Almanya'daki cami inşaatı ve İslam tartışmaları kitaplaştı

Çoğu Avrupa ülkesi gibi son yıllarda Almanya'nın gündemini de işgal eden konuların başında İslam, Müslümanlar ve cami inşaatleriyle ilgili tartışmalar geliyor. Gün geçmiyor ki; İslam veya Müslümanlarla ilgili bir konu (çoğu zaman negatif şekilde) Alman medyasında yer almasın. Almanya'da yıllarca süren şiddetli tartışmalardan biri de Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin (DİTİB) Köln'de inşa ettirdiği DİTİB Merkez Camii ve Kültür Merkezi ile ilgili yaşandı. Nitekim tartışmalar ve cepheleşmeden, cami karşıtı Pro Köln hareketi doğdu, daha sonra eyalet düzeyinde Pro NRW, ardından ülke çapında Pro Deutschland şeklinde partileşti. 30 yıldır Köln'de yaşayan usta gazeteci Şefik Kantar, "Allah'a bir ev yapmak" adlı yeni kitabında, DİTİB Merkez Camii özelinde, Almanya'daki cami inşaatları, İslam ve Müslümanlarla ilgili koparılan yaygaraları, yaşananları mercek altına aldı.

Kitabında İslamofobi, İslam din dersleri, başörtüsü gibi pek çok konuyu ele alan gazeteci-yazar Şefik Kantar da eserde, "Bu çalışmamızda Almanya'da yaşayan insanlarımızın Müslüman olmalarından kaynaklanan meselelerine yoğunlaştık. Cami yapımı meselesi önemli bir laboratuvar özelliğine sahiptir. Merkez Camii etrafındaki münakaşalar, mücadeleler ekseninde Almanya'nın ve Almanların İslam'a, Müslümanlara ve camiye bakışlarını tespit niyetindeyiz." ifadelerini kullandı.

Gazeteci-yazar Şefik Kantar'ın yeni kitabı "Allah'a bir ev yapmak", Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) Genel Merkezi'nde düzenlenen bir okuma günü ile tanıtıldı. Kitabın şaşırtıcı ismiyle ilgili bir soru üzerine Kantar, "Ayetlerden ilham aldım. Özellikle Tevbe Suresi'nin 18. ayeti. Bilindiği gibi ibadethaneler Allah'ın evi olarak nitelendirilir, ben de bu ismi seçtim. 'Çarmıha Gerilen Bebek' adlı kitabımın ismi de çok konuşulmuştu." dedi.

MÜSLÜMANLAR CAMİ YAPIYOR, AMA İSTEDİĞİ GİBİ YAPAMIYOR
İslam resmen tanınmadığı için Almanya'da camilerin sadece normal bir dernek statüsünde olup, "ibadethane" kavramı altında yasaların koruması altında olmadığını hatırlatan Kantar, "Üç tane polis, iki satırlık yazıyla gelse, istediği camiyi kapatabilir, daha sonra istedikleri kişiye devredebilirler." dedi. Devletin taraflı tutumunu eleştiren Kantar, "Almanlar, çalışmaları Euro İslam'a uygun olanları destekliyor. Türk İslam'ı, veya Arap İslam'ını engelliyorlar. Elbette bizim de bi çok eksiğimiz var. Ama karşınızda dünyanın en güçlü ülkesi var, bu şartlarda bu kadar oluyor." şeklinde konuştu.

Cami yapılsa da istendiği gibi olmadığını hatırlatan Kantar, şu ifadeleri kullandı: "Merkez Camii için Alman tarafı bastırdı, bir seçici kurul oluşturuldu. Orada ateisti, Hıristiyanı da vardı; Müslümanlar azınlıktaydı. Türk-İslam mimarisi öneren projeler kabul edilmedi. Nobel ödüllü kilise mimarının projesi seçildi. Bu da güzel eser, ama farklı. Diğer yandan Köln gibi bir yerde en az 4-5 bin cemaati alacak bir camiye ihtiyaç var. Baskılar sonucu ancak 2 bin cemaati alacak bir cami yapılıyor. Müslümanlar cami yapıyor ama, istediği gibi bir cami yapamıyor."