12 Eylül'de yaşı büyütülüp asılan Erdal Eren Bursa'da anıldı

12 Eylül 1980 Darbesi'nin ardından 17 yaşındayken, yaşı mahkeme kararıyla büyütülüp idam edilen Erdal Eren Bursa Nilüfer'de anıldı. Erdal Eren, idamının 31'inci yıldönümünde Nilüfer'de, Üç Fidan Anıtı önünde gerçekleştirilen etkinlikte yeniden hatırlandı. CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı ve İlçe Gençlik Kolları tarafından düzenlenen anma etkinliğine Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de katıldı.
    Darbeleri Türk demokrasi tarihinin en büyük ayıbı olarak nitelendiren Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'in "Asmayalım da besleyelim mi?" sözünü hatırlatarak, "Evet, besleyecek, eğitecek, gençleri güzel geleceklere hazırlamak için devlet olarak elinizden geleni yapacaktınız." dedi.
    Devletin önceliğinin yurttaşlarını korumak ve onların geleceklerini güzelleştirmek olduğunun altını çizen Başkan Bozbey, "Devlet insan hakları ihlallerinin karşısında dimdik durmalıdır. Kendisini eleştirenlere karşı her türlü hukuksuzluğu, tahammülsüzlüğü ve baskıyı hayata geçiren siyasi iktidarlar, insan haklarının önündeki en büyük engeldir." şeklinde konuştu.
    CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin de Erdal Eren'i asan zihniyetin amacının günümüzdeki iktidarı sağlamak olduğunu savundu.
    Eren'in asılmadan önce, günlerce işkence gördüğü Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nden ailesine yazdığı mektubun okunması sırasında ise katılımcılar duygulu anlar yaşadı.
    CHP'li gençlerin yoğun ilgi gösterdiği anma etkinliği konuşmaların ardından, Erdal Eren'in yaşamının anlatıldığı sinevizyon gösterisi ile devam etti.

    "ERDAL EREN"
    Erdal Eren, henüz lise öğrencisiyken bir protesto gösterisinde askeri inzibat erini öldürdüğü iddiası ile hüküm giyip asılmıştı.
    17 yaşındaki Erdal Eren'in ailesine yazdığı mektup, şu sözlerle son buluyordu: "Anne, baba ve evlat arasındaki sevgi çok güçlüdür, kolay kolay kaybolmaz. Evlat acısının da sizin için ne derece etkili olacağını biliyorum. Ama ne kadar zor olsa da bu tür duygusal yönleri bir tarafa bırakmanızı istiyorum. Sizin binlerce evladınız var. Zavallı ve çaresiz biriymişim gibi ardımdan ağlamanız beni yaralar. Hepinize özgür ve mutlu bir yaşam diliyorum."