Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

AK Partili eski vekil Torun: Devlet-örgüt görüşmesi devam ediyor (Özel)

AK Parti eski Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun, devlet ile PKK arasındaki görüşmelerin kesintisiz devam ettiğini söyledi. Torun, "Elazığ'da 33 erin öldürülmesi olayı öncesi konuşmalar vardı, kesildi. Dağlıca saldırısı öncesi şurada burada konuşmal

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-12-01 09:51:42

AK Partili eski vekil Torun: Devlet-örgüt görüşmesi devam ediyor (Özel)
AK Parti eski Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun, devlet ile PKK arasındaki görüşmelerin kesintisiz devam ettiğini söyledi. Torun, "Elazığ'da 33 erin öldürülmesi olayı öncesi konuşmalar vardı, kesildi. Dağlıca saldırısı öncesi şurada burada konuşmalar vardı, kesildi. 24 erin şehit edilmesi olayı öncesi vardı, kesildi. Demek ki bu konuşmalar kesintisiz devam ediyor. Kesildi ama kesintisiz devam ediyor." dedi.
CİHAN muhabirinin sorularını cevaplandıran Torun, devletlerin savaşın en şiddetli zamanında bile arka planda barışı konuşabildiğini, bunun insanoğlunun bulduğu en önemli yöntem olduğunu belirtti. Torun, konuşmasını şöyle sürdürdü: Savaşıyoruz ama işin sonu barıştır. Bu konuda yapılan girişimleri çok olumlu karşılıyorum. Devletler, vatandaşıyla da kavgalı olabilir. Türkiye'de adliyelerdeki davaların yüzde 80'i devletle vatandaş arasındaki kavgadan kaynaklanıyor. Hukuki ihtilaf diyebilirsiniz. Devletin birde böyle bir profili var. Kendi insanlarıyla kavga ediyor, bir taraftan barış görüşmeleri devam ediyor. 2006 yılında Diyarbakır'da basın toplantısı yaptım. Burada bana soru soruldu: Barzani ailesiyle Türkiye görüşüyormuş, bu konuda ne diyorsunuz? Başbakan demiş ki 'Bu tür konuşmaların tamamı yalandır. Bir örgütle, örgüt niteliğinde bir varlıkla Türkiye'nin görüşmesi söz konusu olmaz.' Ben, 'Başbakan'ın konuşması konjonktürel, toplumun teskin edilmesine yöneliktir. Barzanilerle Türkiye bugüne kadar görüşmüştür, bundan sonrada görüşecektir. Görüşmesi de gerekir. Başka türlü görüşmeden sırf kavga ederek sorunların üstesinden gelmem mümkün değildir.' diye açıklamada bulunmuştum. Bugün PKK, Abdullah Öcalan, Kandil'le, Murat Karayılan'la, Sabri Ok'la görüşmeler Türkiye ve dünyanın dört bir tarafında cereyan ediyor. Etmesi de lazım, doğrusu budur."

DEVLET TARAFI ÇOK DONANIMLI DEĞİL
Brüksel görüşmesi tutanaklarını incelediğinde devlet tarafının çok donanımlı olmadığını gördüğünü ifade eden Torun, "Çok donanımlı değil. Türkiye'nin bir devlet hafızası var. Osmanlı'dan gelen bin yıllık hafızası var. Bu hafızayı doğru kullanırsak bu insanlarla oturmak konuşmak kısa süre içerisinde çözüm üretmenin mümkün olacağını düşünüyorum." diye konuştu.
Türkiye'nin savaşta olmamasına rağmen ülkenin dört bir tarafında şehitlikler oluştuğunu kaydeden Torun, "Cumhuriyet kurulurken, Birinci Dünya Harbi'nde olmayan şehitlikler şu anda var. Bu acıyı, bu ızdırabı birilerinin dindirmesi lazım. Bunu dindirmek bana göre AK Parti gibi kuvvetli bir iktidarın, Başbakan gibi karizmatik bir liderin ön almasıyla mümkün olacaktır. Eğer onlar da ön almazsa, Türkiye bundan sonra yeniden koalisyon dönemine girdiği zaman, Türkiye bu sorunların üstesinden hiçbir şekilde gelemez. Sürgit kavga devam eder. Yüzyıl, iki yüzyıl savaşları adını takacağımız nesiller gelir geçer Öcalanlar ölür biter, ama bu savaş bitmez." dedi.
Halkla, kanaat önderleriyle, din alimleriyle, herkesle istişare edilmesi gerektiğine dikkat çeken eski milletvekili, halkın oy verdiği zaman 'aklı başında, güzel iş yaptı' diye takdir edildiğini; ancak çeşitli meseleler götürülmek istendiğinde halktan uzak durulduğunu kaydetti.

