"Halk iradesine dayalı anayasa, demokrasi ve hukuk devletini getirecek"
Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Üyesi Prof. Dr. Bülent Çiçekli, 12 Eylül tarihinde yapılan referandum sonrasında kökten ve yüzde 100 halkın iradesine dayanan anayasa yapma sürecinin başladığını söyledi. Çiçekli, "Bu süreç Türkiye'nin daha sağl
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-27 14:43:25
Kayseri Cumhuriyet Savcılığı'nın organizasyonu ve Melikşah Üniversitesi'nin ev sahipliğinde "HSYK Yargı Günü Etkinlikleri" konulu bir konferans düzenlendi. Konferansa HSYK üyeleri Prof. Dr. Bülent Çiçekli ile Avukat Ali Aydın konuşmacı olarak katıldı.
Konferans öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çiçekli ve Aydın, HSYK yapısı ile ilgili bilgiler verdi. Çiçekli, yeni anayasa hazırlanmasıyla ilgili sürecin sorulması üzerine, Türkiye'nin şuana kadar gerek 1961, gerek 1971 değişikliği, gerekse 1982 Anayasası yani tamamen yapılan ihtilallar sonrasında olağanüstü dönemlerde hazırlanan anayasalarla idare edildiğini anlattı. Gelinen noktada 12 Eylül tarihindeki referandumun ardından tamamen sivil bir inisiyatifle başlatılan bir süreç sonunda önemli ölçüde anayasa değişikliği söz konusu olduğuna dikkat çekti. Daha önce yapılan anayasaların ruhu ve etkileşiminin halen mevcut anayasa içerisinde yer aldığını dile getirdi. Çiçekli, şu anki süreçte kökten ve tamamen yüzde 100 halkın iradesine dayanan (12 Eylül Referandumu bu süreci gösterdi) bir anayasa yapmanın Türkiye'yi daha sağlıklı demokrasiye ve hukuk devletine ulaştıracağını ifade etti.
Prof. DR. Bülent Çiçekli, referandum sonrasında tartışılan konulardan birisinin HSYK'nın yapısına getirilen itirazlar olduğunu belirtti. Yeni yapılmak istenen süreçte de kurulun yapısına itirazların devam ettiğini söyledi. Bu itirazları yersiz bulan Çiçekli, eski kurulun yapısında birbirini seçen, yüksek yargı ile Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun birbirlerini seçtiği, biraz daha kast sistemine dayalı kurul yapısı söz konusu olduğunu hatırlattı. Kurul yapılan değişiklikle geniş tabanlı temsil hüviyetine büründüğünü ifade etti. Çiçekli, kurulda sadece yargı içerisinden gelen üyeler değil dışarıdan gelen üyelerin de görev yaptığı, şikayet disiplin olaylarının bakanlıktan çıkarılarak kurula bağlı teftiş kurulunca yürütüldüğünü sözlerine ekledi.
12 BİN HAKİM SAVCI, 80 BİN AVUKATIN SORUNLARINA DUYARSIZLIK VARDI
HSYK Üyesi Avukat Ali Aydın, yargının bağımsızlığı ile ilgili tartışmaları doğru bulmayarak, yargının kendi içerisinden gelen zorlamaları olduğunu anlattı. Aydın, geçmişte, kurulun da asıl tabanı olan hakim ve savcı yani 12 bin insanın sorunlarına karşı, yine sayıları 80 bini bulan avukatların sorunlarına karşı duyarsız kaldığına dikkat çekti. Aydın, "Herhangi bir denetimi olmayan, şeffaflığı olmayan, kendi kendini doğuran bir yapı içerisinden seçilip gelen, insanların yaptıkları uygulamaları koskoca bir sisteme bu şekilde tahakküm ettirilmesi kanaatimce doğru değildi." dedi.
Aydın, bir yıllık süreci başarılı bularak, 4 yıl sonrasında da netice alacak bir yapı oluştuğunu, teşkilattan dönen hakimler, savcılar ve avukatların memnun olduğunu söyledi.
'Yargının bağımsızlığı' diye bir konu olmadığını belirten Aydın, yargının yansızlığı ile ilgili bahsetmek gerektiğini ifade etti. Asıl olanın olan yargının tarafsızlığı olduğuna işaret eden Aydın, "Bu hakim, savcının teminatı bakımından önemli yaklaşımdır. Geçmişte daha çok yaşadığımız bir sıkıntı vardı. Yargı kamuoyunun diğer unsurlarından bağımsızdı. Etki altında değildi. Ama yargının kendi içinden gelen bir takım zorlamalar vardı. Tehlikeli olan bu idi. Görüyorum ki bu düzeliyor. İstediğimiz noktada değiliz. Düzeliyor. Yapılan eleştiriler biraz maksatlıdır" diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara