Sigortacılıkta Türkiye için en büyük risk 'doğal afetler'

Türkiye'nin ilk defa yer aldığı araştırmaya göre, dünya genelinde sigortacılıkta öngörülen risklerde ilk sırayı ''yasal düzenlemeler'' alırken, bunu sırasıyla ''sermaye'', ''makroekonomik trendler'', ''yatırım performansı'', ''doğal afetler'', ''yetenek (çalışan kalitesi)'', ''uzun vadeli yükümlülükler'', ''kurumsal yönetim'', ''dağıtım kanalları'' ve ''faiz oranları'' takip etti.

''Doğal afetlerden kaynaklanabilecek riskler'' 2009 yılı çalışmasında dünya genelinde 22. sırada değerlendirilirken, bu yıl 5. sıraya, Türkiye'de ise ilk sıraya yerleşti. Söz konusu riskin dünya genelinde 5. sıraya yükselmesinin, sektör üzerindeki etkileri henüz ölçülemeyen fakat büyük veya kayda değer olduğu bilinen Avustralya, Yeni Zelanda ve Japonya felaketlerinden sonra beklenen bir değişiklik olduğu belirtildi.

Yaşanan küresel kriz sonucunda 2009 çalışmasında dünya genelinde ilk sıraya yerleşen ''yatırım performansı'' riski 4. sıraya gerilerken, Türkiye'de 3. sırada yerini aldı.

Diğer alanlarda Türkiye'deki sıralama dünya genelinden bazı farklılıklar gösteriyor. ''Aktüeryal'' risklerin Türk sigortacılık sektöründe üst sıralarda yer alması, sigorta şirketlerinin gelişen karşılık tutma gerekliliğinin yönetimine ilişkin endişelerini yansıtıyor.

''Doğal afetler'', ''iklim değişiklikleri'' ve ''terörizm'' gibi iş kabul riskleriyle ilişkilendirilebilecek endişeler Türkiye'de diğer ülkelerin tamamından yüksek kaydedildi. Bu durum araştırmada, sektörün Yeni Zelanda ve Japonya'da gerçekleşen olayların Türkiye'de risk algısını artırdığı şeklinde analiz edildi.

Motorlu araç sigortası gibi bazı kilit ürünlerdeki aşırı rekabet

Türkiye'de ''itibar'', ''reasürans'' ve ''risk yönetimi'' alanları ile ilgili riskler de yine dünya geneline göre daha yukarılarda yer alırken, ''yetenek'' riski altında yer verilen yönetim kalitesi, yetenekli personel bulma ve işte tutma konuları diğer ülkelere kıyasla üst sıralardaki endişeler arasında yer almadı.

Araştırmada, Türkiye'de motorlu araç sigortası gibi bazı kilit ürünlerdeki aşırı rekabetin olumsuz etkisi konusunda bazı katılımcıların uyarıda bulunması dikkati çekici bir diğer husus olarak değerlendirildi.

Araştırmanın, sektörün mali krizin etkilerini üzerinden attığı, fakat beklenmeyen bazı doğal afetler nedeniyle daha kötü şekilde etkilendiği bir dönemi yansıttığı ifade edildi.