduğu Uluslararası Üniversiteler Konseyi, alınan bu kararı insanlık suçu olarak algılamakta ve kınamaktadır."