İngiltere'de grevler hayatın bir parçası oldu

İngiltere genelinde kamu çalışanları, hükümetin emeklilik şartlarında yaptığı düzenlemeler sebebiyle grev yaptı. Sendika yetkilileri ülke çapında yaklaşık 2 milyon kişinin yürüyüşlere katıldığını belirtirken, hükümet yetkilileri bu rakamın çok daha düşük olduğunu savundu.

Ülkedeki son 30 yılın en büyük grevinde, kamu çalışanlarının bir gün süren iş bırakma eylemi dolayısıyla on binlerce okul, hastane, toplu ulaşım araçları ve diğer kamu kuruluşları hizmet veremedi. Alınan acil önlemler sayesinde havaalanlarının ise grevden çok fazla etkilenmediği bildirildi.

Özellikle Londra'da geniş güvenlik önlemleri aldığı görülen polisin, kapitalist karşıtlarının Aziz Paul Katedrali önünde yaptıkları çadır eyleminin benzeri yaşanmaması için, ünlü Trafalgar meydanında metal kordon oluşturduğu gözlendi.

Öte yandan İngiliz polis teşkilatı Scotland Yard'dan yapılan açıklamada, Londra'nın doğusunda 37 protestocunun gözaltına alındığı; bunlardan ikisinin polis memurlarına saldırdığı için, diğer ikisinin ise patlayıcı madde bulundurmaktan dolayı tutuklandığı bildirildi.

Güneydoğu Ambulans Servisi yetkilileri, sadece 'ölüm tehlikesi ile karşı karşıya olanlara' ambulans gönderebildiklerini aktarırken, Londra Ambulans Servisi ise BBC'ye yaptığı açıklamada 999 acil servisi arayan birçok kişiye cevap veremediklerini belirtti.

Yürüyüşler sonunda bir grup protestocunun Londra'nın merkezindeki Haymarket'da bulunan bir binayı işgal etme teşebbüsü sebebiyle polisin burada geniş bir güvenlik kordonu oluşturarak işgalcilere engel olmaya çalıştığı gözlemlendi. İşgalcilerden bir kısmının binanın çatı katına çıktığı ve burada kalmak için polise direnç gösterdiği bildirildi.

Greve katılan ve ismini açıklamayan kadın hakları savunucu bir bayan Cihan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, bayanların çalışma şartlarını protesto etmek amacıyla yürüyüşe katıldığını bildirerek, uzun ve zor şartlar altında çalışmalarına rağmen hükümetin çalışma şartlarını daha da kötüleştirdiğinden yakındı.

Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre 30 bin rutin sağlık operasyonundan 6 bini grev sebebiyle iptal edilirken, on binlerce muayene ise farklı bir tarihe ertelendi.

Sendika yetkilileri ülke çapındaki yürüyüşlere 2 milyon kişinin katıldığını iddia ederken, hükümet yetkilileri ise kamu çalışanlarının üçte birinden daha az kişinin eylemlere katıldığını savundu.

İskoçya'da okulların yüzde 99'u kapanırken, bu oran Galler'de yüzde 80 olarak kaydedildi. Kuzey İrlanda'da ise otobüs ve trenlerden hiçbir toplu ulaşım aracının hizmet vermediği bildirildi. Sendika yetkilileri, İskoçya'da yaklaşık 300 bin kamu çalışanının, Galler'de ise 170 bin kişinin greve katıldığını duyurdu.

Bugün parlamentoda yaptığı konuşmada Başbakan David Cameron, hükümetin kamu çalışanlarına 'çok mantıklı ve adil' bir öneride bulunduğunu söyledi. Cameron, "(Grev sebebiyle) Tabii ki okullarda, hastanelerde, sınır güvenliğinde problemler görmek istemiyorum, ancak hükümet olarak sorumluluk içinde kararlar vermemiz gerekiyor." diye konuştu.

Anamuhalafet İşçi Partisi Başkanı Ed Miliband ise grev sebebiyle halkın günlük yaşantısının etkilenmesini istemediğini ancak greve giden kamu çalışanı da bu sebeple kınamayacağını aktardı.

Brüksel'de bulunan Maliye Bakanı George Osborne ise BBC'ye verdiği demeçte, grevin ülke ekonomisini daha kötü yapmaktan başka bir işe yaramayacağını savunmuştu.