Şerzan Kurt duruşmasına 'terör örgütü üyesi' tartışması damgasını vurdu
Muğla'da üniversite öğrencisi Şerzan Kurt'u tabancayla öldürdüğü ileri sürülen polis memuru Gültekin Şahin'in yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına terör örgütü PKK/KCK üyesi tartışması damgasını vurdu.
Sanık Avukatlarının olay günü Şerzan K
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-09 15:08:34
Sanık Avukatlarının olay günü Şerzan Kurt'un yanında bulunan bazı arkadaşları ile bir avukatının KCK davasında gözaltına alınması, operasyonlarda geçirilen belgeler arasında KCK Muğla yapılanmasının da yer aldığı yönündeki belgeleri mahkemeye sunmasını Kurt'un avukatları tepki gösterdi. Kurt'un cenazesinin gece yarısı terör örgütü PKK bayrağına sarılarak, terör örgütünün propagandasının yapıldığı bir törenle toprağa verildiğini gösteren görüntülerin olduğu ve bunların mahkemeye delil olarak sunulduğu kaydedildi.
Muğla'da 11 Mayıs 2010'daki olayda hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şerzan Kurt'un ölümünden sorumlu tutulan polis memuru Gültekin Şahin'in yargılanmasına Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Şerzan Kurt'un daha önceki duruşmalarına katılan ancak KCK operasyonları kapsamında tutuklanıp ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan avukatı Nezahet Paşa Bayraktar duruşmaya katılmadı, avukatları listesinde ismi yer almadı.
Mahkeme başkanı duruşma öncesi Kurt'un ölümüyle ilgili Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporu okudu. 9 sayfalık raporda, Kurt'un silahla ateş edilerek ve vücuduna sert bir cisimle vurulması sonucu ölmüş olabileceği belirtildi.
Şerzan Kurt'un babası Ömer Kurt, arkadaşlarından, bazı devlet yetkililerinden edindiği bilgiye göre oğlunun katilinin sanık Şahin olduğunu söyledi. Baba Kurt, kendisine Muğla Emniyet müdürü olarak tanıtılan kişinin de katilin Şahin olduğu yönünde, "Allah onun belasını verecek. Göreceksiniz yakında onun başına büyük bela gelecektir." dediğini iddia etti.
"O GÜN OLAYLARI YÖNLENDİRENLER BUGÜN KURT AİLESİNİ YÖNLENDİRİYOR"
Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen tutuklu sanık Gültekin Şahin ise o gün olayları yönlendirenlerin şimdi Kurt'un ailesini yönlendirdiğini söyledi. Olayın bir provokasyon olduğunu belirten sanık, iddianameyi hazırlayan savcıya da eleştirerek, şöyle dedi: "Bunlar istihbarat raporlarıyla da bellidir. Birçok yerde buna benzer olaylar denendi. Diyarbakır'daki Aydın Erdem olayı da bunun gibidir. 4 polis memuru suçlandı, 45 gün sonra berat etti. Gizlilik kararı olan dosya savcı tarafından gizli tanığa gösterildi. Teşhis esnasında ben gizli tanığa gösterildi. Savcı böylelikle gizli tanığı yönlendirmiştir."
Hakkındaki iddiaların bazı KCK'lılar tarafından ortaya atıldığını belirten Şahin, şöyle konuştu: "Olaya katılanların bir kısmı terör örgütü KCK operasyonlarında gözaltına alındı. 5-6 tanesi tutuklandı. Hakkımda mahkemeye ( Kolunu doğrulttu ve bize ateş etti) diye ifade veren Melike Düz, terör örgütü propagandası yapmaktan tutuklandı. Şimdi terör suçundan Bitlis Cezaevi'nde."
Avukat Nuri Mehmetoğlu, "Şerzan, mahkemeye sunulan dosya, yapılan açıklamalarla terör örgütü üyesi gibi suçlanıyor. Bu konuda mahkemeye geçen celselerde çoklu küpürlerden oluşan belgeler ve CD'ler sunuldu. Bunların kaldırılmasını istedik ama olmadı." dedi.
Avukat Erkan Şenses ise arkadaşları Nezehat Paşa Bayrak'ın KCK operasyonları kapsamında tutuklanmasını sanık avukatları tarafından mahkemeye belge olarak sunulmasına tepki göstererek, "Arkadaşımız tutuklanmadı, hakkında bir soruşturma var. Bu nedenle gözaltına alındı." şeklinde konuştu.
Avukat Bediha Boran Bulut, böylelikle bu dosyanın özel yetkili bir mahkemenin görev alanındaki bir suçmuş gibi değerlendirilmesi istendiğini kaydederek, "Bu iddiaları kabul etmiyoruz. Mahkemeye sunulan gazete küpürleri, CD'lerin dosyadan çıkarılmasını istiyoruz." diye konuştu.
Bu arada, Şerzan Kurt'un cenazesinin gece yarısı terör örgütü PKK bayrağına sarılarak, örgütünün propagandasının yapıldığı bir törenle toprağa verildiğini gösteren görüntülerin olduğu ve bunların mahkemeye delil olarak sunulduğu belirtildi.
Sözkonusu görüntülere göre, Kurt'un cenazesi terör örgütü PKK'nın bayrağına sarılarak omuzlarda Batman Bozoğulları mezarlığına getiriliyor. Dönemin BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat'ında katıldığı ve terör örgütü PKK bayraklarını açıldığı cenaze töreninde, katılımcıların Kürtçe olarak, "Şehidin anası bizim anamız. PKK bizim partimiz. Dağlara çıkarız, hesabını sorarız." şeklinde slogan atıp tehditler savurması dikkat çekiyor. Daha sonra Kurt'un cenazesi açılan terör örgütü bayrağı altında toprağa veriliyor.
Mahkeme, maktul avukatlarının konuyla ilgili belge ve cd'ler dosyadan çıkarılması yönündeki taleplerini kabul etmedi. Eksik evrakların tamamlanması ve gizli tanığın dinlenmesi için duruşmayı başka bir tarihe erteledi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara