Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Arınç'tan Suriye'ye: Değişime direnen ilanihaye kaybeder

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Suriye'ye yönelik önemli mesajlar verdi. İstanbul'da düzenlenen Türk-Arap Medya Forumu'nda konuşan Arınç, bölgede değişime direnenlerin eşyanın tabiatına direnmekte olduklarını ve eninde sonunda ka

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-30 09:36:57

Arınç'tan Suriye'ye: Değişime direnen ilanihaye kaybeder
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Suriye'ye yönelik önemli mesajlar verdi. İstanbul'da düzenlenen Türk-Arap Medya Forumu'nda konuşan Arınç, bölgede değişime direnenlerin eşyanın tabiatına direnmekte olduklarını ve eninde sonunda kaybedeceklerini belirtti. Halka rağmen hiçbir rejimin hayatta kalması mümkün olmadığını vurgulayan Arınç, "halkın iradesine karşı durmanın nafile olduğuna ve kimsenin tarihin akışına tersine çevirmeye muktedir olmadığına inandıklarını" aktardı.
Küresel barışın geleceğinin de Ortadoğu'daki gelişmelere bağlı olduğunu vurgulayan Arınç, "Ortadoğu medeniyet tarihinin kalbinin attığı yerdir. Bu kardeşlerimize destek olmak ve onlarla doğru istikameti paylaşmak zorundayız." dedi.

Bülent Arınç, forumdaki konuşmasında ayrıca hükümetin Suriye'ye karşı aldığı önlem paketini açıkladı. Arınç, yaptırım kararları alınırken halkın zarar görmemesini amaçladıklarını ve kararları bu minvalde aldıklarını belirtti. Alınan kararların Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından da aynı anda açıklanmakta olduğunu belirten Arınç, öncelikli olarak halkın zarar görmemesi için alınan önlemler paketine Suriye'ye su ve elektrik kesintisinin dahil edilmediğini söyledi.

Bülent Arınç, ilk olarak Türkiye ve Suriye arasında kurulan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizmasının askıya alındını belirtti. Arınç, Suriye'de temel liderlik kadrosu içerisinde bulunan ve haklarında halka karşı şiddet uygulandığı iddiaları bulunan bazı yetkililere seyahat yasağı getirildiğini ifade etti. Bülent Arınç ayrıca bu kişilerin ve bu kişilere yakın olan bazı işadamlarının Türkiye'deki mal varlıklarının dondurulacağını kaydetti.

Bülent Arınç, Suriye'ye Türkiye'den her türlü silah satımı ve tedarikinin durdurulduğunu ve ayrıca Türkiye hava ve kara sahasının kullanılarak bu ülkeye silah tedariki sağlanmasının durdurulması için uluslararası arenada bir talepte bulunacağını kaydetti. Suriye merkez bankası ile ilişkilerin dondurulduğunu belirten Arınç, ayrıca Suriye Ticaret Bankası ile işbirliğinin askıya alındığını, Eximbank ile Suriye'deki bazı projeler için yapılan kredi anlaşmasının da askıya alındığını ifade etti. Türkiye'nin bu süreçte durduğu yerin belli olduğunu söyleyen Arınç, "Yaklaşımımız kapsayıcı ve kucaklayıcıdır. Türkiye olarak yegane arzumuz barış ve istikrarın tesisidir." dedi.

Bülent Arınç'ın konuşma yaptığı Arap Forumu'nda ayrıca Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun foruma gönderdiği telgraflar okundu. Arınç da konuşmasının başında Başbakan Erdoğan'ın bu toplantıyı çok önemli bulduğunu ve başından beri takip etmek istediğini; ancak geçirdiği ameliyat sonrası dinlendiği için katılamadığını kaydetti. Arınç, forum katılımcılarına Erdoğan'ın selamlarını iletti. Arınç aynı şekilde Davutoğlu'nun da bir konuşma yapmayı istediğini; ancak Cidde'de Suriye'yi görüşmek üzere düzenlenen İslam İşbirliği Acil Toplantısı'na gittiğini hatırlattı.

KÜRESEL BARIŞIN GELECEĞİ ORTADOĞU'DAKİ GELİŞMELERE BAĞLI
Ortadoğu'da yaşanan Arap Baharı'na değinen Bülent Arınç, Arap yarımadasından Asya'ya, Afrika'dan Avrupa'ya kadar uzanan büyük coğrafyadaki devletlerin, evrensel bilime hizmet eden bir tarih ve kültürün mirasçıları olduklarını söyledi. Arınç, "Bizim coğrafyadan yükselen mesaj tüm insanlığa huzur getirmiş, bilim ve irfan bugünkü modern bilimin itici gücü olmuştur." dedi.

Tarihin hiçbir döneminde bu topraklarda hiçbir insanın zulme uğramadığını, ayrımcılığa tabi tutulmadığını vurgulayan Başbakan Yardımcısı, ancak uzunca bir süredir birilerinin bu bölgeleri kirli oyunların oynandığı bir bölgeye dönüştürdüğünü söyledi. Arınç, "Sudan ihtilaflarla komşular birbirlerine düşman oldu, aralarına sağır duvarlar örüldü." ifadelerini kullandı.

