Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Bakan Yılmaz: Borçların milli gelire oranı yüzde 30'lar seviyesine gelecek

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Avrupa ülkelerinin kamu harcamalarnı artırdığı bir dönemde Türkiye'nin mali disiplinden taviz vermediğini belirtti. Yılmaz, "Şu an borçlarımızın mili gelire oranı yüzde 40 dolaylarında. Maastricht kriterine göre bu oran

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-16 10:54:02

Bakan Yılmaz: Borçların milli gelire oranı yüzde 30'lar seviyesine gelecek
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Avrupa ülkelerinin kamu harcamalarnı artırdığı bir dönemde Türkiye'nin mali disiplinden taviz vermediğini belirtti. Yılmaz, "Şu an borçlarımızın mili gelire oranı yüzde 40 dolaylarında. Maastricht kriterine göre bu oran yüzde 60 olmalı. Pek çok Avrupa ülkesi bu oranı yakalayamadı. Gelinen aşamada ülkemizin borçlanma oranı gerileme trendinde, umuyorum birkaç sene içinde yüzde 30'lar seviyesinde olacak." dedi.
Kalkınma Bakanı Yılmaz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Avrupa-Akdeniz (Euromed) Ekonomik ve Sosyal Konseyler ve Benzeri Kuruluşlar Zirvesi'ne katıldı. Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomisi ile dünyaya örnek olduğunu vurguladı. Yılmaz, "Bunalım döneminde ekonomiyi başarı ile yöneten ender ülkelerden biriyiz. Türkiye 2009'da buhrandan bir miktar etkilense de şokları hemen atlatmayı bildi. Bakın geçen sene ekonomi yüzde 8,9 büyüdü, bu sene için de 7,5 büyüme öngörüyoruz." diye konuştu. Türkiye'nin istihdamda dünyayı imrendirecek bir performans ortaya koyduğunu anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:
"2009'da yüzde 14 olan işsizliği şu an itibari ile yüzde 9,2'ye indirdik. Milyonlarca insana birkaç sene içinde yeni istihdam imkânları oluşturduk. Bunu Avrupa'nın daraldığı bir ortamda başardık; bölgemizde görülen siyasi sorunlara rağmen başardık. Bu başarıda siyasi istikrar ve güven ortamı kilit rol oynuyor. Türkiye, 2008 ve 2009'da alınması gereken kararı zamanında aldı. Atılması gereken adımları attı; orta vadeli bir perspektif ile karar alıp uyguladı. Pek çok ülke kamu harcamalarını artırırken, Türkiye mali disiplinden taviz vermedi. Bugün ülkemizin borçlarının milli gelire oranı yüzde 40 dolaylarında. Maastricht kriterine göre bu oran yüzde 60 olmalı. Pek çok Avrupa ülkesi bu hedefi tutturamazken, Türkiye tutturdu. Gelinen aşamada borçların gerilediği bir trend var. Umuyorum bir kaç sene içinde borçluluk oranı yüzde 30'lara seviyesinde olacak."
Ekonomide elde edilen başarıyı özel sektöre bağlayan Kalkınma Bakanı Yılmaz, büyümenin ve ihracatın motorunu girişimcinin oluşturduğuna işaret etti. Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin 2023'te ilk 10 ekonomi arasına girmeyi hedeflediğini dile getirirken, bu vizyona kamunun, özel sektörün ve demokrasinin önemli katkı sunduğunu, sunacağını aktardı. Türkiye'nin tecrübelerinin pek çok ülkeye ilham verdiğini belirten Bakan Yılmaz, "Ülkemiz dünya hakikatleri ile uyumlu olarak nelerin başarılabileceğini ortaya koydu. Halkın beklentileri ile neler yapılabileceğini gözler önüne serdi. En önemlisi dinamizmini ve yenilikçiliğini hepimize kanıtladı." ifadelerini kullandı.

