Giresun'da son 5 yılda KETEM tarafından 53 kişiye meme kanseri teşhisi kondu
Giresun Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Ahmet Bal, hastane bünyesinde faaliyet gösteren Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi(KETEM)'nde son 5 yılda yapılan taramalar sonucu 53 kişiye meme kanseri teşhisi konuld
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-12 08:47:52
Bal, yaptığı açıklamada, meme kanserinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de deki kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğuna dikkat çekti. Başhekim Bal, son yıllarda toplumun kansere karşı duyarlılığının artmasına rağmen, kanserin halen insan hayatını ve yaşam kalitesini tehdit etmeye devam ettiğinin altını çizdi.
Meme kanserinin, memedeki süt bezleri ve süt kanallarını oluşturan hücrelerin normal olmayan biçimde, kontrol dışı olarak çoğalması ve vücudun başka bölümlerine de yayılarak çoğalmayı sürdürmesi olduğunu ifade eden Bal,"Kanser hücreleri meme dokusu dışına çıktığında, öncelikle koltuk altındaki lenf bezlerini tutmaktadır. Kanser hücrelerinin lenf bezlerine ulaşması, vücudun diğer bölgelerine (kemiklere, akciğere, karaciğere) yayılabileceğini gösterir. Meme kanseri erken teşhis edildiğinde tedavisi mümkün bir hastalıktır." dedi.
Bal, meme kanserinde risk gruplarını da şöyle sıraladı: "50 ve 50 yaş üzeri kadınlar. Daha önce meme kanseri geçirenler. Aile yakınlarında meme kanseri görülenler. Memenin birisinde iyi huylu kitle teşhisi olanlar. Hiç doğum yapmamış ve geç doğum yapmış kadınlar. Uzun süreli hormon tedavisi görenler (6 yıl ve üzeri). Yaşam tarzı, alkol ve sigara kullananlar. Şişmanlar ve yanlış beslenme alışkanlıkları bulunanlar."
Meme kanserinden korunma yöntemleri hakkındada bilgiler veren Bal, "Düzenli beslenme alışkanlığı sağlanmalıdır. Düzenli fiziksel aktiviteler (Haftada 3 kez en az 30 dakika egzersiz) yapılmalıdır. Alkol ve sigara gibi zararlı maddelerden uzak durulmalıdır. Doğumdan sonra mutlaka en az 1 yıl bebek emzirilmelidir. Risk grubunda olan kişiler, hormon ilaçlarını doktor kontrolünde kullanmalıdırlar. 20 yaş üzerindeki tüm bayanlar her ay adet başlangıcından 1 hafta sonra düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. 50 yaş üzeri her bayanın 2 yılda bir kez Mamografi çektirmesi gerekmektedir." diye konuştu.
Meme kanserinin teşhisinde mamografinin büyük öneminin bulunduğuna işaret eden Bal, şunları aktardı: "Mamografi, memenin özel olarak filminin çekilmesidir. Bu işlem, meme kanseri için hem tarama hem de tanı amaçlı olarak yapılmaktadır. Mamografi, meme kanserinin erken tanısında en etkili yöntemlerin başında gelmektedir. Mamografi ile meme kanseri henüz kitle oluşmadan başlangıç evresinde tespit edilebilir. Aynı zamanda memede tespit edilen kitlenin iyi ya da kötü huylu olup olmadığı belirlenebilir. Yine bireyin kendi kendisini de muayenesi de burada önem arzetmektedir. Kendi kendine meme muayenesindeki amaç, kendi meme dokumuzu daha iyi tanımak, memelerde oluşabilecek değişiklikleri erken farketmektir. Meme kitlelerinin yüzde 90'ı kadınların kendileri tarafından bulunmaktadır. Her ay KKMM'ni yapan kişiler memede oluşabilecek değişiklikleri daha kolay fark eder."
Hastane bünyesinde faaliyet gösteren KETEM'in kanser tehdidinin azaltılması noktasında önemli görevler üstlendiğini vurgulayan Bal, KETEM'de tarama standartlarımıza göre 4 kanser türü taraması yapıldığını söyledi. Bal, merkezde meme, serviks (rahim ağzı), kolo-rektal (kalın bağırsak) ve prostat kanserlerinin ücretsiz olarak yapıldığını ifade ederek, "Kanser ömrünü erken, teşhis bir gününü alır." dedi.
KETEM'de 2006-2011 yılları arasında 28 bin 905 bireye kanser taraması yapıldığını kaydeden Bal, "Giresun Prof. Dr. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi KETEM olarak, 2006 - 2011 yılları içinde 28 bin 905 bireye tarama hizmeti verilmiştir. Bu taramalar sonucu 53 meme kanseri, 1 kolon kanseri tanısı konulmuş olup, 10 kişi ise serviks kanseri şüphesi ile sevk edilmiştir." diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara