Amerikalılar, Asya'yı Avrupa'dan daha önemli buluyor
Marshall Fonu tarafından bu yıl onuncu kez gerçekleştirilen Transatlantik Eğilimler 2011 Araştırması, Amerikalıların çoğunluğunun ABD'nin ulusal çıkarlarının Avrupa'dan ziyade Asya'da olduğuna inanmaları nedeniyle, ABD'nin odak noktasının artık Avrup
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-09-14 12:59:27
Bu sonuçlar, Amerikalıların yaşamsal çıkarları açısından Avrupa ülkelerini yüzde 54, Asya ülkeleri yüzde 29 daha gerekli gördükleri 2004 yılındaki verilerle kıyaslandığında ABD'nin tutumunda dikkate değer bir dönüş sergiliyor. Öte yandan, AB ülkeleri, kendileri için ABD'nin (yüzde 52) Asya ülkelerine kıyasla (yüzde 37) daha önemli olduğunu düşünüyor.
Araştırmayı değerlendiren Marshall Fonu Başkanı Craig Kennedy, "Transatlantik Eğilimler, Atlantik'in iki yakasındaki ilişkilerde büyük bir değişiklik potansiyeline işaret etmektedir. ABD'nin içgüdüsel olarak batıya bakıp Uzak Doğu'yu gördüğü bir anı yakalamış olabiliriz. Bu noktada Atlantik'in iki yakasındaki yöneticilerin ayağa kalkması ve liderlik etmesi gerekir" dedi.
Compagnia di San Paolo'nun Başkanı Angelo Benessia ise "Atlantik'in her iki yakası da, ABD ve AB'nin temel ortak değerlere sahip olduğunun farkındadır. Siyasi ve kültürel anlamda 'Özgür Dünya' kavramı halen var olmaktadır. Fakat bu kavram, ekonomik önceliklerini kaybetmiştir. Özgür ve adil topluluklarda ekonomik gelişmeyi yeniden tanımlayıp hızlandırmak, transatlantik liderlerin birlikte çalışmaya başlaması gereken ortak bir öncelik olmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Transatlantik Eğilimler 2011 araştırması, TNS Opinion tarafından 25 Mayıs ile 17 Haziran 2011 tarihleri arasında ABD ve Türkiye ile Almanya, Birleşik Krallık, Bulgaristan, Fransa, İspanya, İsveç, İtalya, Hollanda, Polonya, Portekiz, Romanya ve Slovakya olmak üzere on iki Avrupa Birliği ülkesinde gerçekleştirilmiş. Araştırma, merkezi ABD'de olan Marshall Fonu ve İtalya Turin'de bulunan Compagnia di San Paolo tarafından hazırlanırken, Luso-Americana Vakfı, BBVA Vakfı, Communitas Vakfı ve İsveç Dışişleri Bakanlığı da destek vermiş.
TRANSATLANTİK İLİŞKİLER VE ABD LİDERLİĞİ
Amerikalıların yüzde 71'i ve AB'de yanıt verenlerin yüzde 68'i ülkelerinin uluslararası sorunlarda işbirliği yapacak derecede ortak değerlere sahip olduğuna inanıyor. Avrupalıların ABD'nin liderliğiyle ilgili görüşleri de olumlu görünüyor. Araştırmanın yapıldığı 12 Avrupa ülkesinde katılanların yüzde 75'i Obama'nın uluslararası politikaları ele alış tarzını beğenirken, bu rakam kendi hükümetlerine verdikleri destekten daha yüksek (yüzde 54).
Ancak, ABD kamuoyu ciddi ölçüde kutuplaşmış gözüküyor. Demokratların yüzde 85'i Obama'nın uluslararası politikalarını beğenirken, Cumhuriyetçilerin oranı bunun ancak dörtte biri (yüzde 21). Araştırmaya göre; Avrupalılar Obama'nın belirli bazı politikalarına daha az destek verirken, bunun geçen sene ortaya çıkan ve devam eden bir eğilim olduğu belirtiliyor. Avrupalıların Obama'ya yönelik genel desteği ile aynı düzeyde olan tek dış politika konusu ise Başkan'ın uluslararası terörizmle mücadelesi olmuş. AB'de yanıt verenlerin yüzde 73'ü Obama'ya bu yönde destek veriyor. Bu da Obama yönetiminin Usame Bin Ladin'i bertaraf etmesi üzerine beklenen bir sonuç olarak değerlendiriliyor.
GENÇLER ÇİN'İ TERCİH EDİYOR
Çin ile ilgili olarak Amerika'da bir kuşak çatışması göze çarpıyor. Gençler ileri yaştakilere kıyasla Çin'e daha olumlu bakıyor. 18 ile 24 yaş arasında neredeyse her beş Amerikalıdan üçü (yüzde 59) Çin hakkında olumlu düşünürken, bu görüş 45-54 yaş grubunda yüzde 33, 55-64 yaş grubunda yüzde 37 ve 65 yaş üzerinde yüzde 36 olarak sıralanıyor. ABD'nin ulusal çıkarları sorulduğunda genç Amerikalıların yüzde 76'sı Çin, Japonya ve Güney Kore gibi Asya ülkelerini, Avrupa Birliği ülkelerinden daha önemli gördüklerini belirtiyor (yüzde 17).
