Kılıçdaroğlu: Meclis Başkanı terör komisyonu kurmazsa çözümsüzlüğe ortak olur

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terör sorununun çözümü konusunda Meclis Başkanı Cemil Çiçek'e tekrar seslenerek, terör konusunda komisyon kurulmaması halinde Çiçek'in sorumluluğa ve çözümsüzlüğe ortak olacağını iddia etti.
    CHP Parti Meclisi (PM), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkanlığında toplandı. İç ve dış gelişmeler başta olmak üzere sınır ötesi terör ve ekonomik konuların ele alınacağı toplantıda, kongrenin de ertelenip ertelenmeyeceğinin de görüşülmesi bekleniyor.
    Toplantı öncesi bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, iki ayda bir PM toplantısı yaptıklarını ancak bu defa biraz öne aldıklarını belirtti.
    Toplantıda oldukça yoğun bir gündem olduğunu ve Türkiye'nin de gündeminin yoğun olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, toplantı gündemi gönderilirken terörün bu noktada tırmanmadığını savundu.
    Ek gündem maddesi sunacaklarını ve önce terör olayını PM olarak görüşmek istediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin en temel sorunu olan terör konusunda kamuoyuna nasıl bir mesaj vermek gerektiğini, bu konuda görüş ve düşünceleri alacaklarını kaydetti.
    Çıkan sonucun ise kamuoyu ile paylaşılacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, 35 yıldır devam eden bir terör bulunduğunu ve 9 yıldır da çoğunluğu olan bir iktidar var olduğunu belirtti.
    Terör konusunda daha net, tutarlı politika yapılması gerekirken, kamuoyundan gizli görüşmeler yapıldığını savunan Kılıçdaroğlu, en son hükümet programı okunurken ülkenin en temel bir sorunu terör konusunun bulunmadığını ifade etti.
    Bunun halkıyla yabancılaşma, sorunlarla yabancılaşma demek olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, 24 şehidin verildiği gün gerçekten üzüntü içinde görevlerine başladıklarını aktardı.
    Başbakanın ilk yaptığı şeyin ise muhalefeti suçlamak olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, "Hepimiz üzüntü içindeyiz, Beyefendi'nin yaptığı muhalefeti suçlamak oldu." dedi.

    "MEDYA PATRONLARIYLA TOPLANTI DOLAYLI SANSÜRDÜR"
Başbakanın medya patronları ve genel yayın yönetmenleriyle yaptığı toplantıyı da eleştiren Kılıçdaroğlu, baskı ve sansürün bir başka şeklinin bu olduğunu iddia etti.
    "Genel yayın yönetmenlerini çağırdın, patronları neden çağırdın?" diye soran Kılıçdaroğlu, bunun demokrasiye yakışan bir tablo olmadığını öne sürdü. Kılıçdaroğlu, "Medya patronlarını karşınıza alacaksınız, dolaylı sansür nasıl olur, onu anlatacaksınız. Sonra toplantıdan çıkıp CHP'ye saldıracaksınız." diye konuştu.
    Başbakanın CHP'nin kendilerini sorumlu tuttuğunu söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Kimi sorumlu tutacağız? Almanya'yı mı Fransa'yı mı Rusya'yı mı sorumlu tutacağız? Şehitler varsa iktidarı sorumlu tutacağız. Kahvede Mehmet efendiyi sorumlu tutmayacağımıza göre." şeklinde konuştu.
    Sorunları çözmek için iktidar olunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sanki yeni iktidar olmuş gibi davranıldığını belirterek, "Kolaycılığı sen yapıyorsun Sayın Başbakan." diye seslendi.
    Seçimlerde olay olmasın diye her türlü görüşmenin yapıldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, Oslo'daki görüşmeleri hatırlatarak yüzde 95 varılan mutabakatı ve bunu bilmeye hakları olup olmadığını sordu.
    "Muhalefeti suçlayacağına önce o metinleri oku, nedir bu metinler." diyen Kılıçdaroğlu, "Bu kadar ucuz, düzeysiz, bu kadar sığ politika olabilir mi?" sorusunu yöneltti.
    Kılıçdaroğlu, Başbakanın şehitlerle ilgili yaptığı açıklamada, internet andıcı davasına ilişkin gelişmelere değinmesine de tepki gösterdi: "Ülke kan gölüne dönmüş onun derdi başka." diye konuştu.

    "VATANDAŞLARIN TELEFONLARINI DİNLEYECEĞİNE TERÖRİSTLERİNKİNİ DİNLE"
Terör konusunda dün Meclis'te yapılan kapalı oturumu da değerlendiren Kılıçdaroğlu, çok önemli bir şeyin anlatılmadığını, gazetelerde daha detaylı bilgilerin bulunduğunu savundu.
     Kapalı oturum ile vatandaşa da sansür uygulandığını ileri süren Kılıçdaroğlu, yeni vekillerin kapalı oturumun ne anlama geldiğini öğrendiğini öne sürdü. Oturumda bakanların büyük bir kısmının ve başbakanın olmadığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Vatandaşların telefonlarını dinleyeceğine bir de teröristlerin telefonlarını dinle. Bunun arkasını bırakmayacağız. Başbakan Parlamento'ya gelip bilgi verecek." diye konuştu.
    "Adı köstebeğe çıkmış" bir bakanın bilgi verdiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, bakanın oraya çıkmasının yanlış olduğunu savundu. Deniz Feneri e.V. konusunda Türkiye Cumhuriyeti'nin en vahim olaylarından birini konuştuklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, bir açıklama beklediklerini ama Başbakanın konuşmadığını, konuştukça battıklarını, ağızlarına bant çekip şimdi konuşmadıklarını ileri sürdü. Kendilerine yapılan bir itirafın olmadığını, savcılığa yapılan bir itiraf bulunduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, verdikleri önergeye o bakanın bilgi verdiğini, yarın başka yere bilgi vermeyeceğinin garantisinin ne olduğunu sordu.

    "ÇÖZÜM PARLAMENTO'DADIR"
    Başbakanın muhalefetin terör konusunda alternatifli ayrıntılı çözümler getirmediğini söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, kendilerinin çözüm getirdiğini ancak iktidarın kulaklarının duymadığını savundu. 89 raporunu hazırlayan bir parti olduklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Siz muhalefetten çözüm istiyorsanız çözümsüzlükle karşı karşıyasınız demektir. İktidarın çözümsüzlüğünü bildiğimiz için Parlamento ve onun başkanını göreve davet ettik." diye konuştu.
    Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in basına yansıyan açıklamalarını hatırlatıp eleştiren Kılıçdaroğlu, Meclis'in Türkiye'nin en temel sorunları konusunda araştırma komisyonları kurduğunu belirterek, "Nasıl böyle temel bir konuda komisyon kurmaktan kaçınırsınız. Bu sorumluluğa ortak olursunuz, çözümsüzlüğe ortak olursunuz. En temel soruna çözüm üretmek istiyoruz. Yeri geldiğinde Kurtuluş Savaşı'nı yöneten Parlamento diyorsunuz. Sayın Çiçek kaçmasın. AKP yönetemez, çözüm üretemez. Üretecek yer Parlamento'dur." şeklinde konuştu.
    Başbakanın CHP'li belediyelerin terör örgütüne para aktardığına ilişkin açıklamalarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, bildiklerini anlatmasını istediklerini ancak şu ana kadar bir şey söylenmediğini ifade etti.
    Konuya ilişkin gensoru vereceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "Meclis'e gelecek, bütün CHP'li belediyelerden özür dileyecek. Senin belediyelerin yapabilir ama hiçbir CHP'li belediye yapamaz. Sen yapabilirsin. Ağzından çıkanı önce kulağın duyacak. Sen Başbakansın ülkeyi yönetiyorsun. Bize sorumluluklarımızı hatırlatıyorsun. Sen sorumluluklarını bileceksin." dedi.