Yoksulluk tehlikesi göçmenlerde iki kat daha büyük

Uluslararası Yoksullukla Mücadele Günü dolayısıyla bir basın bildirisi yayınlayan Federal İş Ajansı, Almanya'da yaşayan göçmen kökenli vatandaşların Almanlara kıyasla iki kat daha fazla yoksulluk tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı. Yeşiller Partisi'nden Memet Kılıç; eğitim, iş ve yabancılar hukukunda fırsat eşitliği talep ederek tepkisini ortaya koydu.

Federal İstatistik Dairesi, Almanya'da yaşayan her dört göçmen kökenli vatandaştan birinin yoksulluk tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu bildirdi. Uluslararası Yoksullukla Mücadele Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Federal İstatitik Dairesi, göçmen kökenli vatandaşların yüzde 26'sının ve yerli halkın yüzde 12'sinin yoksulluk tehlikesi altında olduğunu duyurdu. Yabancıların durumunun Alman pasaportlu göçmenlere kıyasla daha kötü olduğu bildirildi. Beş yıldan daha az bir süredir Almanya'da yaşayan göçmenlerin yoksulluk tehlikesi yüzde 32, 1971 öncesi Almanya'ya gelen göçmenlerin ise yüzde 18'i yoksulluk tehlikesi altında olarak kayda geçti.

Göçmen kökenli Alman vatandaşları ve yabancılar, istatistikte göçmen olarak değerlendirmeye alındı. 2010 yılı itibarı ile 82 milyon nüfusu bulunan Almanya'da toplam 15,7 milyon göçmen kökenli vatandaş yaşadığı ve bunlardan 8,6 milyonunun Alman pasaportuna sahip olduğu dile getirildi. Avrupa Birliği'ne (AB) göre, orta gelirli halkın ortalama kazancının yüzde 60'ından daha az geliri olan insanlar, yoksulluk tehlikesi altında kabul ediliyor. Özellikle çocuklarına tek başına bakan veliler, eğitimlerini yarıda bırakarak diploma almayanlar ve işsizler arasındaki yoksulluk tehlikesi genel olarak daha yüksek. En büyük yoksulluk tehlikesine ise çocuklar ve yaşlılar maruz kalıyor.

KILIÇ: EĞİTİM SİSTEMİNDE FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLANMALI
Yeşiller Partisinin göç ve uyum politikası sorumlusu Memet Kılıç, göçmen kökenli vatandaşların durumlarının kötü olmasının sebeplerinin; başta eğitim sistemindeki fırsat eşitsizliği olmak üzere iş yeri arama sırasında yaşanılan ayrımcılık, eksik oturum ve yerleşim izinleri olduğunu ifade etti. Bu kısır döngünün kırılması gerektiğinin altını çizen Kılıç, dar gelirli ailelerin, çocuklarının artık düşük seviyeli okularda eğitim görmelerine müsaade etmemelerini istedi. 'Ülkemizin İskandinav modelinde modern bir eğitim sistemine ihtiyacı var.' diyen Kılıç, Federal İş Ajansı tarafından boş işyerine eleman alımında önceliğin yerli halka verilmesi uygulamasının hafifletilmesini ve anonim iş başvurusu uygulamasının genişletilmesini istedi. Bunun dışında eşit davranma yasasının daha efektif bir şekilde kullanılmasını isteyen Yeşiller partili milletvekili, eşit kalifikasyon ve yeteneğe sahip olan adaylar arasında yabancı isme sahip olan kişilerin kısmen daha az oranda açık işyeri için olumlu cevap aldıklarını hatırlattı.