"AKDENİZ SERBEST BÖLGE OLMALI"
Euromed Ekonomik ve Sosyal Konseyler ve Benzeri Kuruluşlar Zirvesi'nde Akdeniz Havzası'nın önemine de değinen Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bölge dünya gelirinin yüzde 30'unu ihtiva ediyor. Burada büyük dengesizlikler söz konusu. Gelirler bağlamında 1'e 5 oranında ayrışma görüyoruz. Bu da Akdeniz Havzası'nın potansiyelini gölgeleyen göç gibi siyasi oluşumları tetikleyen bir olgu. Akdeniz'i 21'inci asırda dünyanın odağında görmek, barış ve istikrar içinde görmek istiyoruz. Akdenizin serbest bölge olmasını diliyoruz. Havzada insanların, malların, fikirlerin serbestçe dolaşmasını hayal ediyoruz. Özetle barış ve refah bölgesi olan, kendi içinde adalet üreten, dengeli gelişim üreten Akdeniz'i hayal ediyoruz."
Sözü Arap Baharı'na getiren Yılmaz, "Tunus ve Mısır'da başlayan bölgeye sirayet eden bir sürece tanık oluyoruz. Süreç şu an eknomik maliyetler getiriyor olabilir, göçü tetikliyor olabilir. Ama orta ve uzun vadede olumlu olacaktır. Şu muhakkak Kuzey Afrika ve Ortadoğu siyasi değişimle Akdeniz için yeni fırsatlar oluşturma sürecinde." yorumunu yaptı. Yılmaz, Ortadoğu'da barış ve refahın oluşması adına Avrupa ve Akdeniz ülkelerini süreci desteklemeye davet etti.

HİSARCIKLIOĞLU: ÜLKEMİZDEKİ DEĞİŞİM ORTA TABAKAYI GÜÇLENDİRDİ
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise mali bunalım döneminde gelişmekte olan ekonomilerin rekor büyüme elde ettiğini dile getirdi. Bunlardan Türkiye'nin dünyanın 17'nci büyük ekonomisinden biri olduğuna ve ilk 10'u hedeflediğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Ülkemizde görülen değişim özel sektörün ilerletip orta tabakayı güçlendirdi. İstanbul dışında da ekonomisi büyüyen şehirler ortaya çıktı. Zenginlik ve refah, İstanbul'un yanında ülkenin her tarafına yayılmaya başladı." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) katılım sürecinin yanında siyasi alanda da köklü bir dönüşümden geçtiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
"Bu süreçte, demokrasi, hukukun üstünlüğü, teşebbüs özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü ile kamu-özel sektör ortaklığı anlayışının etkisi ve katkısı son derece belirleyici olmuştur. Aynı şekilde, 1995 yılında Barselona Süreci adıyla başlayan Avrupa-Akdeniz Ortaklığının, AB üyesi olmayan Akdeniz ülkelerinin ekonomik dönüşümleri adına önemli olduğuna kanaat getiriyorum. Özellikle, Bölge ülkeleri ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşmalarının bu bakımdan önemli bir fonksiyonu yerine getirdiği muhakkaktır. Ama sonuçta, ekonomik işbirliği, ticari ortaklık, yatırım, siyasi diyalog gibi ülkeleri birbirine yaklaştıracak, diyalog ortamı sağlayacak her adıma, biz Türk iş dünyası olarak destek vermeye devam edeceğiz."
Avrupa ve Akdeniz ülkelerinin İslamofobi gibi dışlayıcı tavırlardan kaçınmayı öneren Rifat Hisarcıklıoğu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz biliyoruz ki, Akdeniz demek ortak bir kültür demektir. Akdeniz tek tanrılı üç dinin de doğum yeridir. Medeniyetlerin ve kültürlerin eridiği potadır. Ticaretin ve ticaret yollarının kavşağıdır. Dünyanın en önemli enerji kaynaklarının yataklarından biridir. Akdeniz, üç farklı kıtanın yer aldığı havzadır. Akdeniz'deki istikrar, barış, zenginlik hepimizin menfaatinedir."
SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara