"Aşı, dengeli beslenme ve terletmeyen giysiyle grip virüsünden korunun"

Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uz. Dr. Utku Kavruk, kış mevsimin gelmesiyle hava sıcaklığındaki ani değişimlerin beraberinde solunum yolu enfeksiyonlarını getirdiğini ifade etti. Kavruk, enfeksiyondan en tanınmış olan grip virüsünden korunmak için öncelikle aşı yaptırılması, hijyene dikkat edilmesi ve dengeli beslenme ile terletmeyen giysilerin tercih edilmesi önerisinde bulundu.
Mevsimsel enfeksiyonlarla ilgili konuşan Medical Park Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Utku Kavruk, "Kış mevsimin gelmesiyle beraber hava sıcaklığındaki değişimler beraberiyle solunum yolu enfeksiyonlarını da getirmektedir. Bu enfeksiyonlarda da en aktif olan halkımızın gayet yakından tanıdığı grip mikrobudur. Grip mikrobu viral bir hastalıktır. Genelde ülkemizde eylül ayında başlayarak ilkbahar ayına kadar devam eder. En çok vakaların gözüktü ay ise kasım ve aralık ayıdır. Geçen sene bu mikrop, domuz gribi adıyla gündeme gelmişti. Grip mikrobu virüs olarak tanımladığımız viral hastalıklar ailesine aittir. Bu mikrop genelde insandan insana temas yoluyla bulaşmaktadır. Bu temaslar içersinde solunun yoluyla ve elle temaslar sayılabilir. Grip hastası olan bir kişide öncelikle ateş, üşüme hissi, titreme, boğazda ağrı, öksürük, halsizlik, kas ve eklemler de kramplarda ağrılar ve genelde çocuklarda da bulantı ve ishal tabloya eşlik edebilir." dedi.
Uz. Dr. Utku Kavruk, "Grip enfeksiyonu genelde sağlıklı yetişkinlerde herhangi bir hasara yol açmaksızın bir hafta on gün içersinde iyileşmekle beraber özellikle küçük çocuklarda hamilelerde 65 yaş üstü bireylerde ve kronik enfeksiyonu olan hastalarda çok ciddi seyredebilmektedir. Bu kronik hastalıkları biraz açacak olursak, özellikle kalp, böbrek hastası olanlar, astım dahi solunum yolu enfeksiyonu olanlar, şeker hastalığı dahi metabolik hastalığı olanlar grip hastalığına bağlı ölümcül komplikasyonlarla karşılaşma riski oluşturmaktadır. Bu nedenle Sağlık Bakanlığımız ve Dünya Sağlık Örgütü özellikle risk grubu içersinde bu hastalarda koruma amaçlı aşılama mutlaka önerilmektedir. Grip mikrobuyla karşılaşmadan aşılanmanın yapılması çok önemlidir. Bu nedenle ülkemizde Eylül ayında başlayarak en son kasım ayı sonuna kadar bu risk grupları başta olmak üzere bütün halkımızın aşılanmasını biz öneriyoruz. Bununla ilgili olarak bu seneki aşılarda geçen yıl karşılaşan domuz gribi virüsüne karşıda koruyuculuk sağlanmış ve bu aşılar mevsimsel ve domuz gribi virüsünü de kapsayacak şekilde dizayn edilmiş ve üretilmiştir." diye konuştu.

"SAĞLIK ÇALIŞANLARI RİSK ALTINDA"
Sağlık çalışanlarının önemli risk altındaki grup olduğunu ve bu anlamda Sağlık Bakanlığının özellikle hastanelerde çalışan personel için ücretsiz aşı temin ettiğini ve kullanıma sunduğunu belirten Uz. Dr. Kavruk, "Grip mikrobundan aşının haricinde korunmanın yolu ise hijyendir, bunun en önemli basamağı da el yıkamadır. Özellikle kış aylarında yakın temastan el sıkışmaktan ve özellikle toplu taşımalı araçlardan indikten sonra ellerin yıkanması ve yıkama imkanı yoksa antiseptik solüsyonla ellerin temizlenmesi şekilde bir korunma mutlaka izlenmelidir. Grip geçiren bir hasta çevresini tehlikeye atmamak için tercihen ateşi düştükten 24 saat sonrasına kadar çevresindeki insanlarla yakın temastan kaçınmalıdır. Öksürürken avuç içini değil mümkünse tek kullanımlık mendilleri tercih etmelidir, eğer tek kullanımlık mendil temin edilemiyorsa kolumuzun içeriye doğru bükerek içine doğru öksürmemiz önerilir. Sonuç olarak grip halk arasında çok sıradan bir hastalık olarak görülmesine rağmen, risk grupları başta olmak üzere tüm insanlarda ciddi anlamda hastalık oluşturarak açan bir rahatsızlıktır. Bu açıdan insanların gribe karşı mutlaka aşılanılmalı ve vatandaşlarımızın grip mevsiminde direk koruyucu önlemler olan temas ve el yıkama gibi uygulamalara mutlak riayet etmesi gerekmektedir." diye vurguladı.

"MEVSİM GIDALARI TÜKETİLMELİ"
Mevsimle ilgili olarak viral hastalıklara karşı korunmada mutlaka beslenme uyku düzeni ve giyim kuşama dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Kavruk şöyle devam etti: "Beslenmede öncelikle mevsim gıdaları tüketilmeli, vitamin alımına dikkat edilmeli, yeterli derecede C vitamini alındığına emin olunmalıdır. Yaşlı ve hastalığı olanlarda çocuklarda bu anlamda vitamin takviyeleri kullanılabilir. Giyim ve kuşamda ise genelde geçiş mevsimlerinde çok kalın veya çok önce giyinmek gibi bir yöntem izlenmektedir. Buradaki genel kural bizi terletmeyecek ve ani vücut sıcaklığı değişimine yol açmayacak pamuklu giysileri tercih etmeliyiz. Bunun dışında bulunduğumuz ortamları, işyerlerimizi çalışma ortamlarımızı sınıfların sık sık havalandırılması ve özellikle güneş ışığını içeriye alacak şekilde dizayn edilmesinin büyük önem taşımaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarda özellikle okullarda hasta bireylerin tanınarak hastalığın diğer bireylere buluşmaması için yerel önlemlerde mutlaka alınmalıdır."