Amerikan beyaz kelebeği ve tuta zararlısı verim ve rekolteyi düşürdü
Geçmiş yıllarda Antalya Ovası'ndan Rusya'ya ihraç edilen domateslerde görülüp ürünlerin geri iade edilmesine sebep olan Amerikan beyaz kelebeği zararlısı, bu kez Türkiye'nin en büyük ve en verimli tarım
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-17 13:39:31
Ovada en fazla seracılığın yapıldığı Damlataş köyünde ürünlerin verimini düşüren Amerikan Beyaz Kelebeği ile Tuta zararlıları, kış ayını kavak ve söğüt ağaçlarının yapraklarında geçirip ilkbaharda ürünlerine saldırıyor. Bu hem üreticilere büyük maddi kayıplar yaşamasına ve ürünlerin fiyatı arttığı için tüketicilerin sebze ve meyveyi pahalıya almasına neden oluyor. Şu an zararlıların saldırısı sonucu ürünlerde yüzde 20 oranında rekolte ve verim kaybı meydana geldiği ifade ediliyor. Mahsullerin ziyan olmaması için çaba harcadıklarını söyleyen üreticiler, ilacın yanında kavak ve söğüt ağaçlarının kesilmesi için devletten destek bekliyor.
Köyde seracılıkla uğraşan çiftçi Osman Gürel, tutanın dadandığı sebzeleri ve meyveleri simsiyah yapıp kalitesini öldürdüğünü belirtiyor. Sorunun bölgenin kavak ve söğüt ağaçlarıyla kaplı olmasından kaynaklandığını ifade eden Gürel, "Temel problem, sınırların kavak ve söğüt ağaçlarıyla kaplı olmasından kaynaklanıyor. Ağaç olmazsa böcek nereden gelecek. Tuta diye bir böcek var. Ağaçların yapraklarında yaşadıkları ve üredikleri için bunun önünü kesemiyoruz. Üreme dönemindeyken öldürsen öbür taraftaki vatandaş ağaçlarını ilaçlamadığı için yine uçup geliyor. Söğüt ağaçlarının kesilmesi söylendi, ama kimse kesmedi. Çözüm ovayı ağaçlardan temizleyip canlandırmaktadır. Organik tarım uygulaması yaptık, ama hiçbirimiz beceremedi. Çünkü ilaç bir dünya para." dedi.
Söğüt ağaçlarının mahsule yüzde 300 oranında zararı olduğunu dile getiren çiftçi Namık Mısırlı, devletten destek beklediklerini bildirdi. Kendisine ait kavak ve söğüt ağaçlarını kesip sera alanını büyütmesine karşın hastalıktan kurtulamadığını söyleyen Mısırlı, "Sera alanımı büyüterek yapmış olduğum masrafı çıkardım. Hastalığa karşı ilaç veriyorum. Komşumun da ağaçları var. Ama onlar da aynı şekilde kesilmiş olsa tuta en az yüzde 30 azalır. Haliyle bu da ekonomik olarak bize yansır. Şu an tuta, ovada tarım sektörünün korkulu rüyası oldu. Sebzelere büyük zararı var. Seramda domates, salatalık ve fasulyem var. Tahribat büyük. Ekonomik olarak domates de beni bitirdi. En önemli zararım domateste. Geçen sene domatesin fiyatı kilosu 10 liraya çıktı. Ben ton işi 7 liraya sattım. Ticaret açısından kardayım ama vatandaş zorda. Çözüm devlet desteği bu ağaçların kesilmesinde." ifadelerini kullandı.
Çarşamba Ziraat Odası Başkanı İsmail Güngör, ovanın mutlaka bu ormanlaşmış halinden kurtarılması gerektiğini kaydetti. Ova sınırlarının yüzde 17'sinin kavak ve söğüt ağaçlarıyla kaplı olduğunun altını çizen Güngör, "Bu da çok büyük bir bölüme tekamül ediyor. Sınırların ağaçlarla belirlenme işi sadece Çarşamba'ya has bir şey. Bu da ovamızı ova olmaktan çıkarttı, ağaçlık ve fundalık haline dönüştürdü. Ağaçlara ilaç vurulmadığı için Amerikan beyaz kelebeği, bu sene bölgemizde çok büyük hasar yaptı. Bunun yanı sıra tuta saldırısı da var. Hastalık, fındık, söğüt, dut başta olmak üzere bütün ağaçları sardı. Sebzelere de zarar vermeye başlamıştı ki yağışlar kurtardı. Kışı ağaçlarda geçiren haşeratların ovamıza ve ürünlerimize büyük zararı var. Üreticilerimiz bu zararın bilincinde ama kesmiyor. Ovamız bir an önce ağaçlardan temizlenmelidir." şeklinde konuştu.
Haber Ara