Dolar

34,8459

Euro

36,6446

Altın

3.023,04

Bist

10.063,80

Artuklu Üniversitesi'nden 6 dilde bilgi şöleni

Türkiye'de ilk defa bir üniversite 6 dilde bilgi şöleni düzenledi. YÖK'ten aldığı onayla Kürtçe ve Süryanice eğitimi veren ilk üniversite olan Mardin Artuklu Üniversitesi'nin Türkçe, Arapça, Kürtçe, Süryanice, İngilizce ve Farsça dillerinde düzenledi

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-10-07 10:32:21

Artuklu Üniversitesi'nden 6 dilde bilgi şöleni
Türkiye'de ilk defa bir üniversite 6 dilde bilgi şöleni düzenledi. YÖK'ten aldığı onayla Kürtçe ve Süryanice eğitimi veren ilk üniversite olan Mardin Artuklu Üniversitesi'nin Türkçe, Arapça, Kürtçe, Süryanice, İngilizce ve Farsça dillerinde düzenlediği Akademik Midyat Sempozyumu 10 ülkeden 100 akademisyenin katılımı ile başladı.
Sempozyum, Midyat ilçesinde üniversiteye ait bir konferans salonu olmadığı için Matiat Oteli'nin konferans salonunda yapılan açılış konuşmaları ile başladı. Açılış esnasında elektrik kesintisi yüzünden konuşmaların sık sık sekteye uğraması ise dikkat çekti. Açılış törenine Rektör Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Dicle Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdullah Erin, Midyat Belediye Başkanı Şeyhmus Nasıroğlu ve çok sayıda davetli katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, çok dili bir ilde çok dili bir smepozyum düzenlemenin onuru içinde olduklarını belirterek, "Üniversitemiz, şimdikine benzer bir heyecan yaşadığı seminer, sempozyum konferans tarzında başka birçok ilmi toplantı gerçekleştirdi. 3-4 yıllık bir müessese olmasına rağmen Mardin Artuklu Üniversitesi'nin kapıları, sadece öğrencilerine değil, muhitinin, şehrin insanına ve bütün ilim irfan muhiplerine sonuna kadara açılmıştır. İşte bu gün de bu açık üniversite fikrinin kuvveden fiile geçtiği güzel bir zamanı idrak ediyoruz." dedi.
İki gün devam edecek ve 'Keşf-i Kadim' adıyla başlayan sempozyumda Midyat'ın geçmişini ve bugününü sosyolojik, kültürel, dini, siyasal ve iktisadi boyutlarıyla ele alınıyor.

HOLLANDALI PROFESÖR: TÜRKİYE DEĞİŞTİ
Matiat Otel konferans salonunda 18 oturumda gerçekleşecek olan sempozyum onur kurulu tarafından yapılan konuşmalarda sempozyumun önemi vurgulandı.Açılış konuşmalarının ardından 'Coğrafyanın İmkânları' konulu panele geçildi. Oturum başkanlığını Prof. Dr. Martin V.Bruınessen gerçekleştirdiği panelde konuşmacılar Altan Tan, Prof Dr. Ağırakça, Müfid Yüksel ile Doç. Dr. İbrahim Özcoşar bulundu.İlk oturumun başkanlığını yapan Hollandalı Martin V.Bruinessen Midyat'la ilgili bilgiler verdikten sonra 40 yıldan beri bu bölge üzerinde çalışmalarda bulunduğunu söyledi. Bölgenin 70'li yıllara oranla azımsanmayacak derecede değişime uğradığını dikkat çeken Bruinessen, "Geçmişe oranla karşımızda etnik grupların hakkını geri veren, kültürel haklarını tek tek geri veren bir devletin çıkması beni ziyadesi ile sevindirdi."dedi.Süryanilerin tarihi hakkında da kısa bilgiler veren Bruinessen, 1900'lı yıllarda Süryanilerin de Ermeniler gibi bölgede Seyfo olarak adlandırdıkları bir katliam yaşadıklarını öne sürdü.

ALTAN TAN: BİZİM BURANIN MERKEPLERİ BİLE ÜÇ DİLDE ANIRIYOR
Oturumda daha sonra söz alan ve Sempozyuma konuşmacı olarak katılan BDP'li Milletvekili Altan Tan, kendisinin de bir Midyatlı olduğunu hatırlatarak, "7 sülalesi Midyatlı olan biri olarak ilçemde bu tarzda bir sempozyumun yapılıyor olması beni heyecanlandırıyor. Midyat sahip olduğu tarihi, mimari, kültürel ve coğrafi dokusu ile değil bölgede Türkiye'de ve dünyada bile eşine az rastlanacak bir yapıya sahip. Bunun değerlendirilmesi lazım. Bu yapısı ile adeta bir açık hava müzesi konumunda ve bütün akademisyenler içinde bir laboratuar hüviyetinde." dedi.
Tan, konuşmasında Kürtçe anadilde eğitimin gerekliliğini anlatırken, "Kürtçe anadili olursa acaba ülke bölünür mü? acaba herkes Kürtçe konuşursa bir kargaşa olur mu? Çok affınıza sığınarak söylüyorum. Eğer kastımı aşan bir ifade olursa özür diliyorum. Bizim buranın merkepleri bile üç dilde anırıyorlar. Yani bizde üç dil dört dil bilmeyen sayısı yok gibi. Bizde herkes Arapça'yı, Kürtçe'yi, Türkiçe'yi Süryaniceyi birlikte biliyor. Bir Süryani kendi dilinin yanında aynı zamanda Kürtçe'yi de Arapça'yı da Türkçe'yi de biliyor. Verilecek bu halka ne bir kargaşa olur ne de bir zafiyet. Başka dilleri bilmek, öğrenmek bir zenginliktir."

Haber Ara