Avrupalı Müslümanların değerleri nesilden nesile çok hızlı bir şekilde değişiyor
500 bin Müslümanın yaşadığı Avusturya'da bir Hıristiyan bilim adamı tarafından yapılan bir araştırma, ülkede yaşayan Müslümanların nesiller değiştikçe değerlerinde hızlı değişimlerin yaşandığını ortaya koydu. 'Avusturyalıların dini yaşamı 1970-2010'
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-11-08 13:14:59
Araştırma sonuçları, Avusturyalı ikinci nesil Müslümanların kendilerini birinci nesle göre iki kat daha fazla seküler olarak tanımladığını ortaya koyuyor. Çalışma, Müslüman kadının artık erkeğin egemenliğini kabul etmediğini, Müslümanların diğer dinlere yaklaşım açısından Hıristiyanlardan daha barışçıl olduğu sonucuna varıyor. Sonuçlar, toplumda asimile olanların oranının ikinci nesilde ikiye katlandığını da gösteriyor.
İlahiyatçı Paul Zulehner'in 'Avusturyalıların dini yaşamı 1970-2010' isimli son araştırması
ilginç sonuçları ortaya koydu. Araştırmaya göre, Avusturya'da doğan genç kadınlar ebeveynlerine göre daha modern olma eğilimini taşıyor. Birinci nesil göçmenlerden ikinci nesle çok hızlı bir değerler değişimi yaşanıyor.
ERKEK EGEMEN KÜLTÜR DEĞİŞİYOR
Zulehner'in araştırmasına göre birinci nesilde erkek egemenliğinin kabulü hala devam eden bir durum iken, bu algı ikinci nesilde neredeyse tamamen ortadan kayboluyor. Birinci nesil erkeklerin yüzde 93'ü erkek egemenliğini normal ve olması gereken bir olgu olarak kabul ederken bu oran ikinci nesil erkeklerde yüzde 55'e geriliyor.
Birinci nesil Müslüman kadınlar arasında erkek egemenliğine olumlu bakanların oranı yüzde 61 iken ikinci nesil kadınlarda bu oran yüzde 31'e geriliyor. Zulehner, ikinci nesil Müslüman kadının kendini ikinci sıraya iten bir rolü kabullenmek istemediğini bu oranın Avusturyalı kadınların oranından bile düşük olduğunu belirtti. Kadının daha modern bir rol oynaması gerektiğini düşünenler ise birinci nesilde sadece yüzde 15 iken ikinci nesilde yüzde 50'ye yükseliyor.
İkinci nesil daha az dindar ama değerlerini korumaktan yana. Müslümanlığın günlük hayatta uygulanması konusu iki nesil arasında büyük farklılıklar gösteren bir durum. Birinci nesil Müslümanların yüzde 55'i inancını yaşayan bireyler olmak istediklerini ifade ederken, bu oran ikinci nesilde sadece yüzde 32. Kendini dünyaya açık ve seküler olarak tanımlayanların oranı birinci nesilde yüzde 46 iken ikinci nesilde yüzde 68 oranına ulaşıyor. Araştırmaya göre hayatında hiç ibadet etmeyenlerin oranı iki katına çıkarken, haftada bir ibadet edenlerin oranı birinci nesilde yüzde 40 iken ikinci nesilde yüzde 25'lere geriliyor.
Müslümanlar Hıristiyanlara göre başka dinlere karşı yaklaşımda daha barışçıl. Zulehner'e göre araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından birisi, Müslümanların Hıristiyanlığın rolünü, Hristiyanların İslam'ın rolüne verdiği değerden daha fazla önemsemesi. Zulehner durumu şu cümleyle tespit ediyor: 'Müslümanlar Hristiyanlığa karşı bizim onlara karşı tutumumuzdan daha barışçıl yaklaşıyor.'
İKİNCİ NESİLDE ASİMİLE OLMA ORANI YÜZDE 10
Araştırmanın uyum konusunda ortaya koyduğu sonuçlar da ilgi çekici. Birinci neslin sadece yüzde 32'si Avusturya toplumuyla uyuşmasa bile kendi kültür değerlerini korumak isterken, bu oran ikinci nesilde yüzde 65'e yükseliyor. Ancak kendi kültürlerini tamamen geride bırakanların, bir diğer tabirle asimile olanların oranı birinci nesilde yüzde 5 iken ikinci nesilde yüzde 10'a yükseliyor.
Haber Ara