Dolar

34,8672

Euro

36,6537

Altın

3.023,11

Bist

10.051,34

Amerikalı düşünür Harrington: Gönüllüler hareketinden çok şey öğrendim

Amerikalı aktivist ve düşünür Jim Harrington, Türkiye'nin yeni bir anayasa yapmasının çok önemli olduğunu belirterek, "Referandumla onaylanan anayasa değişiklileri hayati önemdeydi. Türkiye'de gelişmiş ülkelerden daha ileri maddeler var." dedi. Harri

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-12 10:08:06

Amerikalı düşünür Harrington: Gönüllüler hareketinden çok şey öğrendim
Amerikalı aktivist ve düşünür Jim Harrington, Türkiye'nin yeni bir anayasa yapmasının çok önemli olduğunu belirterek, "Referandumla onaylanan anayasa değişiklileri hayati önemdeydi. Türkiye'de gelişmiş ülkelerden daha ileri maddeler var." dedi. Harrington, dünyanın dört bir yanına yayılan 'Gönüllüler Hareketi' konusunda da önemli tespitlerde bulundu.

Teksas eyaletinin başkenti Austin'de düzenlenen yıllık "arkadaşlık ve diyalog yemeği"nde renkli anlar yaşandı. Fethullah Gülen'e ait "Aç kapını ben geldim" şiirinin Azeri bestekar Ziraddin Taghiyev tarafından bestelenen türkü versiyonu ilk kez izleyiciler karşısında icra edildi. Austin Hilton Hoteli'nde 200'e yakın konuğun unutulmaz anlar yaşadığı gecede toplumlar ve kültürler arası diyaloğa katkı yapan isimlere de ödül verildi.

Dinlerarası Diyalog Enstitüsü'nün (IID) düzenlediği programda konuşan Teksas Sivil Haklar Projesi Genel Müdürü Jim Harrington, Türkiye'nin AB hedefi doğrultusunda reformlara devam ettiğini hatırlatarak 12 Eylül referandumuyla hayata geçirilen anayasa değişikliklerinin ülkenin önünü açtığını söyledi. Değişiklere örnekler veren Harrington şunları söyledi: "Mesela kanun önünde eşitlik ve pozitif ayrımcılıkla ilgili bir madde var. Kişisel bilgilerin korunmasına dair bir madde var. Böyle bir madde birçok gelişmiş ülkede yok mesela. Yine sendikalaşmayı anayasal hak olarak eklemişler, bizde bile olmayan bir madde bu. Anayasa Mahkemesi'nin yapısını değiştiriyor ve biraz olsun demokratik bir duruma getiriyor. Genel olarak Türkiye uluslarası mahkemelerin hükümlerine uyuyor. Biz bunu yapmıyoruz mesela. Türkiye'nin bizden ileride olduğu başka alanlar da var; herkesi kapsayan sağlık sigortası, ölüm cezasının kaldırılmış olması gibi."

Türkiye'de çok sayıda sorunun olduğuna da vurgu yapan Harrington, Kürt meselesi, basın hürriyeti, yeni anayasanın gerekliliği gibi örnekler verdi...

HİZMET, BİLİM VE DİNİ BULUŞTURDU

Gönüllüler Hareketi ile ilgili kitabını yazma hikâyesinin, 2008 yılında ilk kez gittiği Türkiye gezisiyle başladığını anlatan Amerikalı düşünür Harrington, "Bu diyalog gezisiyle Anadolu'da başlayan macera, sonunda beni Fethullah Gülen hakkında bir kitap yazma noktasına getirdi." diye konuştu.

Aradan geçen zaman diliminde hareketi detaylı olarak inceleme fırsatı bulduğunu vurgulayan Harrington şunları ifade etti: "Gülen hareketi veya 'hizmet' hakkında öğrendiklerimi dört madde halinde sunmak isterim:
Hareket ılımlı bir İslami hareket. Mevlana'nın yolunda gidiyorlar ve herkese açıklar. Bilim ve din arasında bir sorun görmüyorlar. Üyelik gibi bir sistem yok, sadece gönüllüler var ve herkes gelirinin yüzde 5-20'lik kısmını 'hizmet'e himmet ediyor. Hizmetin bir diğer açısı dinlerarası diyalog. Üçüncü kısım okullar. Dünya çapında binden fazla okul var. Gülen, her şeyin başının eğitim olduğuna inanıyor. Okullarda ayrımcılık yapılmıyor, her dinden ve mezhepten öğrenci var. Bu okullar sayesinde fakir çocuklar fakirlikten ve dışlanmış çocuklar aşırı akımlara katılmaktan kurtuluyor."

Harrington, hizmetin 'yardım' yönüne dikkat çekerken Kimse Yok Mu derneğinin faaliyetlerinden bahsetti: "Kimse Yok mu Derneği dünyanın herhangi bir yerinde bir felaket olduğu zaman devreye giriyor ve yaraları sarmaya başlıyor. Güney Asya, Bangladeş, Pakistan, Peru, Myanmar hepsinde vardılar. Şu anda Somali'yi kanatlarının altına almış durumdalar. Haiti ve Afrika'da da yardımlar devam ediyor. En son Van depremi için on milyonlarca dolar toplandı."

HİZMET, HİMMET VE TRUMAN...

Harrington, gönüllüler hareketinin kendisine çok şey kazandırdığını da vurgularken şöyle devam etti: "Hizmetten neler öğrenebileceğimize gelince... Öncelikle diyalog nasıl yapılır, tüm fikirlerin serbestçe konuşulduğu ortam oluşturmayı öğrenebiliriz. Sonra Allah ile olan bağımızı nasıl güçlendirebileceğimizi öğrenebiliriz. Bu konuda ben şahsen çok geliştiğimi söylemeliyim. Hizmet içindeki insanlarla tanıştığımdan beri Allah'la irtibatım farklı bir boyutta. Üçüncü bir ders, haksızlıklara karşı sesini yükseltmek olabilir. Bir diğeri ise himmet! İkinci Dünya Savaşı sonrasında Truman, televizyonlarda Amerika halkına daha az yiyip Avrupalı kardeşlerimize yardım edelim çağrısında bulunmuştu. Hatta her gün bir dilim ekmek tasarruf edin, salı günleri et yemeyin, perşembe günü tavuk ve yumurta yemeyin ve lokantalar müşteri istemedikçe masaya ekmek koymasın tavsiyelerinde bulunmuştu. Özetle dünyanın iyiliği için istenen nefis terbiyesi, ki ilginçtir Gülen de aynı şeyi söylüyor. Himmet sadece parayla değil vakitle de yapılır. Bunun da çok örneğini görürsünüz hizmette."

AZERİ BESTEKÂRDAN GÜLEN BESTESİ

Gecede Fethullah Gülen'in şiirlerinden, programın temasını da yansıtan "Aç kapını, tut elimden, ben geldim" isimli eseri Türk sanat müziği formatında seslendirildi. Azeri Bestekar Dr. Ziraddin Taghiyev tarafından bestelenen şarkı, Teksas Üniversitesi Bereket Müzik Topluluğu tarafından Türk sazlarıyla icra edildi. Topluluk Başkanı Dr. Sonia Seeman tarafından notaya dökülen eser, Amerikalı sanatçıların çaldığı ney, cümbüş, def, kanun gibi klasik Türk müzik aletleriyle sunuldu.

Onur Kaya tarafından söylenen esere Sonia Seeman klarnet ve kanun, Frances Elliot ney, Charles Lockwood cümbüş, Mary Kay Hendrix keman, Nicholas Ragheb def ve Talha Erer saz ile eşlik etti.

Geceye katılan Bestekar Ziraddin Taghiyev eserin bütün hissiyatını galeyana getirdiğini belirterek, "Her okuyuşta daha derin manalar anlaşılıyor, farklı pencereler açılıyor." dedi. Taghiyev, yeni proje müjdesi de verdi: "Yeni şiirler seçtik bestelemek için. Şimdi sırada 'Ruhumun Emeli' isimli şiir var. Biraz zaman aldı; ama muhteşem bir eser ortaya çıktı. Sadece Gülen şiirlerinin bestelerinden müteşekkil bir program yapmayı ve hususi bir DVD hazırlamayı arzuluyoruz."

Programda konuşan Dinlerarası Diyalog Enstitüsü (IID) Austin Şube Başkanı Dr. Güner Arslan ise Müslümanların İslam'ı yeni bir din değil, Allah tarafından seçilmiş peygamberler ve onların kitaplı silsilesinin son halkası olarak gördüğünü belirterek, Kur'an-ı Kerim'in Müslümanlara Ehl-i Kitap ile ortak noktalarda buluşmayı emrettiğini hatırlattı. Arslan, "Bu ortak noktaları bulmak çok da zor değil." dedi.

Programda belli alanlarda başarı kazananlara ödüller verildi. IID liderlik ödülünü milletvekili Donna Howard aldı. Diyalog ödülü Haham David Komerofski'nin olurken, medya ödülü ise çeyrek asırlık gazeteci Gavin Garcia'ya takdim edildi.

Haber Ara