Çelik: Türkiye, Ermeni diasporasının argümanlarını elinden almak zorunda
Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Çelik, Fransa Parlamentosu'nda kabul edilen kanunla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Türkiye'nin başkalarını suçlamayı bırakarak Ermeni diasporasının argümanlarını eli
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-23 11:42:20
Türkiye'nin bu konuyla ilgili doğru dürüst hiçbir şey yapmadığını savunan Prof. Dr. Çelik, "Türkiye'nin bu konudaki politikası şuna benziyor: Okyanusun ortasında pusulası olmayan bir gemi, nereye gideceğini bilmiyor. Dalgalar geliyor, her dalga gelişinde gemidekiler heyecanlanıyor, dalga geçtikten sonra da dua ediyorlar, 'Bir dahaki dalga ne zaman gelecek, nasıl atlatacağız?' diye. Türkiye'nin, bu problemi aşmak için ciddi projeleri olması gerekiyor. Bu iş yıllarca ABD'de Yahudi lobileriyle anlaşılarak halledilmeye çalışıldı. Bu lobilerin yönlendirmesiyle İsrail'le yaptığımız anlaşmaların büyük kısmı bu hadise sebebiyledir." şeklinde konuştu. Bu durumun Türk dış politikasına da çok büyük zararları olduğunu belirterek, "Bugün Fransa'da Sarkozy bir seçime gidiyor. 'Fransa düşmanımızdır, haindir', bunu geçin. Uluslararası ilişkilerde aşk ve nefret söz konusu değildir. Çıkarlarınız atbaşı gidiyorsa bölüşürsünüz, dost olursunuz. Çıkarlarınız çatıştığı anda farklı ilişki kurarsınız. Şimdi siz de bu dengeleri gözeteceksiniz, başka çareniz yok." dedi. Batı ülkelerinde, Türkiye'nin lobicilik faaliyeti yapamadığıyla ilgili yakınmalar olduğunu da hatırlatan Mehmet Çelik, sadece Türklük üzerine yapıldığını, dinî düşüncelerin de içine katılmasıyla Müslüman kimliği ön plana çıkarılarak daha başarılı lobicilik yapılabileceğini ifade etti.
'SARKOZY BİR KOYUNDAN İKİ POST ÇIKARMAYA ÇALIŞIYOR'
Fransa'da Ermeni nüfusunun 10 katından fazla Müslüman olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çelik, 500 bin Ermeni'nin oyu için Sarkozy'nin, bir koyundan iki post çıkarmaya çalıştığını söyledi: "Sen sadece oradaki Türklerle bu lobiciliği yapmaya kalkarsan Sarkozy de böyle yapar ama Fransa'da 5 milyon Müslüman nüfus var. Siz bunları da kendi hareketinizin içine katarsanız, o zaman Sarkozy düşünecektir, 'Burada 5 milyon Müslüman oyu var, burada 500 bin Ermeni oyu var.' diye. Siyasetçi budur. Sarkozy'e de kızmamak lazım."
Fransa Parlamentosu'ndan geçen söz konusu kanunun senatodan geçmeyeceğini savunanların yanılgı içinde olduğunu da öne süren Çelik, 2001 yılında sosyalistlerin meclise getirdiği kanunun senatodan geçmesini önleyenin Sarkozy'nin partisi olduğunu, şimdi ise geçmesini isteyenin onlar olduğunu vurguladı.
Ermeni iddialarının inkarını suç sayan kanunun Fransa Meclisi'nden geçmesiyle kıyamet kopmayacağını, Türkiye için biten bir şey olmadığını ifade eden Mehmet Çelik, yumuşak karın durumundaki Ermeni meselesine daha ciddi eğilinmesi gerektiğini bildirdi: "Her şeyden önce stratejik aklınız olacak. Büyük ve güçlü devletler millî menfaatlerini, özellikle dış politikalarını sokağa teslim etmez, oy hesabı yapmaz. Stratejik kurulları harekete geçer, politikayı belirler, sonra da siyasi partiler bunu devam ettirir; sokağı da kendi arkalarına takarlar. Yarın bu da geçer, bir hafta sonra unuturuz bunu. 'Fransa'nın rujunu satmayalım, malını boykot edelim. Ben oraya gidip bunu söyleyeceğim, haydi beni tutuklasınlar.' demekle problemi çözemeyeceksiniz. Burada kanserli bir ur var. Türkiye uçmak istiyor, ayağında ağırlıklar var. Bir tanesi Ermeni meselesi, biri PKK, biri Kıbrıs, biri Kafkaslar meselesidir. Büyük devlet, bu problemlerini çözer, çözmek zorundasınız. Ermeniler bu işten niye vazgeçmiyor? Ermeni diasporasının sivil toplum kuruluşlarının liderleri, bundan ekonomik ve siyasi rant sağlıyor. Neden vazgeçsinler."
Bu konuya mutlaka cerrahi müdahalenin gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Çelik, "Türkiye, büyük bir ülkedir. Tarihimiz, milletimiz çok büyüktür. Bazı acılı olaylar oldu, onlar da zarar gördü, biz de. Bu konuyu çok ciddi olarak önümüze koymak, Ermeni diasporasının argümanlarını elinden almak zorundayız. Türkiye, başkalarını suçlayacağına önce bu konuda ne yaptığına bakmalı. Siyasilerimiz son yıllarda, 'Bu tarihçilerin meselesidir.' diyor. Hayır kardeşim, tarihçilerin bu saatten sonra yapacağı bir şey yoktur. Tarihçiler 1 milyon belge de çıkarsa artık kimse dikkate almaz, çünkü siyasi bir mesele haline dönüştü." diye konuştu.
Türkiye'de üniversitelerin yıllar yılı ideolojik bir kalıpla kavga ortamı oluşturmaktan başka iş yapmadığını iddia eden Çelik, şunları söyledi: "Türk akademisyenler, 100 sene önce kullandığımız yazıyı doğru dürüst okuyamıyor, arşivleri nasıl kullanacaklar? Başta tarihçiler olmak üzere sosyal bilimciler görevini zaten yapmadı. Üniversiteler görevini yapmadı. Bu saatten sonra da yapmasınlar, çünkü artık ne yapsalar boşuna, atı alan Üsküdar'ı geçti. Hadise siyasi hale geldi. Türkiye sadece nisandan nisana hadiseyi beklemesin, bu konuyu ciddi şekilde önüne koysun ve çözmeye çalışsın."
SON VİDEO HABER
Haber Ara