Bülent Arınç: Terörü bitirmek için bataklığı kurutmak istiyoruz
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, terörü çözmek için bataklığı kurutmak gerektiğini belirterek, "Bizi rahatsız eden sivrisineklerden kurtulmanın yolu bataklığı kurutmaktır. Böyle olursa sinekler üremez. Terör, bataklık gibidir. Sizi rahatsız ediyorla
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-23 11:26:36
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa teşkilatı ile bir araya geldi. Arınç, sözlerine, terör olaylarına vurgu yaparak başladı. Terörü bitirmek için kararlı olduklarını ve bu kapsamda başlatılan operasyonların devam ettiğine vurgu yapan Arınç, "Bizim günümüzü zehir eden olaylar. Yıllardan beri devam eden, son günlerde ise yüreğimizi kanatan terör olayları sebebiyle şehit olan güvenlik güçlerimiz var. Yaralılarımız var. Şu anda da operasyonlar devam ediyor. Allah, asker ve polislerimizi korusun. Türkiye'nin her yerinde şehitler var. Alçakça pusu kurularak güvenlik güçlerimiz şehit ediliyor. Onların gönlümüzdeki yeri de daha büyüyor. Onları aziz hatıraları ile anıyoruz." dedi.
Arınç, 1979'da Apo'cular olarak başlayan ve ciddiye alınmayan, daha sonra yayılıp köy ve ilçelerde yaptıkları baskınlarla ismini duyuran terör örgütü PKK'nın, Türkiye'nin önünü kesmeye çalıştığına dikkat çekti. Arınç, şöyle konuştu: "Terör olayları sebebiyle bütün güzelliklere kara bir bulut gibi çöküyorlar. Ne kadar sonuç alındı, bunu tartışacak değilim. Hedefe tam anlamıyla muvaffak olamadık. Nerede hata vardı? Hangi yöntem faydalı oldu. Hangisi doğruydu. Bunları hükümetimiz inceledi. İstihbarat eksikliğimizi gördük. İstihbaratı bir tek elde toplamaya çalıştık."
Terörün tek yanlı olmayıp sosyal ve ekonomik sebeplerinin de olduğuna vurgu yapan Bülent Arınç, "Kimliğimi ifade edemiyorum, zulüm yapıyorsunuz diye dağa çıkanlar var. Kişiliği zedelenenler var. Bunları bizzat gördüm. O bölgenin insanları bizim kardeşimiz. Bu terörden milletimiz birlik ve beraberlik ile kurtulur. Ama bu fitne büyütüldü, kan büyüdü. Bu terör olayları ile karşı karşıya kaldık. Onların ızdıraplarını dinlemek gerekirken 'sen şusun' 'sen busun' dayatması yapıldı. Bundan sonra da önü alınmaz olaylar yaşandı. Terör çok yönlü olarak ele alınmalı." şeklinde konuştu.
"BATAKLIĞI KURUTACAĞIZ"
Terörün, bataklığı kurutarak önlenebileceğine işaret eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Çok güzel bir yaz gününde ailenizle birlikte pikniğe gittiniz. Dinleniyorsunuz. Çocuklarınız var yanınızda. Ama sinekler size rahat vermiyor. Nereden geldi diyorsunuz. Yakınınızda bataklık var. Sinekleri ya kovalayacaksınız, ya 3'ünü 5'ini öldürmeye çalışacaksınız ya da, kahrolsun sinekler diye bağıracaksınız. Bunlarla böyle mücadele etmek mümkün değil. Bizi rahatsız eden sivri sineklerden kurtulmanın yolu bataklığı kurutmaktır. Böyle olursa sinekler üremez, terör de bataklık gibidir. Sizi rahatsız ediyorlarsa, bu bataklığı oluşturan sebepleri yok edeceksiniz. İşte terörü yok etmek için bataklığı kurutmalıyız." dedi.
"FİKRET BİLA'NIN KİTABINDAN YAPILAN HATALAR"
Bir gazetecinin geçmişte yaptığı röportajlardan yola çıkarak, terör ile ilgili bir kitap yazdığına dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Arınç, "3-4 yıl önce bir gazeteci röportaj yaptı. Bugüne kadar terörle mücadelede ne gibi hatalar yapıldı. Bugüne kadar 1980'den bu yana terörle mücadele ettiğini bildiğimiz genelkurmay başkanları, kara kuvvetleri komutanları, asayiş kolordu komutanları, dönemin siyasetçileriyle röportajlar yaptı. Fikret Bila'nın kitabı. 'Nerede hata yaptınız? Bu mücadelede nerede hata yaptınız?' diye sorulduğunda, her biri cevap verdi. 30 kişi ile konuşmuş, 29'u 'şuralarda, şuralarda hata yaptık' diyor. Be Allah'ın kulları, 'biz hiç hata yapmadık' diyen de mi yok? yok. Gerçek böyle de ondan. Hepsi bir yerde hata yapıldığını söylüyor. Demek ki hatalar yapılmış, büyümüş önü alınamaz hale gelmiş, hatta hata olduğunun farkına 30 yıl sonra varmışlar." diye ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Anlı şanlı birisi diyor ki '1980'lerde Kürtçe konuşmayı yasaklamıştık. Kürtçe konuşanı cezaevine atıyorduk, bununla ilgili kanun bile çıkardık. Meğer yanlış yapmışız.' Öbürü; 'Diyarbakır cezaevinde işkenceler yapıldı, keşke yapmasaydık', diğeri 'Bölge ekonomi bakımdan geri kalmıştı. Buna ilaveten köyleri yaylaları boşalttık, keşke bunu da yapmasaydık' şeklinde anlatıyor."
"MHP VE CHP'YE CEVAPLAR"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, muhalefede de yüklenerek Güneydoğu'ya gitmelerini istedi. Terörle mücadele konusunda muhalefeti eleştiren Arınç, şöyle devam etti:
"Muhalefetin katkısı olabilir mi? Elbette olabilir. Herkesin terörle mücadelede katkısı olmalı. Ama şimdiye kadar MHP ve CHP iki şey söyledi. MHP, OHAL yapılsın istedi. Zaten bu ülkede 20 senedir OHAL vardı. İktidara geldik. OHAL kalktı. Faili meçhul cinayetler, suç şebekeleri ve adam kaçırma olaylarını sektör haline getirmek isteyenler sebebiyle Türkiye karanlık günler yaşadı. Bu hükümet huzuru ve sükuneti sağlamaya çalışıyor. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'da 'hükümet istifa etsin' diyor. Önerileri bu mu? İktidara geldiğimizden bugüne kadar elimizden geleni yapıyoruz. PKK bu zalimce eylemlerini yaparak AK Parti'yi yıpratmak istemiyor mu? AK Parti'siz ülke hayal etmiyor mu? Bence 'istifa et' demekte PKK'nın amacını desteklemiyor musun?" şeklinde yüklendi."
"CHP'NİN O BÖLGEDE SÖYLEYECEK BİR ŞEYİ YOK MU?"
MHP ve CHP'nin, kendilerini eleştirmek yerine, terörle mücadele kapsamında Doğuda siyaset yapmalarını isteyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Gidin oralarda siyaset yapın. Niye orada MHP ve CHP yok. Niye orada AK Parti ve BDP var. Sizin söyleyeceğiniz bir şeyiniz yok mu? O bölgenin insanlarına anlatacağınız yönteminiz yok mu? O bölgede biz varız sadece. AK Parti ilçe bakanları kaçırılıyor, belediye başkanlarının çocukları kaçırılıyor, il ve ilçe binalarımıza molotof atılıyor. Binalarımızın önüne kum torbaları kuruluyor. Patlamalara karşı tedbir alıyoruz. Allah onlardan razı olsun. Alnından öpüyorum. AK Parti Teşkilatı'nın mensupları hayatlarını ortaya koyarak AK Parti hizmetlerinin temsilciliğini yapıyor." şeklinde konuştu.
Muhalefetin de oralara gitmesini isteyen Arınç, "Sen de git oralarda. Hakkari'de 30 dakika ve Diyarbakır'a 1 saat uğradın. Cumhuriyet'i kuran partinin o bölgede söyleyecek bir şeyi yok mu? O bölge de söyleyecek sözü yok mu?. Neredesiniz. Ankara'da oturmanıza gerek yok. CHP ve MHP, Türkiye için düşündüğü, 'refahı için 'budur işte' dediği hedeflerini anlatmalıdır. Hadi babayiğitler o bölgede siyaset yaparsanız buna ulaşırsınız. Bunları ağızlarına alamıyorlar. Sanatçıya gitsin diyor.
Siz de gidin partileriniz de gitsin. Sen kendi partini anlat 'ben daha akıllıyım ve iş yaparım' de. Bize yardımcı olun. Biz tek başımıza oradayız. Böyle yaparsanız demokrasi güçlü olur. Demokrasi güçlü olursa terör belasından da çabuk kurtuluruz." diye konuştu.
"İSTANBUL'DA KONUŞARAK ANKARA'DA OTURARAK TERÖR ÇÖZÜLMEZ"
Siyasetin, İstanbul ve Ankara'da oturup konuşarak yapılamayacağına dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şöyle devam etti: "İnşallah bizi mahcup ederler. Türkiye'de siyaset yapan insanların o bölgenin tüm insanlarını kucaklamasında fayda var. Türkiye'de siyaset halkla birlikte yapılır. İstanbul'da konuşarak, Ankara'da oturarak siyaset yapılmaz. Her gün bir bakamım Hakkari'de, Van'da Ağrı'da, Adıyaman'da. Hepimiz oralardayız. Halkımızı kucaklıyoruz. Cumhuriyet'i ayakta tutan demokrasi ve siyasettir. Geçenlerde Çanakkale'ye gittik. Bu terör belasıyla nasıl mücadele edeceğiz diyenler varsa Çanakkale'ye gitsin. O mezar taşları bizlere gerçeği gösteriyor. Diyarbakırlı Ali oğlu Ahmet şehit düştü yazıyor. Birbirlerinin kucağında şehit olan güzel çocuklarımız birliğe bütünlüğümüzü gösteriyor. Bu ülkeyi bölmek isteyenler Çanakkale'yi görsünler. Sonra düşünsünler. Cumhuriyet'i beraber kurduk."
Haber Ara