Gabriel: Ölenler Alman olsaydı güvenlik birimleri böyle mi davranırdı?

2000 ile 2006 yılları arasında Türk esnaflara dönük olarak yapılan ve "Dönerci Cinayetleri" diye adlandırılan saldırıların Neonazi gruplar tarafından yapıldığının ortaya çıkmasından sonra, 2004 yılında bombalanarak saldırıların en büyüğünün yaşandığı ve Türk esnafın yoğun olması nedeniyle "Küçük İstanbul" diye bilinen Keupstrasse caddesine politikacı akını yaşanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Sol Parti Eşbaşkanı Gesine Lötzsch Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Uyum Bakanı Guntram Schneider ve Köln Büyükşehir Belediye Başkanı Jürgen Roters'ten sonra, Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Sigmar Gabriel de Keupstrasse caddesinde Türk esnafları ziyaret ederek "geçmiş olsun" dedi.

Bombalamadan en büyük zararı gören Kuaför Özcan'ı ziyaret ederek sahibi Özcan Yıldırım'la görüşen Gabriel, sonrasında yaptığı açıklamada, NPD'nin yasaklanmasını istedi. Gabriel, "Bu olayın ne gibi ağının olduğunun ortaya çıkarılması gerekir. Devletin reaksiyon göstererek, son yıllarda Almanya'da neden aşırı sağcı bataklığın oluştuğunu araştırması gerekir. Devletin parası olmadığı için NPD'nin gençlik merkezi ve çocuk yuvaları hizmeti sunması, onların ne seviyeye geldiklerini gösterir." dedi.

Kendisinin yıllardır NPD'nin yasaklanmasını istediğini kaydeden Gabriel, "İnsanları aşağılayıcı propagandalarla çalışmalarını sürdüren bu gibi organizasyon ve partilerin vergilerimizle güçlenmesine anlam veremiyorum. Almanya genelinde şu anda yüzün üzerinde NPD milletvekili var. Bunların büyük çoğunluğu yerel yönetimlerde. Kamu paralarıyla bu insanlara yaptıkları kışkırtıcı konuşmaları için maaş ödeniyor. Almanya gibi bir ülkede Ausschwitz'de yaşananlar hatırlatılmak istenircesine 'Gazlayalım' gibi afişlerle propaganda yapılmasına izin verilmesinden ötürü utanç duyuyorum." şeklinde konuştu.

Türklerin alçak gönüllü insanlar olduğunu belirten SPD Genel Başkanı, şunları söyledi: 'Devletin kendisi medeni cesaret göstermez ise insanlardan medeni cesaret beklemesi doğru olmaz. Eğer Almanya'daki bu cinayetler bir 'İslami' örgüt tarafından yapılsaydı ve ölenler Alman olsaydı, tüm caddeler kapatılır, helikopterlerle, devletin tüm birimleri en yüksek mertebede harekete geçirilirdi. Bunların hiçbiri yapılmadı. Bu konu üzerinde durup düşünülmesi gerekir. Bize yapılsaydı başka şekilde reaksiyon gösterilirdi. Bu Türk veya Yunan işadamlarına yapılan saldırı değil, bu bizim toplumumuzun özüne yapılan bir saldırıdır. Buna karşı reaksiyon gösterilmesi gerekir. Bu, Almanya'da, Avrupa'da yaşayan herkesi hedef almıştır." dedi.

Polis ve savcılığın sorumluları mahkeme önüne çıkarması gerektiğinin altını çizen Sigmar Gabriel, 'Aşırı sağcılar tarafından son 10-20 yılda öldürülen insanlar için araştırma başlatılması gerekir." ifadelerini kullandı.

Kuaför salonu sahibi Özcan Yıldırım ise SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel'in ziyaretinden dolayı mutlu olduklarını bildirdi. Yıldırım, basının alınmadığı bire bir görüşmeyle ilgili, "Sıkıntılarımızın olup olmadığını sordu. Zaman zaman Türkçe konuştu. Çay için teşekkür etti. Olaydan duyduğu üzüntülerini bildirdi. Ailece bizi Berlin'e davet etti.' diye konuştu.