Dünya Savaşı'ndaki silah arkadaşlığına atıfların Almanya'da karşılığı yok
Türkiye uzmanı Sosyolog Dr. Günter Seufert, Türk yöneticilerin 1. Dünya Savaşı'nda Almanya'yla yapılan ittifaka yönelik açıklamalarının Almanya'da karşılığı olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın,
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-11-04 08:27:11
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye ile Almanya'nın tarihten gelen yakın ilişkilerden bahsederken, 1. Dünya Savaşı'ndaki silah arkadaşlığına da değinmesini değerlendiren Günter Seufert, "Buna benzer sözleri bir Alman siyasetçiden duymanız mümkün değil. Çünkü bizim gurur duyacağımız bir savaş tarihimiz yok. Alman toplumu yakın tarihteki savaşları iki anlamda da kaybetmiş bir toplumdur. Bir iki savaşını gerçekten kaybetti ve bunun neticesi olarak da savaşı bir siyasi araç olarak kaybettik." dedi.
Böyle bir toplumla savaşı gerekçe göstererek dostluk kurmanın karşılık bulmayacağını vurgulayan Seufert, Türk tarafı için ise durumun farklı olduğuna dikkat çekti. Seufert, "Gerçi Türkiye de Birinci Dünya Savaşını kaybetti ama peşinden başarılı bir Kurtuluş Savaşı yürüttü. Türkiye tarihinde savaş kazanıldığı için savaş kavramın siyasi bir karşılığı var, Almanya'da ise yok." şeklinde konuştu.
"ŞİDDET UYGULAMADAN SİYASİ TALEPTE BULUNANLAR SERBESTÇE ÇALIŞABİLİR"
Yönetiminde Alman siyaset, bürokrasi ve iş dünyasından önemli isimlerin yer aldığı Siyaset ve Bilim Vakfı'nın Türkiye Sorumlusu Günter Seufert, Almanya'nın terör örgütü PKK'yı desteklediği suçlamasına da cevap verdi. Almanya'da şiddet uygulanmadığı müddetçe her türlü siyasi talebi savunmanın mümkün olduğunu belirten Seufert, şunları söyledi: "Dolayısı ile siyasi talepleri Almanya'nın da terör örgütü olarak sınıflandırdığı PKK ile örtüşen dernekler Almanya'da serbest çalışıyorlar ve bu da sizin ifade ettiğinizi suçlamaya sebep oluyor. Türkiye şiddet uygulamadan PKK'nın da savunduğu siyasi talepleri seslendiren bu derneklerin yasaklanmasını bekliyor. Bu talep Türkiye'nin kendi gerçekleri ve konuyla ilgili vardığı tartışma düzeyi ile bile örtüşmüyor. Aşırı Kürt milliyetçileri Türk toplumunun bir parçası ve bunlarla ilişkide siyasi bir çözüm bulunması gerekiyor."
"PKK'YA SEMPATİ AZALDI"
Almanya'da önceleri PKK'ya karşı sivil toplumun bir bölümünde müsamahalı bir tutum olduğunu kabul eden Seufert, şöyle devam etti: "PKK'nın savaşa başladığı yıllarda, özellikle sol çevrelerde, her etnik grubun özgürce kendi ulus devletini kurma hakkına sahip olduğu görüşü çok yaygındı. Bugün bu geçerli değil. Bölgesel ve uluslararası işbirlikleri ile milli devletler tarih içinde bir olgu olup ve mutlak ve değiştirilmez bir fenomen olmadıkları anlaşılmaktadır. Uyuşturucu ticaretinde oynadığı rol de dikkat alınınca PKK'ya sempatinin hayli azaldığını söyleyebilirim. Kürt sorununa 30 yıl önceki yaklaşımda geçerli olan parametreler bugün geçerli değil. Eskiden Kürtlerin mutlaka birleşip kendi devletlerini kurmaları gerekli olduğunu savunan çok kitap vardı piyasada. Artık böyle kitaplar pek yayınlanmıyor."
Haber Ara