Kocaeli Müftüsü Sönmezoğlu: Kurban etini 3'e taksim etmek en uygun davranış
Kocaeli Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu, kurbanın Allah rızası için kurban edilmesi gerektiğini söyledi. Kurban edilecek hayvanın kusursuz olması gerektiğini kaydeden Sönmezoğlu, kurban etinin hepsini yoksullara dağıtmanın veya kendi çoluk çocuğu için alık
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-31 13:00:45
Sönmezoğlu, bir parçayı, kurban kesemeyen yoksullara dağıtmanın, bir bölümünü akraba, tanıdık ve komşulara ikram etmenin, birinin de kendi çoluk çocuğu ile yenebileceğini ifade etti.
Kocaeli Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu, kurban ile ilgili yaptığı açıklamada, kurban için belirlenmiş bir hayvanı Allah rızası niyeti ile kesmek gerektiğini ifade etti. Sönmezoğlu, islam'ın mali ibadetlerinden olan kurban'ın İmam Ebû Hanife'ye göre vacip, İmam Şâfiî, İmam Mâlik, İmam Ahmed b. Hanbel ve Hanefilerden İmam Ebû Yusuf ile İmam Muhammed'e göre sünnet-i müekkede olduğu bilgisini verdi.
"ZEKATTAKİ ZENGİNLİK ÖLÇÜSÜ İLE KURBANDAKİ ZENGİNLİK ÖLÇÜSÜ AYNI"
Ergenlik çağına giren, zengin, mukîm (yolcu olmayan) her erkek ve kadın Müslümanın kurban kesmekle yükümlü olduğunu hatırlatan Sönmezoğlu, "Buradaki zenginlikten maksat, kişinin temel ihtiyaçlarından başka 80.18 gr. altın yahut bunun kıymetinde mal veya paraya sahip olmasıdır. Zekattaki zenginlik ölçüsü ile kurbandaki zenginlik ölçüsü aynı olmakla beraber, zekatta olduğu gibi, malın artıcı olması şart olmadığı gibi, üzerinden bir yıl geçmiş olması da gerekmez. Kurban kesme günlerinde yukarıda zikredilen zenginlik ölçüsüne ulaşan kimse, kurban kesmekle yükümlü olur." dedi. Sönmezoğlu, islam dinine göre, ailede 'mal ayrılığı' prensibi olduğunu, bu bakımdan, aile içinde kimler dinen zengin sayılırsa, sadece onların kurban kesmekle yükümlü olduğunu kaydetti.
Sönmezoğlu, kurbanın rüknü, kurban edilmesi caiz olan hayvanlardan birini kurban kesme günlerinde kesmek olduğunu belirterek, kurbanlık hayvan, herhangi bir sebeple kurban kesme günlerinde kesilememiş ise bu günlerden sonra kurban olarak kesilemeyeceğini söyledi. Sönmezoğlu, "Bu durumda, kurbanlık hayvanın aynısının veya bedelinin sadaka olarak verilmesi gerekir." diye konuştu.
"KURBAN KOYUN, KEÇİ, SIĞIR, MANDA VE DEVEDEN OLABİLİR"
Kurbanın koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olabileceğini dile getiren Sönmezoğlu, devenin 5, sığır ile mandanın 2, koyun ile keçinin de bir yaşını doldurmuş olması gerektiğini belirtti. Sönmezoğlu, koyunların 6 ayı tamamladıkları halde, bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olurlarsa bunların da kurban edilebileceğini söyledi. Sönmezoğlu, kurban edilecek hayvanlarla ilgili şu bilgilere yer verdi: "Bir koyun veya keçiyi ancak bir kişi kurban edebilirken, sığır, manda ve deve 7 kişiye kadar ortaklaşa kurban edilebilir. Kurbanın, ibadet niyeti ile kesilmesi şarttır. Bu nedenle; ortaklaşa kesilen kurbanda, ortaklardan birinin sadece et elde etme veya sahih olmayan başka bir niyetle iştiraki, diğerlerinin kurbanını geçersiz kılar."
Kurban, bir ibadet olduğu için, kurbanlık hayvanların kusursuz olmaları gerektiğini kaydeden Sönmezoğlu, bazı kusurların hayvanın kurban olmasına engel olduğunu kaydederek, "İki veya bir gözü kör olan, kemiklerinde ilik kalmayacak derecede zayıflamış olan, kesim yerine yürüyerek gidemeyecek kadar topal olan, kulağının ve kuyruğunun üçte birinden fazlası kopmuş olan, dişlerinin yarıdan fazlası dökülmüş olan, boynuzlarının biri veya ikisi kökünden kırılmış olan, ölüm derecesinde hasta olan hayvanlar kurban edilemez. Ancak boynuzsuz veya boynuzu biraz kırılmış, dişlerinden birazı dökülmüş ve burulmuş hayvanların kurban edilmeleri caizdir." dedi.
"KURBANI BİZZAT SAHİBİNİN SATIN ALMASI, KESMESİ VEYA KESİLİRKEN YANINDA BULUNMASI ŞART DEĞİL"
Sönmezoğlu, bir kimsenin kurbanını bizzat kendisinin satın alması, kesmesi veya kesilirken yanında bulunmasının şart olmadığını kaydetti. Sönmezoğlu, "Hiçbir mazeret olmadan da kişi, kendi adına kurbanını satın alıp kesmek üzere güvendiği bir şahsı yahut özel veya resmi bir kuruluşu vekil tayin edebilir. Kurban niyetiyle alınan hayvan kesilmeden önce ölürse, zengin kimsenin tekrar kurbanlık satın alması gerekir, fakir için gerekmez." Sönmezoğlu, kurbanın dağıtımı hakkında da şöyle konuştu:
"KURBANIN, SAHİH OLABİLMESİ İÇİN BELİRLENMİŞ VAKİT İÇİNDE KESİLMESİ GEREKİR"
"Kurbanın sahih olabilmesi için belirlenmiş vakit içinde kesilmesi gerekir. Kurban, Kurban Bayramı'nın ilk günü, bayram namazının kılınmasından 3. günün akşamına kadar kesilebilir. Bayram namazı kılınmayan yerlerde ise kurbanlar sabah namazı vaktinden itibaren kesilebilir. Deve ve sığır gibi hayvanlar ortaklaşa kurban edildiğinde, etleri, ortaklar arasında tahmini olarak değil, tartılarak taksim edilir. Ancak bu hayvanlar, bir ailenin fertleri için kurban edilmişlerse bunların etlerinin tartı ile taksim edilmesi gerekmez. Kurban etinin hepsini yoksullara dağıtmak veya kendisi ve çoluk çocuğu için alıkoymak caiz ise de en uygun olanı; kurban etini üçe taksim edip; birini, kurban kesemeyen yoksullara dağıtmak, bir bölümünü akraba, tanıdık ve komşulara ikram etmek; birini de kendi çoluk çocuğu ile yemektir. Bir kimsenin ailesi kalabalık ve hali vakti de çok iyi değilse, kurban etinin tamamını çoluk çocuğu için alıkoyabilir. Kurbanın derisini, seccade veya evde kullanılacak bir şey yapmak caiz olduğu gibi, bir fakire veya hayır işlerine hizmet eden bir kuruluşa vermek de caizdir. Kurbanın derisi, kurbanın bir parçası olduğundan satılması caiz olmadığı gibi, kurbanı kesene kasap ücreti olarak da verilemez."
Haber Ara