Terör örgütü PKK, sivillere yönelik eylemlerini polise yıkmaya çalışıyor

Teröristler tarafından geçen yıl Batman'da, bu yıl ise Siirt ve Batman'da sivillerin öldürülmesi, terör örgütü PKK'yı karıştırdı. Sivillere yönelik eylemlerin başta terör örgütü sempatizanları olmak üzere herkesin tepkisini çekmesi, örgütü yeni bir yol arayışına itti. Terör saldırılarını önce kabul etmeyen, sonra 'yanlışlık oldu' deyip özür dileyerek kabullenen terör örgütü, son Batman saldırısında hayatını kaybeden sivillerden ise polisi sorumlu tuttu. Terör örgütü yandaşı internet siteleri, Batman'da hayatını kaybeden anne ve çocuğu polisin öldürdüğünü iddia ediyor.
        Ağustos 2010'da Batman'da TPAO'ya ait Güney Raman petrol bölgesindeki iki kuyuya saldıran teröristler, bir konteyneri ateşe verdi. Bölgeye gitmek isteyen eski İHD başkanı ve köy muhtarı Sadi Özdemir (47), kardeşleri eski BDP'li yönetici Salih Özdemir (55), Almanya'dan gelen Sofi Özdemir (45) ile eski Batman Barosu Başkanı Sedat Özevin (48), teröristlerin yola döşediği mayının patlaması sonucu öldüler. BDP başta olmak üzere örgüt sempatizanlarının da büyük tepkisini çeken bu olayın ardından terör örgütü, olayı kabul etmeyip araştırılması gerektiğini savundu. Ancak daha sonra mayın döşediğini kabul eden terör örgütü, iki teröriste sözde 20 ve 24 yıl ağır hapis cezası verilip örgütten atıldığını duyurdu.
        Araziye döşediği mayınlarla hem güvenlik güçlerine hem de sivil vatandaşa büyük zarar veren terör örgütü, yeniden sahneye çıktı. Siirt'te kızları taşıyan bir araca saldıran teröristler, bu defa 4 genç kızın hayatını kararttı. Terör örgütü yine olayı kabul etmedi. Daha sonra ise polis otosu sanıldığını iddia eden terör örgütü, sözde özür diledi. Ancak, özür dilemesi terör örgütüne yönelik tepkileri dindirmedi.
        20 Eylül akşamı teröristlerin sivillere yönelik el bombalı ve silahlı saldırısının üzerinden bir hafta geçmeden bu defa terör örgütü Batman'da sahneye çıktı. Batman'da PKK'lı teröristlerce polis ekipleri ve sivil vatandaşlar üzerine bir otomobilden uzun namlulu silahlarla ateş açılması sonucu 8 aylık hamile bir kadın ile üç yaşındaki kızı hayatını kaybetti. Terör örgütü, yine siviller öldüğü için olayı üstlenmedi. Örgüt yandaşı internet siteleri ise kadın ile kız çocuğunu polisin öldürdüğünü iddia ediyor. Emniyet güçlerini karalayıcı ifadelerle verilen haberlerde, polisin rast gele ateş açtığı ileri sürülüyor. Ayrıca teröristlerin polis arabasını durdurmak istediği de belirtiliyor.

TERÖR ÖRGÜTÜNE TEPKİLER BÜYÜYOR
        Terör örgütünün sivillere yönelik eylemlerinin artması, tepkileri de beraberinde getirdi. İnternet sitelerinde olaya yönelik tepkilerini dile getiren Kürt kökenli vatandaşlar, örgütün özür dileyip olayın araştırılacağını söylemesini 'PKK'nın sözde yönetiminin olayların bütün günahını gönderdikleri birkaç teröriste yıkıp işin içinden sıyrılmak istediği' şeklinde yorumluyor. Suçun sadece sivilleri öldürmek değil aynı zamanda teröristleri de ölüme göndermek olduğunu ifade eden vatandaşlar, geçen yıl Batman'da yaşanan mayınlı saldırıyı hatırlatıyor. Sedat Özevin ve arkadaşlarının katlinde de terör örgütü PKK'nın olmadık manevralar yaptığını dile getiren vatandaşlar, gelişen tepkiler üzerine özür dilendiğini, tepkiler dinmeyince de eylemi gerçekleştirenlerin cezalandırıldığının açıklandığını hatırlatıyor.
        İnternetteki yorumlarda "Kanı kanla yıkamak ancak zalim ve canilerin işidir." diyen bir vatandaş ise "Yap et, katlet sonra özür dile. Dile benden ne dilersen. Ben özgürlük vadeden savaşçıysam eğer halkımı da özgürleştirmek elbette hakkım. Öyle mi? Ben halkı böyle özgürleştiririm. Canı, bazen yanlışlıkla bazen bilerek tenden uçururum. Rahatsız ettiğim için hepinizden özür dilerim. Kendinize gelin hevaller. Öldürdükleriniz sokak kedisi falan değil ana kuzusu, insan yavrusu. Tabi dağda düşünecek aklınız kaldı ise. Öldürdükleriniz sizin kardeşiniz de olabilirdi. Neyse söylenecek çok söz var da... Bir yerde kan varsa ve silahlar da konuşuyorsa, en iyisi susmaktır. Sus, yoksa sıra sana da gelecek" sözleriyle tepkisini dile getiriyor.