Dolar

34,8846

Euro

36,6454

Altın

3.049,17

Bist

10.058,47

Rektör İnanç: Devlet geçmişi ile yüzleşme erdemliğine kavuştu

Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dersim'de yaşanan olaylardan dolayı özür dilemesini hatırlatarak, bugün devletin kendi geçmişi ile yüzleşme erdemliğine kavuştuğunu söyledi.
Muş Alparslan

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-12-06 10:57:53

Rektör İnanç: Devlet geçmişi ile yüzleşme erdemliğine kavuştu
Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dersim'de yaşanan olaylardan dolayı özür dilemesini hatırlatarak, bugün devletin kendi geçmişi ile yüzleşme erdemliğine kavuştuğunu söyledi.
Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, YÖK'ün üniversite sınavında meslek lisesi mezunlarına uygulanan kat sayı kat sayı uygulamasını kaldırmasını olumlu bulduklarını söyledi. Kat sayı adaletsizliğinin 28 Şubat sürecinin bir uygulaması olduğuna dikkat çeken İnanç, "Kat sayı uygulamasındaki asıl amaç imam hatip liselerini biraz daha etkisiz kılmak pasifsize etmekti. Fakat bu sadece İmam Hatip liseleri ile sınırlı kalmıyordu. Tüm meslek liselerini içine alıyordu ve Türkiye'nin hele hele bugünlerde fazla ihtiyaç duyduğu nitelikli eleman yetiştiren meslek yüksek okulları büyük oranda bundan olumsuz etkileniyordu. Çünkü meslek liseleri bütün itibarlarını kayıp etmişti." dedi.
    Danıştay'ın kat sayı uygulamasını YÖK'ün inisiyatifinde olan bir durum olarak nitelendirdiğini belirten Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, şunları söyledi:
    "Bu süre içerisinde ilk kat sayı getirildiğinde konunun o zamanki Danıştay kararlarına bakıldığından YÖK'ün inisiyatifinde olduğu söyleniyordu. Fakat YÖK'teki yapı değiştikten sonra YÖK'ün almış olduğu kat sayı kararı yeniden Danıştay'dan dönmüştü. Bu kez YÖK'ün böyle bir yetkisi olmadığı Danıştay tarafından ifade edilmişti. Ama bugün itibariyle alınan kararla kat sayı adaletsizliğini ortadan kaldırması, üniversite adaylarının eşit şartlarda yarışmalarını temin edecek yeni bir sistemin yeniden tesisi anlamına gelmektedir. Aslında bu sistem eski bir sistem fakat 28 Şubat sürecinde bir şekilde uygulanan adaletsiz bir sistem vardı. Sadece 28 Şubat öncesine dönülmüş oldu ve böylece daha adil bir şekilde üniversite sınavına girmek isteyen öğrencilerimize eşit haklar yeniden verilmiş oldu."
    Kararla öğrencilere bir ikram ve bur ulufe yapılmadığını hatırlatan İnanç, "Bu karar bir hakkın iadesi olarak verildi. Bunun öğrencilerimize ciddi anlamda başarı sağlayacağını da düşünüyorum. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu teknik eleman, nitelikli eleman noktasında meslek liselerinin daha aktif bir pozisyon alarak Türkiye'nin ihtiyaçlarına katkı sağlayacağını ümit ediyorum." diye konuştu.

    'ALEVİLİK TOPLUMUN BİR GERÇEĞİDİR'
    Dersim olayları ve Alevilik konularına da değinen Prof. Dr. Nihat İnanç, Aleviliğin toplumun bir gerçeği olduğunu söyledi. Toplumda Alevilik diye bir sorun ortaya çıkarılmak istendiğini kaydeden İnanç konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
    "Tolumda yıllardır neden Alevilik diye bir sorunu vardı diye sorguladığımızda bu daha çok bu kesimin belirli kesimler tarafından dışlanması belki de kasten dışlanması, kutupların oluşmasını getirmişti. Oysa biz insan kaynaklarımız açısından baktığımızda gerek etnik yapısı, gerek inanç yapısı, gerekse coğrafya anlamda ülkenin kaynaklarının Türkiye'deki sürece pozitif katkı vereceğine inananlardanız. Bu nedenle üniversitemizde Alevilik derslerini başlattık, alevi dedelerimiz gelip ders verdiler. Dolaysıyla öğrencilerimiz kendi kaynağından Aleviliği öğrenme imkanı buldular. Bu hiçte dünyanın sonu olmadı. Herkes birbirinden pozitif anlamında katkı beklemeye başladı."

    'DEVLET BUGÜN KENDİ GEÇMİŞİ İLE YÜZLEŞİYOR'
    Dersim olaylarının altında Alevilik olgusunun yattığını vurgulayan Rektör Nihat İnanç, Dersim olaylarının ortaya çıkmasında devletin ve toplumun kendisi ile yüzleşmesinin katkısı olduğunu ifade etti. İnanç, "Bir dönem devlet eliyle Dersim'de bu anlamda ciddi katliamlar, zulümler gerçekleştirilmiştir. Ama bugün bakıyoruz ki, devlet dönüp kendi geçmişiyle yüzleşen, kendi geçmişine karşı özrünü ifade edebilen bir erdemliliğe kavuşmuş oldu. Ben bunun devlet açısından negatif bir etki yapmaktan ziyade, pozitif bir etki yaptığını düşünüyorum. Çünkü her ne olursa olsun işte bu süreçler devletin anlayışıdır. Buna sahip çıkmak durumundayız gibi yaklaşımın doğru olmadığını düşünüyorum. Eğer devlet yanlış yapmışsa yanlışını ifade edebilmeli bu yanlışa bir özür gerektiğini bilmeli, özrünü de dileyebilmeli ve sonuç itibariyle gereğini yerine getirebilmelidir. Bugün Türkiye'de demokratikleşme, kendi köklerini keşfetme hareketleri açısından baktığımızda devletin ciddi bir manevra içerisinde olduğunu görüyoruz. Yani Başbakanın kalkıp Başbakanlığını yapmış olduğu Ülkede devlet adına geçmişle yüzleşmesi ve özrünü dilemesi bizim alışık olduğumuz bir tablo değildi. Ben bunun her halükarda ülkemize kazandıracağını düşünüyorum." dedi.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara