Fehmi Demir: PKK'nın eylemleri Kürt sorununun çözümüne katkı sağlamıyor (Özel)
Hak Par Genel Başkan Yardımcısı Fehmi Demir, terör örgütü PKK'nın Hakkari'de düzenlediği saldırılarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Saldırıların Kürt sorununun çözümüne katkı sağlamadığını ifade eden Fehmi Demir, tam tersine Kürt sorununun barış
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-21 08:39:50
12 Haziran genel seçimlerinden sonra Türkiye'de yaşayan bütün Kürt ve Türklerin büyük umutlar taşımaya başladığını ifade eden Fehmi Demir, Cihan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, ancak terör örgütü PKK'nın başlattığı şiddet eylemleri ile KCK operasyonlarının ortamı gerdiğini söyledi. Kaosun ve krizin hiç kimseye faydasının olmadığını belirten Demir, "O nedenle silahların susması gerektiğini ifade ettik. Demokratik çözüm yollarının önünün açılması gerektiğini vurguladık, ama ne yazık ki gerek bizim gerekse toplumun önde gelen aydınlarının bu sesine kimse cevap vermedi. Durum daha da derinleşti." dedi.
Fehmi Demir, PKK'nın eylemlerinin neye hizmet ettiğini bilmediğini ifade ederek, bu saldırın ne Türk ne Kürt halkına bir faydasının olmadığını kaydetti. Demir, PKK'nin düzenlediği bu saldırılarının Kürt sorununa bir katkı sağlamadığını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Bu saldırının arkasında farklı bir durum var. Saldırının arkasında kimler var, bilmiyorum. Ancak, bu saldırıları düzenleyenlerin Türkiye'de kalıcı bir çözümün, sağlanmasına ve huzurlu bir ortamın oluşturulmasına katkı sağlanmaması için elinden geleni yaptıklarının farkındayım. Kürtlere sağlanan demokratik hakların, kimilerini rahatsız ettiği kanaatindeyiz. Kimi kesimlerin de puslu hava oluşturarak, bu süreci olağan biçimde sabote ettiklerini düşünüyorum. Biliyorsunuz, kurtlar da puslu havayı sever. Böylesi bir ortamda, kurtlar sokaklara dökülüyor."
"YENİ ANAYASA BİR FIRSAT, ANCAK PKK FIRSATLARI ENGELLİYOR"
Fehmi Demir, Kürt sorununun çözümünde şiddet ve terör eylemlerinin katkısının olmadığının altını çizdi. "Eylemler bir katkı sağlasaydı 30 yıldır analar ağlamazdı." diyen Demir, sorunun çözümü için şu önerileri dile getirdi: "Toplumun Kürd'üyle Türk'üyle diyalog yollarını açması gerekiyor. Barışçıl demokratik yollardan sorunların önünü açmamız gerektiği kanaatindeyiz. Yeni anayasanın bu sorunun çözümünde önemli olacağı düşüncesindeyiz. Ancak yaşanan bu tür gelişmeler, bu olumlu süreci olumsuz etkiliyor."
Kritik zamanlarda PKK tarafından yapılan bu saldırıların toplumun umudunu kırmaya yönelik bir girişim olduğuna dikkat çeken Fehmi Demir, "Eylemler, sorunun diyalog yoluyla çözümünü önlemeye yönelik. Yeni anayasanın tartışıldığı bir ortamda, BDP'lilerin Parlamento'ya döndüğü ve diyalogların başladığı bir ortamda, bu tür eylemi yapanların amaçlarının Kürt sorununu çözmek istemediği çok açık." diye konuştu.
"DERİN DEVLET BÖLGEDE HALA ETKİN, SALDIRIDA PARMAĞI VAR"
Doğu ve Güneydoğu'da bir takım cuntacı yapılanmaların kontgerilla taktikleri ile 1990'lı yıllarda, hukuk dışı uygulamaları nasıl yaptığını herkesin bildiğini ifade eden Demir, Ergenekon davası kapsamında yapılan yargılamaların bu yapıların büyük bölümünü tasfiye ettiğini ifade etti. Ancak bu yapılanmaların tamamen bittiği kanaatinde olmadığını kaydeden Demir, "Bu örgütlenmelerin bölgedeki önemli olaylarda ve özellikle bu çatışmada çok büyük etkisinin olduğunu düşünüyorum. Bu işte de tek bir etkenin neden olmadığını düşünüyor ve tekrar vurguluyorum: Bu işi yapanlar, Kürt sorununun çözümünde yol almak istemeyenlerdir." vurgusunu yaptı.
"PKK'NIN EYLEMLERİ İLE İSTEKLERİ BAĞDAŞMIYOR"
Yapılan eylemlerle artık PKK ile Kürt sorununu birbirinden ayırmak gerektiğine de işaret eden Demir, şöyle konuştu: "Biz başından beri 40 yıldır bunu ifade ediyoruz. PKK tabii ki Kürt sorununun sonuçlarından biri. Ama Kürt sorunu daha kapsamlı, daha geniş bir sorun. Bu çerçeveden PKK'nın yaptığı eylemlerin Kürt sorununun çözümüne katkı sağladığını söylemek mümkün değil. Allah aşkına, PKK şimdi ne istiyor? Sormak gerekmez mi, bağımsız devlet mi istiyor, federasyon mu? Yani istekleri ile bu eylemlerin bağdaşan bir tarafı yok. Yaşananlar bir kaygı uyandırıyor. İnsanın daha da kuşkulanmasına yol açıyor. Silvan eylemi, Siirt'teki, Batman'daki eylemler... 500 kilo bombanın yola döşenmesi hadisesi... İnsan bu hadiselere baktığı zaman kuşkulanmaz mı? Bu saldırıların neresi Kürt sorununa katkı sağlıyor? Bilen biri var mı? Yani ne var bunun arkasında? Herkes Kürtlerle, toplumla oynanıyor mu kaygısını taşıyor. PKK'nın hele hele TSK'ya yapılan saldırı ile Türkiye'yi Irak Kürdistan'ına yönlendirmesinin, Irak Kürdistan'ını hazmedemeyenlerin eline koz vermesinin hiç doğru olduğunu düşünmüyorum."
"BARIŞI İSTEYEN KÜRTLER KENDİLERİNİ İFADE EDEMİYOR"
Hak Par Genel Başkan Yardımcısı Fehmi Demir, terör örgütü PKK'nın saldırılarının ne Kürt halkı ne Türk halkı tarafından olumlu karşılanmadığına dikkat çekti. Demir, genel anlamda Kürtlerin daha çok barış istediği kanaatini taşıdığını söyledi. Bu tür, eylemlerin bitmesi gerektiği kanaatini kendisinin de taşıdığına değinen Demir, Kürtlerin barışı isterken kendilerini ifade edemediğini dile getirdi: "Kürtler kendilerini ifade edemiyor. Buna ortam müsaade etmiyor, baskıdan dolayı konuşamıyorlar. Ama genel anlamda, Kürt halkının artık barış istediğini söylemeliyim. 30 yıldır devam eden bu kirli savaşın bitmesini artık her Kürt'ün istediğini belirtmeliyim. Kürtler, artık Türkiye'deki değişimin farkında. Ve bu değişimin de daha ileri gideceğine inançları tam."
"SİYASETÇİLERİN KULLANDIĞI DİL TAHRİBATA YOL AÇIYOR"
Kürt sorununun çözümünde, siyasetçilere de bir takım eleştirilerde bulunan Fehmi Demir, siyasetçilerin kullandığı dilin herkesten fazla dikkatli olması gerektiğini belirtti. Siyasetçilerin, dillerini "Biz ve Öteki" üzerine inşa ettiğini dile getiren Demir, bu dilin Kürt halkı üzerinde oluşturduğu tahribata vurgu yaptı: "Siyasetçilerin bir kere, dillerini intikam duygusu üzerine şekillendirmemeleri gerekir. Ülkeyi yönetenlerin, bu konuda daha dikkatli olması gerekir. İntikam dilinin, bu soruna bir katkı sağlayamayacağı aşikar. Siyasetçiler, öfkesini kontrol etmeli, toplumu yanlış eylemlere vardıracak dil kullanmaktan çekinmelidir."
Türkiye'yi kaos girdabı içine çekmek isteyenlerin, oyununa gelmemek gerektiğini belirten Fehmi Demir, diğer türlü davranarak kaosu isteyenlerin ekmeğine yağ sürüleceğine işaret etti. Bu amacı güden kesimlerin, her türlü oyunu oynayacağını açıklayan Demir, şu ifadeleri kullandı: "Bu kesimlerin sürekli planları vardır. Bunlar için ne kadar insan öldüğü hiç önemli değil. Biz Türkiye'de yıllarca bunu gördük. Ergenekon davası ile bunlar ortaya çıkıyor. Bu kesimler için ne kadar insan öldüğü değil, amaçlarına nasıl ulaşacağı önemlidir. Onun için, bunlara fırsat tanımamak, sağduyulu olmak gerekir. Evet, insanlarımızın canı yanmış olabilir. Ancak bu sorunun çözümünde acılarımızı içimize gömmemiz, bu sorunu yarına taşımamak gerekir. Tersi durum, Türkiye'yi tekrar kaos ortamına sürükleyecektir. Bu durumun ne Kürt ne de Türk halkına fayda getirmeyen bir ortamın doğmasına neden olur. Bunu dile getirenler sloganlarını atmaya başladı. Yok efendim, Kandil'e bayrak dikelim diyenlerin, OHAL'i getirelim diyenlerin sesleri yükselmeye başladı. Puslu havayı sevenlere fırsat tanımamak lazım."
"BDP'NİN GÖREVİ BARIŞÇIL ZEMİNİN OLUŞMASINA KATKI SAĞLAMAKTIR"
Fehmi Demir, BDP'lilere de çeşitli eleştirilerde bulundu. BDP'nin 12 Haziran seçimlerinde Kürt halkı tarafından desteklenerek Meclis'e Kürtleri temsil amacıyla gönderildiğini iddia eden Demir, BDP'nin Kürt halkının haklarını kazanması ve demokratik çabaların sürdürmesi noktasında Meclis'te çalışma yürütmesi gerektiğinin altını çizdi. BDP'lilerin PKK'nın bu eylemlerini açıkça kınaması çağrısında bulunan Demir sözlerini şöyle tamamladı: "BDP'nin bulunduğu zemin, barışçıl demokratik zemine katkı sağlamak bu zeminin oluşmasını engelleyen PKK ve devlete de karşı çıkmaktır. Onların yapması gereken budur. En azından ben orada olsaydım böyle yapardım."
SON VİDEO HABER
Haber Ara