AB'de ise 18-24 yaş arasındakilerin yüzde 41'i Asya'nın ulusal çıkarları için önemli olduğuna inanırken, diğer yaş gruplarından alınan yanıtlar da bu rakamdan aşağı yukarı yüzde 5 farklılık gösteriyor. ABD, Çin'i ulusal çıkarları için önemli görmesine rağmen, Avrupalılar Çin'in ekonomik bir tehditten ziyade ekonomik bir fırsat olduğuna inanıyor.
Hollanda yüzde 67, İsveç yüzde 65, Birleşik Krallık yüzde 58 ve Almanya yüzde 57, Bulgaristan yüzde 49 ve Romanya yüzde 51 ile Çin'i ekonomik bir fırsat olarak tanımlamış. Bu eğilim Amerika'da ise tam tersi olarak dikkat çekiyor. Amerikalıların yüzde 63'ü Çin'i ekonomik bir tehdit olarak düşünürken, sadece yüzde 31 fırsat olarak nitelendiriyor. ABD'nin Çin'i askeri tehdit görme eğilimi de Avrupalılara kıyasla daha fazla.
EKONOMİ
Devlet harcamalarını azaltmayı mı, sabit tutmayı mı yoksa arttırmayı mı tercih edersiniz diye sorulduğunda AB'dekilerin yüzde 50'si, Amerikalıların yüzde 61'i harcamaların azaltılmasını tercih etmiş görünüyor. AB'de yanıt verenlerin yüzde 67'si AB üyeliğinin ekonomileri için iyi olduğuna inanırken, Avro aynı desteği bulamamış. Avro bölgesi ülkeleri içinde yanıt verenlerin sadece yüzde 40'ı Avro'nun ülkelerinin ekonomisi için iyi olduğuna inanıyor.
AB'de yanıt verenlerin sadece yüzde 40'ı Avro'nun ekonomileri için iyi olduğunu düşünüyor. Transatlantik Eğilimler 2011 Araştırması, kişisel ekonomik sıkıntıların hem Avrupa'da, hem de ABD'de azalmadığını ortaya koyuyor. 2010 yılına kıyasla 7 puanlık artışla Amerikalıların yüzde 82'si ekonomik krizden kişisel olarak etkilendiğini belirtirken, AB'deki ortalama sabit olarak kalmış (yüzde 61). Buna ek olarak, AB'dekilerin yüzde 56'sı hükümetlerinin ekonomiyle ilgili tutumunu onaylamadıklarını belirtmiş.
TRANSATLANTİK GÜVENLİK
Bazı güvenlik konularında Atlantik'in iki yakasında fikir boşluğu olmasına rağmen, kilit güvenlik konularıyla ilgili olarak kamuoyunda dikkate değer bir kayma gözlenmiyor. İlk kez Amerikalıların çoğunluğu Afganistan'daki durumun istikrara kavuşması konusunda kötümser gözüküyor (yüzde 56). Avrupalıların kötümserlik düzeyi yüzde 66 ile yüksek seyretmeye devam ederken, Amerikalı ve Avrupalıların yanıtları pek çok başlıca güvenlik politikası konularında neredeyse aynı çıkmış görünüyor. AB ve ABD'de yanıt verenlerin yüzde 66'sı Afganistan'daki birliklerin azaltılmasını veya tamamen çekilmesini isterken, yüzde 62'si NATO'nun gerekli olduğunu düşünüyor ve dörtte üçü İran'ın nükleer silahlara sahip olmasından endişe duymaya devam ediyor.
LİBYA VE ORTA DOĞU VE KUZEY AFRİKA'DA TRANSATLANTİK GÜÇLERİN ROLÜ
Libya'daki en son gelişmelerden önce yapılan araştırmada AB'de yanıt verenlerin yüzde 48'i Libya'daki müdahaleyi onaylarken, yüzde 47'si onaylamamış. Amerikalıların çoğunluğu ise (yüzde 59) uluslararası müdahaleyi olumlu buluyorr. Ancak hem AB'de, hem de ABD'de yanıt verenler isyancılara yardım amacıyla kendi ülkelerinin askeri birliklerinin göndermektense müdahalenin uluslararası güçlerce gerçekleştirilmesini tercih ediyor. ABD'de yanıt verenlerin sadece yüzde 31'i ve AB'de yüzde 32'si Kaddafi'ye karşı çarpışan isyancılara yardım etmek için kendi ülkelerinin birliklerinin gönderilmesini destekliyor.
ABD'de yanıt verenlerin çoğunluğu Libya'ya müdahaleye destek verirken, Avrupalılar tüm dünyada demokrasinin teşvik edilmesi konusunda Amerikalılardan daha istekli duruş sergiliyor. Bu görüşler özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da demokrasinin teşvik edilmesi konusunda paralellik gösteriyor. AB'de yanıt verenlerin yüzde 64'ü Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi vakalarda demokrasinin desteklenmesinin Avrupa Birliği'nin işi olduğuna inanırken, yüzde 29'u AB'nin bu konunun dışında kalması gerektiğini düşünüyor. Amerikalıların sadece yüzde 43'ü ABD katkısına destek verirken, yüzde 50'si ABD'nin tamamen bu işin dışında kalması gerektiğini belirtmiş.
SON VİDEO HABER
Haber Ara