Berlin seçimlerinde 406 bin kişi oy kullanamayacak (Analiz)
Almanya'nın dünyada örnek demokrasilerden biri olduğuna şüphe yok. Ancak bu ülkede yapılan seçimlerde demokratik temel hakkı olan seçme hakkını kullanamayan milyonlarca insan yaşıyor. Berlin'de yarın yapılacak eyalet seçimlerinde 460 bin kişi istese
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-09-17 09:38:06
Yarın Berlin'de eyalet meclisi ve semt meclisleri seçilecek. Ancak eyalet meclisini oluşturacak 130 adayın belirlenmesinde on yıllardır bu şehirde yaşayan 460 bin Berlinli sandığa gidip oy kullanamayacak. Sebebi Alman vatandaşı olmamaları. Bu durum siyasetle toplum arasında uçurum oluşturan önemli demokrasi zaaflarından birini oluşturuyor. Olaya Türk seçmenler açısından bakıldığında durum şu: Dünya'da örnek demokrasilerden biri olarak gösterilen Almanya'da doğup büyüyen, son yıllarda demokrasi yokuşunda önemli mesafe kat eden Türkiye vatandaşı olanlar oy kullanamıyor. Bu insanlar Türkiye'de seçimlerinde de oy kullanamadıkları için 'demokrasilerde yaşayıp, demokratik temel hakkı kullanamayan' yeni bir kitleyi oluşturuyorlar. İçinde yaşadığı topluma aidiyet duygusunun oluşmasında en önemli araçlardan biri şüphesiz sandığa gidip oy kullanmaktır.
Berlin'de 2,4 milyon insan oy hakkına sahip. Son eyalet seçimlerinde (2006) katılım oranı yüzde 58 olduğu dikkate alınırsa sandığa gidenlerin sayısı 1 milyon 407 bin 754 olarak ortaya çıkıyor. Sandığa gidemeyen yabancılar bu rakama eklendiğinde meclisi oluşturan seçmen oranı yüzde 50'nin altında kalıyor. Son seçim anketlerinde Sosyal Demokratlar yüzde 31'le birinci, Hıristiyan Demokratlar ise yüzde 22 ile ikinci parti. Sandıktan mutlak çoğunlukla çıkan bu iki parti koalisyon olarak hükümeti kursalar mutlak seçmenin yaklaşık yüzde 25'inin oyuyla göreve gelmiş olacaklar. Oy kullanmanın temel vatandaşlık hakkı olduğu doğru. Ancak ortada fiili bir durum da var. Bu fiili duruma ya vatandaşlık yolunu kolaylaştırarak ya da yerel ve eyalet seçimlerinde belli şartları yerine getiren yabancılara da oy hakkı vererek bir çözüm üretmek gerekiyor. Bu Alman demokrasisi için kaygı duyan herkesin görevi.
Berlin seçimlerinde cevabını arayan – belki de bulacak olan - diğer bir husus ise toplumun muhalefet ihtiyacını karşılayacak partinin hangisi olacağı sorusudur. Yeşiller ve Sol Parti farklı eyaletlerde iktidarın ortakları olarak artık 'sistemin partisi' olarak görülüyor. Bu iki partinin Berlin'de yürüttükleri seçim kampanyaları da köklü bir muhalefeti düşünmediklerini, asıl cevabını aradıkları sorunun 'iktidarda nasıl yer alabiliriz?' olduğunu gösteriyor. Berlin'de sandığa gitmeyen ve gidemeyen, gittiği halde mevcut partilerden birini kerhen oy veren seçmenler için çok sayıda parti var. Bu seçimlerde bunlardan ikisi dikkat çekiyor. Bunlardan biri son anketlerde oyla yüzde 9 olarak gösterilen Korsan Partisi. Korsanların meclise girmesi için yüzde beş oy oranına ihtiyacı var. Eğer anketler bu partiyi gereksiz yere uçurmadıysa yarın yapılacak seçimler 2006 yılında kurulan ve yerleşik sistemden memnun olamayan muhalif grupları bir çatı altında toplayan bu partinin 'doğum günü' olacaktır.
Dikkat çeken diğer bir parti ise Türk göçmenlerin kurduğu BİG Partisi. BİG Berlin'de agresif bir seçim çalışması yaptı. Göçmenlerin yoğu yaşadığı Kreuzberg gibi semtlerde sokaklardaki afiş yarışında diğer partilerden geride kalmadı, hatta önde bile olduğu caddeler ve semtler oldu. BİG yabancı oranın yüksek olduğu Berlin eyaletinde ilk defa seçimlere giriyor. Yüzde beş bir tarafa partinin kendi hedefi yüzde 2. BİG'in alacağı yüzde iki ve üstündeki oy bu partinin başarısı olarak görülecektir. Yüzde 1'in altındaki oy ise göçmen seçmenlerin bu partiyi bir alternatif olarak görmediklerini ortaya koyacaktır.
SON VİDEO HABER
Haber Ara