"D.Akdeniz'de 7,1 milyar varil petrol rezervi var, Türkiye payına düşeni almalı"

Gazikent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Serdar Erdurmaz, yapılan araştırmalar sonucunda Doğu Akdeniz'de 227 trilyon metreküp doğalgaz ve 7,1 milyar varil petrol rezervlerinin tespit edildiğini söyledi. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin, başlatılan barış görüşmelerinde, sürece sekte vurmak için tahrik edici bir tutum içinde olduğunu kaydeden Erdurmaz, "Türkiye yasal haklarını Akdeniz'de kullanarak petrol ve doğal gazdan payına düşeni almalıdır." dedi.
Erdurmaz, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, Rumların Akdeniz'de Türkleri yok saymak yönündeki sinsice adımları karşısında Türkiye'nin yaptığı çalışmanın uluslar arası hukuka uygun olduğunu ifade etti. Rum yönetiminin uzun süredir sinsice hareket ederek Akdeniz'de bulunan zengin doğal gaz ve petrol yataklarının tek yetkili arayıcısı ve çıkarıcısı gibi zeminler hazırlamaya çalıştığını kaydeden Erdurmaz, "Akdeniz'e kıyısı olan bütün ülkeler gibi Türkiye ve KKTC'nin de Akdeniz doğal gazı ve petrollerinde hakları vardır. Hükümetimizin son aldığı doğal gaz ve petrol arama kararı uluslar arası hukuka uygun, yasal süreçleri tamamlanmış doğru bir karardır." değerlendirmesinde bulundu.
Akdeniz'in, dünyanın en zengin deniz altı petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip olduğuna dikkat çeken Erdurmaz, şunları dile getirdi: "Doğu Akdeniz stratejik olarak AB ve ABD'ye Ortadoğu petrolünü güvenli bir şekilde ulaştıran enerji hattı olması ve deniz dibi tabii ve enerji kaynaklarına haiz olması açısından son derece önemli bir deniz alanıdır. Yapılan araştırmalar sonunda Doğu Akdeniz'de 227 trilyon metreküp doğal gaz, 7,1 milyar varil petrol rezervleri tespit edilmiştir. Bu zenginlikte Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve KKTC'nin de önemli hakları vardır. Son dönemlerde Türkiye ve İsrail arasında yaşanan olumsuzlukların ardından İsrail hükümeti 'Madem bana tepki gösteriyorsun bende düşmanlarının faaliyetlerini desteklerim' mantığıyla hareket ederek Türkiye'yi Akdeniz'de yok saymak gibi inanılması güç bir tavır içerisine girmiştir. Yunanistan ise eskiden beri aynı mantık ve düşünceyle Akdeniz'de söz sahibi olabilmek ve buradaki varlığını arttırabilmek için İsrail, Rum ve Yunan üçleminin kurulmasında etken olmaya çalışmaktadır. İsrail ve Yunanistan'ın burada yapmaya çalıştığı en önemli şey Kıbrıs sorunuyla ilgili yürütülmekte olan görüşmelere sekte vurmaktan başka bir şey değildir."