MİT, KESİRE ÖCALAN'IN DOĞUM BELGELERİNİ AÇIKLASIN
Terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan ile evlenen Kesire Öcalan'ın doğum için Bekaa Vadisi'nden helikopterle Diyarbakır'a getirildiğini belirten Torun, "Diyarbakır hastanesinde gerekli tedavi yapılıyor. Çocuk oluyor mu olmuyor mu çok bilmiyorum. Bunlar magazinel şeyler tabi. Getirilme doğru mu değil mi? MİT kayıtlarında var. MİT açıklasın. Yanlışsa açıklasın, doğruysa doğru desin. Kesinlikle MİT kayıtlarında vardır." şeklinde konuştu.
MİT'in PKK'ın kuruluşu ile belgeleri de açıklamasını isteyen Cavit Torun, şöyle devam etti: "Türkiye'nin şu anda başı belada, PKK'yı kim kurdu, nasıl kuruldu, nasıl kurduruldu? MİT'in elinde çok önemli belgeler bilgiler var. Pilot Necati kimdir, Kesire Yıldırım kimdir? Nasıl evlenmişler, nerede evlenmişler? Bursa'da Öcalan nasıl yakalanmış nasıl bırakılmış? Kim bıraktırmış, kimler bu işe dehalet etmiş, kimler yardımcı olmuş? Türkiye'den nasıl çıkmış? PKK geldi; Rizgari, Ala Rizgara, Kawa, Denge Kawa, Tekoşin, Özgürlük Yol vesarie bu kadar örgütü nasıl bir güçle yok etti?Önce onlarla çatıştı sonra devletin karşısına çıkmış oldu. Bütün bunların bilgileri MİT'in elinde. Bunlar açıklanırsa Türkiye Cumhuriyeti zarar mı görür, zarar mı eder?"

BU İDDİALARDAN ÖTÜRÜ 42 TANE GENERAL İÇERİDE
AK Parti iktidarını devirmek için Ergenekon, Eldiven, Yakamoz, Balyoz gibi örgütlerin kurulduğuna dikkat çeken Torun, bunların o günler itibariyle devletin hafızasında, 'devleti korumak, kollamak amacıyla hareket geçmiş olan örgütler ve faaliyetler olarak görüldüğünü' ifade etti. "Kimdir bunların sahipleri?" diyen eski vekil, "Devletin içerisinde en mutena, en muteber insanlarının bu işin içinde olduğu söyleniyor. Şu anda bu iddialardan ötürü 42 tane general içeride. Gölcük Tersanesi'nde yakalan bilgiler, belgeler, Balyoz soruşturması ne ifade ediyor? İnternet andıçları, yani Dursun Çiçekler, bunlar kim? Bunlar devletin en muteber insanları. Bu devletin birlik beraberliğini korumak maksadıyla harekete geçmiş olduğu konusunda bir iddia var. Bunları ortaya çıkardık. Yaptıkları bütün melanetler ortaya döküldü. Bunlar devlet için kötü mü oldu iyimi oldu? Çok iyi oldu, mükemmel oldu. Devlet kendisine geldi. Böylece Türkiye Cumhuriyeti devletinin gerçekten halkın iradesiyle teşkil edilmiş olan iktidarlar tarafından yönetildiği bir cumhuriyetin oluştuğu hepimizde, fikir olarak yerleşmeye başladı. Göğsümüz kabardı. 42 tane general şu anda tutuklu. Bunları açıklamak şu anda devletin milletin hükümetin zararına mı oldu karına mı oldu? Millete sorsanız yüzde 80-90 çok iyi oldu diyeceklerdir." diye konuştu.

