Dolar

34,9484

Euro

36,7051

Altın

2.988,58

Bist

10.125,46

İşbirliği sağlanırsa Türkiye, dünya tıbbi cihaz sektöründe söz sahibi olacak

4. Ulusal Tıbbi Cihazlar İmalatı Sanayi Kongre ve Sergisi (TİSKON)'nde bir araya gelen kamu, sivil toplum örgütleri, özel sektör ve bilim dünyasının temsilcileri; üniversite, sanayi ve teknoloji işbirliğinin sağlanması halinde Türkiye'nin tıbbi cihaz

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-09-24 13:55:55

İşbirliği sağlanırsa Türkiye, dünya tıbbi cihaz sektöründe söz sahibi olacak
4. Ulusal Tıbbi Cihazlar İmalatı Sanayi Kongre ve Sergisi (TİSKON)'nde bir araya gelen kamu, sivil toplum örgütleri, özel sektör ve bilim dünyasının temsilcileri; üniversite, sanayi ve teknoloji işbirliğinin sağlanması halinde Türkiye'nin tıbbi cihaz ve cerrahi el aletleri sektöründe dünyada söz sahibi olabileceğini belirtti. Bu birlikteliğin sağlanmasında ise tüm tarafların kararlı ve öz verili bir tutum sergilemesi gerektiği vurgulandı.
Dünyada genelinde büyük bir ticari hacmi bulunan tıbbi cihazlar ve cerrahi el aletleri sektörünün önemli 3 kümelenme merkezinden biri olan Samsun'da düzenlenen 4. TİSKON ve Sergisi sona erdi.
Büyük ilgi gören kongre ve sergi, yerli ve yabancı çok sayıda akademisyen, firma yetkilisi, sanayici, iş adamı ve bürokratı memnun etti. Bu güne kadar sektörün sağlık alanındaki ilerlemelerinin izlendiği ve deneyimlerin paylaşılıp sorunların ortaya konulduğu kongre, öncekilerden farklı olarak tıbbi cihazların imalatı, satışı, bunları yapan ulusal ve uluslararası firmalar, sektör dernekleri, kamu ve üniversite hastaneleri, konuyla ilintili kamu kurum ve kuruluşları kapsadı.
Kümelenme kavramının önemi ve sektördeki uygulamaları ana temalarının işlendiği kongrede; 'Türkiye'de ve Dünyada Tıbbi Cihaz Sektöründe Kümelenme Çalışmaları', 'Sektörün Sorunları ve Çözüm Önerileri', 'Kümelenme Politikaları', 'Devlet Destekleri' gibi konular oturumlarda enine boyuna tartışıldı.
    Sektöre ilişkin Ar-Ge alt yapısının oluşturulması amacıyla TÜBİTAK Vizyon 2023 çalışması kapsamında hazırlanan 'Tıbbi Cihaz Alet Malzeme Grubu Raporu', imalat teknolojilerinin geliştirilmesi, kullanılması ile ilgili kuramsal ve uygulamalı çalışma yapılacak, sorunlar ve çözüm önerileri üzerinde tartışılacak, cihaz üretiminden kullanımına teknik mevzuat çalışmaları, gelişmeler ve sorunlarla ilgili konular değerlendirilip, sektörün dünya ve Türkiye'nin konumu konuşuldu. Ayrıca ihtisas organize sanayi bölgeleri ve teknokentlerde sektör ele alınıp ürün kaliteleri incelendi.
    Kongre sergisinde ise tıbbi cihazlar, görüntüleme sistemleri, cerrahi el aletleri, cerrahi motor sistemleri, implantlar, steril konteynır sistemleri, sterilizasyon sistemleri, sterilizasyon cihazları, medikal gaz sistemleri, tek kullanımlık ürünler, temizleyiciler, dezenfektanlar, elektro tıp, hastane ekipmanları, hastane gereçleri, laboratuvar teknolojisi, ortopedik gereçler, ameliyat gereçleri, hastane tekstil ürünleri sergilendi.
    Türkiye Sağlık Endüstrisi İşverenleri Sendikası (SEİS) Başkanı Metin Demir, tıbbi cihazlarda diğer ülkelere oranla Türkiye'nin daha hızlı gelişme sağlayabileceğini söyledi.

    SEKTÖRÜN İHRACATI 2003 YILINDAN BU YANA 15 KAT ARTTI
    2003 yılından bugüne kadar sektördeki ihracatın 15 kat arttığına dikkat çeken Demir, "2003 yılında ihracat, 14 milyon dolardı. Bugün 214 milyon dolara çıktı. Ciddi bir artış var. Konveksiyonel üretimde dünyayı yakalayamadık ama yenilikçi ürünlerde yakalayabiliriz. Üniversitelerdeki bilgi birikimini sanayiye aktarabilirsek, bilimi teknolojiye, teknolojiyi de sanayiye aktarabilirsek, çok şey başarabiliriz. Yeter ki birlikte çalışma kültürünü yakalayabilelim. O idareyi hep beraber kucaklayalım. Biz bu konuda kararlı ve istekliyiz." dedi.
    Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Sedat Demirci ise sektörün gelişmesi için ortak akla dikkat çekti. Demirci, "TİSKON kongresi, ulusal ve uluslararası tüm sektörler açısından son derece önemlidir. Kongrenin bu yılki temasının kümelenme üzerine yoğunlaşmış olması sektörün ortak sorun ve ihtiyaçlarının belirlenmesi, inovasyon kapasitelerinin ve ticaret hacminin artırılması, personel niteliklerinin geliştirilmesi ve yeni pazarlara giriş gibi konulara ortak akıl ile yönlendirilmesinin önünü açacak bir başlangıcının da işareti olacağı kanısındayım. Çünkü kümelenme denilen husus, ilgili tüm kurumların ortak stratejileriyle oluşturulmuş bir alt yapı üzerinde eşit taksim ve ortak akılla yönetilmesi anlamını taşımaktadır. Globalleşmenin bir sonucu olarak aynı alanda hizmet veren firmalar bir hareket etmek zorundadır." ifadelerini kullandı.

Haber Ara