Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

"Rusya'nın tekel yaklaşımı BGH'nin yaygın hale gelmesine engel oldu"

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Vnukova havalimanında başlatılan Basitleştirilmiş Gümrük Hattı (BGH) uygulamasının kara ve deniz yolları aracılığı ile de genişletileceğini söyledi. Rusya Federasyonu Federal Gümrük Servisi tarafından Moskova'd

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-10-20 13:11:57

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Vnukova havalimanında başlatılan Basitleştirilmiş Gümrük Hattı (BGH) uygulamasının kara ve deniz yolları aracılığı ile de genişletileceğini söyledi. Rusya Federasyonu Federal Gümrük Servisi tarafından Moskova'da düzenlenen "Gümrük ve İş Dünyası: Uluslararası ve Bölgesel İşbirliği Bakış Açıları" başlıklı uluslararası foruma katılan Yazıcı, 2007-2008'de yaşanan gümrük krizinden Türk ihracatçısının önemli ölçüde zarar gördüğünü ifade etti. Yazıcı, BGH uygulamasında Rusya'nın tekel yaklaşımını nedeni ile rekabet ortamının henüz oluşturulamadığı eleştirisi de getirdi.

Rusya'ya ihracatta meyve ve sebze ile başlayan, tekstil ve diğer ürünleri de kapsayacak şekilde genişleyen gümrük sorunundan Türkiye'nin zarar gördüğünü kaydeden Yazıcı, "Biz ortak müzakereler yürüttük, Sonra iki ülke başbakanının bir araya gelmesiyle çözüme kavuştu. BGH adı altında yeni bir uygulamayı devreye soktuk. BGH kısmen karayolunda da başlattık, daha sonra denizyolunu da düşünüyoruz." dedi.

"BGH YAYGIN HALE GETİRİLEMEDİ"

BGH'nin tanıtımı konusunda da sıkıntılar olduğuna değinen Yazıcı, "Bu uygulamadan yararlanan tüccarların ticaret hacmi maalesef çok düşük. Ama bunun yaygın hale getirirsek, olumlu sonuçlara ulaşabiliriz. Dünya ekonomileri faaliyetleri kayıt altına almak suretiyle haksız rekabetin, haksız kazancın önüne geçmeye çalışmakta. Dolayısıyla bir ekonomide kayıt dışı ne kadar büyükse, kayıtlı olanların da yükü bir o kadar fazla oluyor." değerlendirmesinde bulundu.

BGH'nin kayıt dışı ekonomiyi önemli ölçüde ortadan kaldıracağına inandıklarını ifade eden Bakan, "Bunun tıkanmasını özellikle Rusya'nın biraz bize göre tekelci zihniyetiyle uyguladığı davranışlara bağlıyorum. Bize bunun gerekçesini Türk üreticisinin korunması amacıyla yapıldığını söylüyorlar. Biz de diyoruz ki bu alan çeşitlendirilsin, başka şirketler de olsun. Bizim kaygımız şirketler arasındaki rekabetin olmaması ve bunun da maliyeti artırması. Konuyla ilgili Kasım ayında Ankara'da bir çalışma yapacağız. Orada sorunları masaya yatırarak BGH'nin daha işler hale gelmesi için çalışmalar hazırlanabilir" dedi. Tekelci anlayış konusunda sıkıntının halen aşılamadığını kaydeden Yazıcı, bunun Türkiye ayağının Rusya'nın yaklaşımı yüzünden henüz çözülemediği eleştirisi getirdi.

Gümrükte bekletilen bir ürünün, gümrükten doğan maliyetin dörtte birini oluşturduğuna değinen Yazıcı, "Dolayısıyla burada bekleme sürelerini etkin ve seri şekilde azaltmamız lazım. Burada sadece klasik görevlerimiz dışında başka görevlerimiz hususunda deneyimlerin paylaşılmasından yanayız. Klasik anlamda gümrük işlemleri, sınırları korumak ve kaçağı önlemektir. Ama bunun yanında tüketicinin korunması, fikir ve sanayi hakkının korunması da çok önemli. Rusya'da böyle toplantılara önem veriyoruz. İkili ticari ilişkilerin aratırılması bakımından olumlu değerlendiriyoruz." dedi.

MEYVE VE SEBZE İHRACATINA STANDART GELİYOR

Basın mensuplarının Rusya'dan zaman zaman bir kısım meyve ve sebze ürünlerinin iadesinin gündeme geldiğinin hatırlatılması üzerine bakan Yazıcı, "Rusya'dan Türkiye'ye iade edilen mallarla ilgili Rus tarafından kaynaklanan keyfi yaklaşımların olduğunu sanmıyorum. Böyle bir bilgi bana ulaşmadı. Tabii ki burada sıkı kontrol söz konusu. Biz de aynısını yapıyoruz. Örneğin, çocuk sağlığı bakımından çocuk ürünleri üzerinde çok ciddi sağlık kontrolü yapıyoruz. Gerçi dört ilde yaptık bunları. Ve yapmaya da devam edeceğiz. Ama meyve ve sebze konusunda sorunun ne olduğunu bilemediğim için konuyla ilgili yorum yapmam doğru olmaz. Ama biz 1 Ocak 2012 tarihli itibariyle Hal Kanunu dediğimiz sebze ve meyve ticaretiyle hakkında kanun devreye girilecek. Bu kanunun yürürlüğe devreye girilmesiyle meyve ve sebze ticaretine standart getiriyoruz. Bunların paketlenmesine, sevkiyatına bir standart getirilmesi söz konusu. Ve bu sistemin uygulanması bağlamında bir yazılım programı bitmek üzere" bilgisini verdi.

Burada hedefin meyve ve sebze üretenin, üreticinin hakkını korumak, aynı zamanda tüketicinin de hakkını korumak olduğunu vurgulayan bakan şu şekilde konuştu: "Kayıtdışını ortadan kaldırmak ve bunun olumlu sonucunu da elbette ki, 42 milyon 600 bin ton civarında yaptığımız meyve ve sebze üretimi toplamına zemin hazırlamak. Biz Türkiye'de üretilen meyve sebzenin yüzde beşini ihraç ediyoruz. Eminim ki Hal kanunun devreye girmesiyle meyve ve sebze üretimimiz daha da artacak ve artan bü ürün içinde ihraç payımız da artacak. Dolayısıyla bize ürün geri iadesi ile ilgili durumlarla daha az karşılaşırız."

"RUS-KAZAK-BELARUS GÜMRÜK BİRLİĞİ OLUŞUMUNU İZLİYORUZ"
Rusya, Belarus ve Kazakistan arasındaki Gümrük Birliği gelişmelerini takip ettiklerini ifade eden Bakan, Avrupa Birliği'ne benzer oluşumlardan bahsedildiğini, Serbest Ticaret anlamına gelen bu yapılanmaların Türkiye'yi ilgilendiren konular olduğunu vurguladı. Her ülkenin kendi çıkarını, üreticisini ve tüketicisini gözetlediğini ifade eden Bakan, "Bizim ticari gücümüz var, kalitemiz çok iyi. Markamız yok falan diyoruz, ama Türk markasının bu bölgede takdir edildiğini duyuyoruz. Örneğin tekstil alanında. Bir markamızın taklidi yapılarak bu piyasada sevk edildiğini görüyoruz. Rus meslektaşlarımız da denetleme yaptıklarını belirtirken aslında Türk üreticisinin korumayı amaçladıklarını belirtiyor. Yoksa bu piyasaya başka yollarla ürünler girer." hatırlatmasında bulundu.
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara