Erdoğan'dan üniversite hocalarına: O inşaatları yapan sizin öğrencileriniz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, televizyon kanallarında deprem ile ilgili konuşma yapan ve hükümeti eleştiren üniversite hocalarına seslenerek, "Bu inşaatı yapan sizin öğrencileriniz, fatura kesecek birilerini aramanın anlamı yok, bunların hepsi mühendis, ben ekonomist olarak yönetiyorum sadece." diye konuştu.
Dünya Türk Girişimciler Kurultayı Lütfi Kırdar Kongre Salonu'nda devam etti. Kurultaya Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra çok sayıda bakan katıldı. Kurultayın bugünkü oturumu orkestra gösterisi ve ardından okunan İstiklal Marşı ile başladı. Daha sonra kurultay için hazırlanan tanıtım filmi izletildi. Kurultayda konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz AK Parti hükümeti olarak Türkiye insanının zekasına her zaman inandık. Sizler de çok iyi biliyorsunuz. Sınırsız petrol rezervlerine sahip bir ülke değiliz. Bizim en büyük gücümüz genç dinamik zeki ve dürüst insanımızdır. Türkiye ekonomisi 2003- 2010 döneminde yıllık ortalama yüzde 5 büyüdü. 2011 yılında birinci ve ikinci çeyreklerde dünyanın en hızlı büyüyen ülkeler arasında yer aldık. Biz özel sektörümüzün dinamizmi ile büyümeye devam ediyoruz. Özel sektörün önünü açarak teşvik ediyoruz." diye konuştu.

KARŞILIKSIZ PARA BASMAYI MODERN HIRSIZLIĞA BENZETTİ
İstikrar ve güven ortamını zedeleyecek hiçbir adım atmadıklarını dile getiren Erdoğan, "Bu süreçte popülizme asla tevessül etmedik. Amerika Avrupa sıkıntı çekiyorsa karşılıksız para bastı biz karşılıksız para basmadık, bizden öncekiler cayır cayır basıyorlar, biz karşılıksız para basmayı modern hırsızlık olarak tanımladık. Biz buna tevessül etmedik, paramız böyle değer kazandı. Mali disiplini zedeleyecek girişimlere destek vermedik. Biz yere sağlam basıyoruz. Biz tedbirlerimizi önceden alıyoruz ve kararla uyguluyoruz. Bizim bu samimiyetimiz milletimizden destek görüyor. Para politikasından asla taviz vermeyeceğiz. Özel ve finans sektörünü tedirgin edecek adım atmayacağız. Bundan sonra Avrupa'da dalgalanmaya rağmen bölgede bir istikrar unsuru olmaya devam edeceğiz."
Van'daki depremin ardından kendilerini eleştiren üniversite hocalarına da konuşmasında seslenen Erdoğan, "Bir gerçeği burada vurgulamak istiyorum, ortada felaket tellalları çok. Ben bir Başbakan olarak sorumluluğumun bilincinde bazı açıklamalar yaptım, yıllar yılı bu ülkede belediye başkanlığından gelen bir kişi olarak, biz bu evleri yıkalım dediğimizde vatandaş bu işe yaklaşmadığı gibi yargı da engel oldu. Kimse yargıya fatura kesiyor mu? Bu inşaatı yapan sizin öğrencileriniz, fatura kesecek birilerini aramanın anlamı yok, bunların hepsi mühendis ben ekonomist olarak yönetiyorum sadece, gerçekçi değiller." şeklinde konuştu.
İstanbul'un deprem için hazırlıklı olmadığını anlatan Erdoğan, "İstanbul böyle de diğerleri farklı mı? Bunun dışında sel afetleri buna da hazırlıklı değil. Bunları el ele vermek suretiyle birlikte çözebiliriz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı kurmakta tek amacım budur. Biz bu bakanlıkta bu işe müdahale edelim istedik. 'Rant meselesi başlıyor' diyorlar. Elinize dilinize dursun. Bu binanın altında bu insanlar kaldığı zaman ne olacak? Şehirlerin de insanlar üzerinde hakkı vardır. Bunların bedelini ağır ödemek istemiyoruz. Van'da bu geçiş dönemini atlacatağız. Şubat Mart itibarıyla kalıcı konutlara başlayacağız. Mülk sahipleri de kiracı durumunda olanlar da bu konutlardan 20 yıl vade ile alma imkanı bulacaklardır." diye konuştu.
Almanya'daki ırkçı saldırılara da atıfta bulunan Erdoğan, asimilasyonun her türlüsüne karşı olduklarını söyledi. Almanya'da bir kız ile erkek evleneceği zaman Almanya biliyor musunuz? diye sorulduğunu hatırlatan Erdoğan, "Aşkın dili olur mu?" diye espirili yanıt verdi.
Suriye ve Ortadoğu'daki gelişmelere de değinen Erdoğan, "Suriye'deki olaylara ilişkin kaygımız insanı kaygıdır. Halklar olarak birbiri ile kaynaşmış Suriye halkına göz yumamayız. 9 yıllık süreçte Suriye ile çok iyi ilişkiler tesis ettik. Çok önemli projeler üzerinde çalıştık. Suriye halkını ne kadar kardeş bildiysek Suriye yönetimini de kardeş bildik. Suriye yönetimine reform demokrasi insan hakları konusunda her türlü eleştiriyi yaptık. Suriye yönetimi reformlar yapmakta isteksiz davrandı. Eğer orkada bir politika değişikliği varsa bu Türkiye'nin değil Suriye'nin politika değişikliğidir. Söz vermiş ama gereğini yerine getirmemiştir. Bölgesel barış ve istikrar adına Suriye'nin iç barışa kavuşmasını istiyoruz. Suriye ne kadar huzurlu olursa Türkiye o kadar huzurlu olur." diye konuştu