'Allah'ın sadık kulu' Adana'da da çok sevildi

Hollywood'un gişe rekorları kıran Yüzüklerin Efendisi, Kutup Ekspresi ve Neşeli Ayaklar, Avatar gibi filmlerde kullanılan 'motion capture - Mocap' tekniğiyle, Türkiye'de yapılmış ilk uzun metraj 3D animasyon filmi 'Allah'ın Sadık Kulu: Barla' Adana'da da çok sevildi.
Yapımcılığını Fatih Gök'ün, yönetmenliğini Esin Orhan'ın yaptığı, 3,5 yıllık titiz çalışmasının ürünü olan film Adana'da Real–Cine bonus, Arıplex, Optimum Avşar ve Metropol sinemalarında seyirci ile buluşmaya devam ediyor.
Ser Film tarafından hazırlanan Allah'ın Sadık Kulu'nu Türkiye genelinde şu ana kadar 600 bin Adana'da ise 30 bin kişi seyretti.
Filmde, Bediüzzaman Said Nursi ve talebeleri, tamamen orijinal fotoğraflarından faydalanılarak üç boyutlu modellendirildi.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'nin sıkıntı, çile ve mücadele dolu hayatının en çarpıcı dönemlerinden biri olan 'Barla Hayatı'nı animasyon türüyle beyazperdeye aktaran Allah'ın Sadık Kulu: Barla, Anadolu'nun ücra bir köşesine tecrit edilmeye çalışılan bir alimin iman hakikatlerine dayanarak, sonradan tüm dünyayı saran bir 'muhabbet ve adanmışlık' hikayesini ele alıyor.
Adanalılar Real - Cine bonus : 271 02 60, Arıplex sineması : 457 81 43, Optimum Avşar : 333 3515, ve Metropol 233 27 00 telefonlarını arayıp rezervasyon yaptırabiliyorlar.

FİLMİN ÖYKÜSÜ
Filmde, seksen küsur senelik ömründe dünya zevki namına bir şey yaşamamış, "Milletimin imanını selamette görürsem, cehennemin alevleri arasında yanmaya razıyım" diyecek kadar diğergam bir insanın hayatından kesitler, çizgi sinema tekniğiyle beyaz perdeye yansıtılıyor.
Filmde, cahillik, fakirlik ve ardından sükûn edip gelen bölünmüşlüğü, hem tespit hem de reçeteyle tedaviye işaret eden, devrini aşkın insanın farklı bir aksiyonuna dikkat çekiliyor. "Allah'ın Sadık Kulu: Barla", daha önce tarihte pek örneğine rastlanmayan bir tarzın hikâyesi...
Bu filmde, Risale-i Nurların yazdırılma, yazdırılan nüshaların ise, tarladaki çiftçiden, evdeki kadına, eli kalem tutacak kadar gücü olan yaşlıdan, delikanlı gençlere kadar, farklı insanların aynı motivasyonla yazmalarının destanı resmedilmeye çalışılıyor.
Aslında Risale-i Nurların bu şekilde yazılarak çoğaltılmasına şahit olduğumuz "Allah'ın Sadık Kulu: Barla" filmi; inanmış halk kitlelerinin imkansızlıklar içinde bile sıra dışı işler başarabileceğinin örneklemesidir. Halk dehayı alkışlar ama samimiyetin peşinden gider... Peki ya deha ve samimiyet bir şahısta bir araya gelirse? "Allah'ın Sadık Kulu" biraz da bu sorunun cevabını arama ve yansıtma peşinde bir çalışma.
İnancı varlıkla derin alaka, vicdanda engin genişlik, ibadet ve takvada azami titizlik ve bütün insanlığı kucaklama gibi geniş perspektifte yaşayıp-anlatan Bediüzzaman'ın, kendi deyimiyle, "kaderin hükmüne iradesiyle teslim olup, Barla sürgününden Anadolu'nun bağrına sürgünler uzatmasının" hikayesi var bu çalışmada.
Adanmışlığın, halk kitleleri üzerinde maddi ve manevi derinleşmeye nasıl dönüştüğünü de ayrı bir gözlem olarak bu filmde seyretme fırsatı bulacağız. Dahası, işinde gücünde insanların, birer ufuk insanı, birer vizyon insanı olmalarının serüveninin sunulması da ayrı bir heyecan noktası.