            SUÇA MÜSAMAHA GÖSTERMEYEN TÜRKİYE ESKİSİNDEN DAHA GÜÇLÜ
            Hizbullah'ın kuruluşunda da devletin rol aldığının söylendiğini hatırlatan Torun, "Devletin bütün kusurlarının, devletin unsurlarının, elemanlarının, ajanlarının işlemiş oldukları kusurların millete mal edilmesinin bize faydası yok. Yakamozlar, Eldivenler, Balyozlar, Ergenekonlar, bu davalar ortaya çıkmamış olsaydı, devletin içerisinde metastas yapan ur gibi devam edecekti. Başkaları da yapacaktı, başkaları da yapacaktı. Büyük bir moral bozukluğuna uğrayacaktık, güç ve enerji kaybedecektik. Hükümetin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının büyük enerjiye sahip olmalarının, atılım yapmalarının yegane sebebi, kurallarınca bir ülkenin idare edilmeye başlamış olmasıdır. Ülke kurallarıyla idare edilmeye başlayınca, ekonomik gelişmeler, politik gelişmeler beraberinde geliyor. Dünya devletlerine meydana okuyacak güce enerjiye sahip olmuş olduğumuz ortaya çıkıyor. İşin özü demokrasi olmadığı zaman insanlarınıza önem vermediğiniz zaman insanların kalitesini kapasiteni geliştirmenin imkanı ortadan kalkıyor. Bir generalin İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'na ifade vermeye gelmesi bile söz konusu değildi. Ama şuanda hapisteler. Yani peki şu anda Türkiye eskisinden daha mı güçlü, daha mı zayıf? Eskisinden daha güçlü olduğu ortada. Bir takım pislikleri örtmenin kilim altına süpürmenin hiçbir yararı yok. Çünkü bir şekilde bir taraftan uç veriyor. Bunlar milletin geriye gitmesine sebep olacak adımları atıyorlar." dedi.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMASINDAN ÜMİTVAR DEĞİLİM
Yeni anayasa çalışmasından ümitvar olmadığını belirten Cavit Torun, bu çalışma bahane edilerek bazı adımların atılmamasını eleştirdi. Torun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de örgüt sorunu var. Askerlerimizin katlinden, şehadetinden sonra Kazan Vadisi'nde büyük bir operasyon yapıldı. Örgütün büyük darbe almış olduğunu biliyoruz. Bu nedir? Askerimiz şehit oldu, örgüt mensupları öldü, silahlar patladı? Kim kazandı? Hep kaybettik. Güneydoğulu, Türkiye, devlet kaybetti. Hepimiz kaybettik. Silah tüccarları, yabancılar kazandı. Ülkenin birlik ve beraberliğinden yana olmayanlar kazandı. İçimize kurt düştü. Ateş düştü. Telafi etmenin yolu bu değildir. Yapılması gereken adımlar çok seri bir şekilde atılmalıdır. İnsanlara yeni anayasa yapacağız diye ümit verilerek, sorunların çözüleceği konusunda ışık gösteriliyor. Çok ümitvar değilim. Keşke yapılabilse. Bu var diye mesela bir Kürtçe'nin öğretilmesi konusunu kanun haline getirmek niye zor oluyor?"


YAPILMASI GEREKENLERİN YÜZDE 10'U YAPILMADI
Türkiye'nin ekonomide çok güzel bir noktaya geldiğini vurgulayan Cavit Torun, Doğu ve Güneydoğu'da ise yapılması gerekenlerin yüzde 10'unun yapılmadığını kaydetti. Şanlıurfa'ya kadar olan otoyolun Diyarbakır'a, buradan da Kafkaslar ve İran'a kadar uzatılamadığını belirtti. Hükümetin 2011 seçim vaatleri arasında söz konusu projenin yer aldığını belirten Torun, "Proje ile Kafkas dünyası, İran'la birlik beraberliğinin nasıl sağlanabileceğini, nasıl iş aş yaratılabileceğini ortaya koymaya çalışmıştım." dedi.
AK Partili eski milletvekili Torun, bölgede gerçekleştirilebilecek diğer projeleri ise şöyle sıraladı: "TOKİ'nin fabrika kurması, Güneydoğu, Erzurum ve Sivas - Konya bölgelerinde 3 tane hayvancılık ve ticaret merkezi, hızlı trenin Güneydoğu'ya götürülmesi."
Hükümetin bölge için acil program açıklaması gerektiğini işaret eden Torun, dağa giden insanların hiç birinin sosyal güvencesinin olmamasına vurgu yaptı.
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara