"Dönerci cinayetleri bir an önce aydınlatılsın"

Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyalet Uyum Meclisi, Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi (KRM) ve CDU'nun Türk kolu olarak bilinen Alman-Türk Forumu (DTF), 2000 ile 2006 yılları arasında işlenen Dönerci Cinayetleri'nin arkasında aşırı sağcı, neonazi çetesinin çıkması ve Alman iç istihbarat teşkilatı Anayasayı Koruma Dairesi'nin de olayda en azından ihmalinin olduğu iddialarıyla ilgili birer açıklama yaptı. Söz konusu kurumlar, cinayetler ve arkasındakilerin bir an önce ortaya çıkarılmasını talep etti. Konuyla ilgili bir açıklama yapan KRM, aşarı sağ örgütlerin ortaya çıkarılması ve bunlarla mücadele edilmesini istedi.

KRM dönem sözcüsü Bekir Alboğa, "KRM politikacıları ve yargıyı, aşırı sağ ve terörünü daha fazla önemsiz görmemesi, aksine kararlı bir şekilde bununla mücadele etmesi çağrısı yapıyor. Bu şekilde bu teröre, başka hiç bir insanı, etnik veya dini kökeninden dolayı kurban olmasın. KRM, aşırı sağ terörü ve onun Almanya'daki ağı konusundaki alarm veren bilgileri endişeyle takip ediyor" dedi. Aşırı sağ terör ağının Almanya'da bu kadar çok cinayetler işlemesine rağmen güvenlik birimlerinin onları bugüne kadar ortaya çıkaramamasının korku ve endişe verici olduğu vurgulanan açıklamada, "Federal ve eyalet güvenlik birimlerinin bu korkunç suç ve cinayetleri bugüne kadar ırkçı ve terör eylemi olarak görememesi, tanıyamaması çok düşündürücüdür. Bu, şiddete hazır aşırı sağcıları eylemler konusunda cesaretlendirmiş ve eylemlerini sürdürmüşlerdir. Başka bir anlaşılmaz konu ise, Almanya İslam Konferansı'nda (DIK) artan aşarı sağ şiddetinin ajandaya alınmasından kaçınılmasıdır. Üstelik, göçmenlere ve camilere saldırılar arttığı halde" denildi.

Açıklamada KRM dönem sözcüsü Alboğa, "Kendini güvende hissetmeme ve endişe çok büyümüştür. Aynen konunun aydınlatılma ihtiyacı gibi. Almanya çapında, göçmenlere yönelik aydınlatılmamış saldırılar ve aynı zamanda ibadethanelere saldırılar kayda geçmiştir. Bunlar şimdi yeniden tartışılıyor. Olayların aydınlatılma süreci şiddete hazır radikallere, bunlarla hukuk devletinin müsaade ettiği en sert şekilde mücadele edileceği ve bütün vatandaşların güvenliğinin en üstte olduğu sinyali verilmelidir. Aşırı sağ radikallere karşı gerekli tedbirler alınmalı, bu şekilde cinayetler, evlere ve camilere saldırılar son bulmalıdır" dedi.

GÖÇMENLERİN, GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVENİ AZALDI

KRV Eyalet Uyum Meclisi de bir açıklama yaparak aşırı sağ motifli cinayet ve saldırıların bir an önce aydınlatılmasını talep etti. Açıklamada, "Son günlerde ortaya çıkanlar çok endişe vericidir. Ülkemizin güvenlik görevlileri, aşarı sağ gruplarla birlikte nefes aldıkları iddia ediliyor. Hatta birlikte şeyler konusunda bilgiler her gün artıyor. Bütün bunlar hızlı bir aydınlatılmayı gerektiriyor. Almanya'da, güvenlik görevlilerinin olası bilgisi ve gözlemi altında aşarı sağ motifli şiddet eylemleri yapılmış. Bunların arasında 2004 yılında Keupstrasse caddesinde, 22 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı saldırı da var. Göçmenlerin, güvenlik güçlerine güveni azalmıştır. Birçok soru ortaya çıkıyor. Köln'deki saldırı bu kadar uzun bir süre nasıl aydınlatılmadan kaldı? Burada hızlı ve ayrıntılı bir araştırma ve aydınlatma şarttır" dedi.

KRV Uyum Meclisi Başkanı Tayfun Keltek, "Bu gelişmeler, politikacı ve güvenlik görevlilerinin, aşarı sağı küçümsememeleri ve onlara karşı mücadeleye yoğunlaşmalarının ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Federal Aile Bakanı Schröder iyi bilgilendirilmiş olsaydı, yabancı düşmanlığı ve ön yargıları arttıracak araştırmalar için kaynak ayıracağına, bu parayla ülkedeki aşırılıklarla mücadele edilirdi. Küçük aşırı sağ grupların bizim demokratik temel değerlerimizi yıkmalarına, toplumu güvensizleştirmelerine izin veremeyiz. Aktüel konular üzerine eksiksiz bir aydınlatma gereklidir. Bu demokrasimizin korunması için en önemli görevdir" ifadelerine yer verdi.

AŞIRI SAĞ TERÖR TOPLUMSAL ATMOSFERİ ZEHİRLEYEMEZ

CDU'nun Türk kolu Alman-Türk Forumu (DTF) da bir açıklama yaparak, "Aşırı sağ terör Almanya'da toplumsal atmosferi zehirleyemez" dedi. DTF Başkanı Bülent Arslan, "Almanya ve KRV'deki aşırı sağ motifli suçlarla ilgili haberler şok edicidir. Kurbanlar ve yakınlarının acılarını paylaşıyoruz" dedi. Bu gruplarla, kararlı şekilde mücadele edilmesi gerektiğini bildiren Arslan, "Ben, Almanya'daki toplumsal atmosferin, bu suçlarla kalıcı şekilde zarar görmesinden endişe ediyorum. Almanya'daki insanların çoğunluğu barış ve tolerans içinde birlikte yaşamaktadır. Barış ve demokrasi için birlikte çalışmayı ve başarılmış birlikte yaşamı, aşırı sağcıların şiddetleri sonucu yıkılmasına izin verilmemesini umuyorum" dedi.