Başbakan, laiklik tartışmasına açıklık getirdi: İslam'a aykırıysa beni ikna edin

Başbakan Tayyip Erdoğan, Arap Baharı'nın yönetim değişikliğine sebep olduğu Mısır ve Tunus gibi ülkelere yaptığı laiklik tavsiyesine açıklık getirdi. Kendisine özellikle Mısır'da bazı gruplarla bu konuda sıkıntı yaşandığına dair haberler sorulan Erdoğan, laiklikle ilgili düşüncelerinde İslam'a teri bir yan bulunmadığını belirterek "Eğer varsa siz de beni ikna edin" dedi.
    Erdoğan, Libya ziyaretinde başkent Trablus'ta Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi. Erdoğan'a burada kendisine yaptığı laiklik tavsiyesine ilişkin bir soru yöneltildi.

    BANA OY VEREN YÜZDE 50 LAİKLİKLE İLGİLİ DÜŞÜNCEMİ ÇOK İYİ BİLİYOR
    Erdoğan da bu soruya cevaben "Gerek Mısır gerek Tunus'ta laiklik konusunda yaptığım açıklamayı, hatta Mısır seyahati öncesi DreamTV'ye Türkiye'de yaptığım röportajda bu soru üzerine verdiğim bir cevap var. Öyle zannediyorum ki tercümeleri bozanlar var. Benim Türkiye'ye verdiğim mesajı dışarıdan vermeme gerek yok. Türkiye'de halkım benim bu konuda ne düşündüğü çok iyi biliyor, çok iyi bildiği için yüzde 50 oy veriyor. Bir sıkıntımız yok."

    LAİKLİK ANLAYIŞIM İSLAM'A TERS İSE BENİ İKNA EDİN
    Fakat bu bölgelerin laikliği anlamada, tanımada şu anda bir müzakerenin veya bir tartışmanın içinde olacağına inandığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Ben laikliği dinsizlik olarak kabul etmiyorum, din karşıtlığı olarak kabul etmiyorum. Partimin programında laiklik tanımı şudur: Kişi laik olmaz devlet laik olur. Bir Müslüman olarak laik bir devleti yönetirken bütün inanç gruplarına devlet eşit mesafede olur. Müslüman'a da Hristiyan'a da Musevi'ye de ateiste de. Ve bütün inanç gruplarının inancı o devletin güvencesi altındadır. Bizim anlayışımız bu. Eğer burada aykırı düştüğümüz bir nokta varsa bunu her fırsatta herkesle müzakere ederiz. Eğer bu söylediklerimizin de bizim değerlerimize, İslam'a ters bir yanı varsa lütfen siz de beni ikna edin."
    Basın toplantısında Erdoğan'a ayrıca iş savaştan önce Libya'da iş yapan Türk firmalarının durumu soruldu. Erdoğan, geçmişte Libya'da iş yapan çok sayıda Türk firması olduğunu belirterek, bu firmaların arasında alacağı olanların da bulunduğu kaydetti. Bu firmaların ellerinde sözleşmeleriyle ortada kalan firmalar olduğunu belirten Erdoğan, "Devletlerde devamlılık esastır ve bu esasın gereği olarak da bütün müteahhit firmalara yapmış oldukları yatırımı belgeleriyle ibraz ettikten sonra adil devlet de bunları karşılayacaktır. Burada yolsuzluk varsa elbet bunun hesabı verilir. Kendi firmalarımız noktasında bu tür yolsuzlukların içerisine bulaştığına dair bir ihbar yoktur. Ama böyle bir şeyi Libya yetkili mercileri biliyorsa hesabını sormak da elbet haklarıdır." dedi.

    SURİYE İLE İLGİLİ KARARIMIZ BM MÜZAKERELERİNDEN SONRA
    Erdoğan'a yöneltilen bir diğer soru ise Kürt sorunu ve Suriye oldu. Erdoğan bu soruya cevaben de Suriye'deki olayların Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşları etkilemesinin söz konusu olmadığını söyledi. Suriye'deki bütün hassasiyetlerinin buradaki gelişmelerin bir mezhep savaşına dönüşmemesi hassasiyeti olduğunu belirten Erdoğan, "Ama her geçen gün Suriye'ye bakışımız açıkça ortaya çıkmıştır. Zulüm ile abâd olunmaz, halkının üzerine tankla topla saldıranlar iktidarda kalmayacaktır. Esed'e yaklaşımımız bir ay önceki yaklaşım değildir. En geç BM müzakerelerinden sonra nihai kararımızı açıklamak durumundayız." dedi.