Bu coğrafyalarda acı ve gözyaşı olduğunu; ancak bu duvarların şimdi sevince dönüştürecek gelişmelere şahit olunduğunu söyleyen Arınç, halklarımız seslerini yükseltmeye başladığını aktardı. Arınç, "Tunus'ta çakan kıvılcımla yeni bir dönem başlamıştır. Mısır ve Libya'da seçimlerin yapılıyor olması buralarda fetret devrinin bittiği anlamına gelmektedir. Bu sadece Arap dünyasıyla sınırlı kalmayacak, sonuçları itibariyle bütün insanların geleceğini doğrudan etkileyecektir." dedi.

Bu açıdan küresel barışın geleceğinin Ortadoğu'daki gelişmelere bağlı olduğunu vurgulayan Arınç, "Ortadoğu medeniyet tarihinin kalbinin attığı yerdir. Bu kardeşlerimize destek olmak ve onlarla doğru istikameti paylaşmak zorundayız" dedi.

ESED'E MESAJ: DEĞİŞİME DİRENEN EŞYANIN TABİATINA DİRENİR VE İLANİHAYE KAYBEDER
Bölgede yaşanan olayların sadece siyasi düzenlerin değişmesiyle sınırlı kalmayacağını vurgulayan Arınç, "Bu değişim büyük bir uyanışın habercisidir. Burada alınacak her karar çok dikkatle alınmalıdır." diye ekledi. Arınç, "Değişime direnenler eşyanın tabiatına direnirler ve ilanihaye kaybederler" şeklinde konuştu.

Bölgede barış ve huzurun en büyük dileklerimiz olduğunu kaydeden Arınç, Türkiye'nin çalışmalarının da bu istikamette olduğunu aktardı. Başbakan Yardımcısı Arınç, "Biz kardeşlerimizin acı çekmesini değil huzura ermesini istiyoruz. Doğu ve batıdaki tecrübelerimizi kardeşlerimizle paylaşmaya özen gösteriyoruz." dedi.

Sözlerini "Devlet topluma aittir, devleti toplum şekillendirir. Devlet adamı toplumun talepleri doğrultusunda kararla almak ve milletini temsil etmek durumundadır." diye sürdüren Arınç, halka rağmen hiçbir rejimin hayatta kalması mümkün olmadığını ekledi.

Bu açıdan Arap Baharı'nın kışa dönüşmemesi için aydınlara da büyük görev düştüğünün altını çizen Arınç, Ortadoğu'nun kendi dinamikleriyle ele alınması gerektiğini kaydetti. Arınç, şöyle devam etti: "Devlet organizasyonlarını hukuk temelinde şekillendirmeleri, asabiye temelinde olmamalarına bağlıdır. Böyle süreçler çoğu zaman kontrol edilmesi zor süreçleri getirir ve kötü niyetlere imkan tanır. Harici müdahalelere ve art niyetlilere karşı dikkatli olalım ve fırsat vermeyelim."

Arap Baharı'nın önündeki en önemli meselenin de bu fitneyi bertaraf etmek olduğunun altını çizen Bülent Arınç, "Meşrep ve mezhep çatışmasına düşmemek hayati derecede önemlidir. Bütün mesele bu toplumların özgüvenle organize olmaları ve dünya sahnesine yeniden çıkmalarıdır." dedi.

Türkiye'nin sürecin başından beri dostluk ve kardeşlik elini uzatmaya önem gösterdiğini kaydeden Arınç, Tahrir'den Tunus'a oradan Şam'a kadar Türklerin sesinin yankılanmasının da boşuna olmadığını ifade etti. Ancak Türkiye'nin rol model olmak gibi hevesi ve iddiası olmadığını belirten Bülent Arınç, rol modelliğin senaryo ve yönetmenliğini başkalarının yaptığı bir oyunun sergilenmesi olduğunu hatırlattı.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Türkiye'nin tarihi tecrübesini toplumsal ve sosyal birikimini Orta Asya'dan Afrika'ya, oradan Balkanlar'a kadar paylaşmakta ve bundan gurur duymakta olduğunu ve bunu sürdürmeye de gayret göstereceğini kaydetti.

Bu istediklerini komşu ülkeler için de istediklerini söyleyerek konuyu Suriye'ye getiren Arınç, "halkın iradesine karşı durmanın nafile olduğuna ve kimsenin tarihin akışına tersine çevirmeye muktedir olmadığına inandıklarını" aktardı.

Suriye'deki gelişmeleri kaygıyla izlediklerini söyleyen Arınç, Suriye'nin Arap Birliği'nin çağrılarını cevapsız bıraktığını ve Arap Birliği'nin de bazı yaptırım kararları aldığını hatırlattı. Türkiye'nin de ulusal düzeyde tedbirler almasının kaçınılmaz hale geldiğini belirten Arınç, ardından Suriye'ye yönelik alınan önlem paketini açıkladı.
SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara