Dolar

34,9527

Euro

36,6017

Altın

3.024,39

Bist

10.058,63

Ulucanlar'da 12 Eylül sempozyumu

12 Eylül 1980 darbesinin insanlar üzerindeki tesirini anlatmak amacıyla Gönüllerde Birlik Vakfı, Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nde önemli bir sempozyum düzenledi.
    "12 Eylül Görülmüştür" adı altında düzenlenen sempozyuma konuşma

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-09-11 19:21:29

Ulucanlar'da 12 Eylül sempozyumu
12 Eylül 1980 darbesinin insanlar üzerindeki tesirini anlatmak amacıyla Gönüllerde Birlik Vakfı, Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nde önemli bir sempozyum düzenledi.
    "12 Eylül Görülmüştür" adı altında düzenlenen sempozyuma konuşmacı olarak eski Ülkü Ocakları Başkanı Kadir Mahir Damatlar, Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, Prof. Dr. Vedat Bilgi ve MHP Eski MYK Üyesi Servet Avcı katılırken panelistleri dinlemek için darbenin mağdur ettiği birçok ülkücü vatandaş oturumda hazır bulundu.
    Sempozyum öncesinde Ulucanlar Cezaevi'nde kurulan bir alanda 12 Eylül döneminde yargılanan ve idam edilen birçok Ülkücüye ait resimler sergilendi. 10 yıl Mamak Cezaevi'nde yatan Mehmet Öztepe ise, Mamak Cezaevi'nde kalırken hazırladıkları Mamak tatlısını konuklara ikram etti.
    Gönüllerde Birlik Vakfı Başkanı Hasan Çağlayan, açılış konuşması yaptı.
    Çağlayan, konuşmasında, 12 Eylül'ün kendileri için ne anlam ifade ettiğini belirtti. Üzerinden 31 yıl geçmesine rağmen darbenin tesirlerini birçok Ülkücü'nün iliklerine kadar hissettiğine dikkat çeken Çağlayan, sempozyumu düzenlemelerinin amacını ise, "Bu milletin yaşadığı acıları dile getirerek bir dönemi hatırlatmak ve birlik ve beraberliği sağlamaktır." şeklinde açıkladı.
    Sempozyumda konuşan panelistlerden Kadir Mahir Damatlar ise, 12 Eylül'de yaşadıkları acının medya tarafından dile getirilmek istendiğini vurgulayarak, "Dokuz şehidimiz ve bizlerden daha fazla işkence yaşayan insanlar bulunurken bizim gördüğümüz işkencelerden bahsetmenin bir anlamı yoktur. Ayrıca biz yapılanları işkence olarak da görmüyoruz. Yaşadıklarımız, davlarımızın bize sunduğu nimetlerdi." sözleriyle ifade etti.
    Damatlar, 78'ler Vakfı tarafından gündeme getirilen Mustafa Pehlivanoğlu'na ait ifadelerin de yeni olmadığını; 1993 yılında bu camianın dikkat çekmek için bu gibi aslı astarı olmayan ifadelerin gündeme getirildiğini kaydetti. Bu ifadelerin Pehlivanoğlu'na işkence altında verdirildiğine dikkat çeken Damatlar, 12 Eylül'den eziyet ve cefa çekmiş bir camianın bu konuyu sürekli gündeme getirmelerini doğru bulmadığını vurguladı.
    Sempozyumda konuşan Prof. Dr. Vedat Bilgin ise, 12 Eylül öncesi siyasi ve ekonomik düzen konuları üzerinde değerlendirmelerde bulundu.
    Darbe geleneğinin 1960'lı yıllarda Türkiye'ye empoze edildiğini kaydeden Bilgin, Türkiye'de inşa edilen militarizmin arkasında NATO ile ilişkilerin yattığına dikkat çekti. Bilgin, 12 Marta ve 27 Mayıs da inşa edilen militarizmin, 12 Eylül'de darbe olarak karışımıza çıktığını söyledi.

    "ERGENEKON'UN TASFİYESİ TÜRKİYE GELİŞMESİNİ SAĞLIYOR"
    Bilgin, Türkiye'nin bağımsız politikalarından rahatsız olan Batı'nın Türkiye'yi darbelerle kontrol ettiğini anlattı.
    12 Eylül öncesi süreçte Türkiye'de kurulan sol tandanslı birçok örgütün varlık gerekçelerini daha yeni yeni anladıklarını belirten Bilgin, bu örgütlerin kurulmasının amacının Türkiye'nin gelişmesini engellemek olduğunu ifade etti: "Darbeciler Batı'nın istediklerini yapabilmek için hareket etti. İşin ilginç tarafı, dünya çok hızlı gelişti. Militarist güçler, değişime yetişemeyince Türkiye'den tasfiye edilmeye başlandı. Ergenekon süreciyle başlayan bu süreç hala devam ediyor. Bu tasfiyenin devamı ülkemizin önünü açıyor ve gelişmesine katkı sağlıyor."
    Prof. Dr. Türköne ise, darbecilerin ülkeden neden tasfiye edilmesi gerektiği üzerinde durdu. Eli silahlı darbecilerin, kısır akılları ile ülkeye yıllardır bir çıta koyduğunu aktaran Türköne, vatandaşların bu çıtanın altında yıllardır sistematik bir biçimde tutulduğunu söyledi.
    Türköne, 12 Eylül'de kendisine ve nesline neler yapıldığını da bazı örnekleriyle anlattı. Kendisine ve nesline yapılanların hesabını sormaları için var gücü ile çalıştıklarının altını çizen Türköne, şöyle konuştu:
    "Darbeciler, bu ülkenin gelişmemesi ve insanımızın ilerlememesi için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Ve arkalarında milyonlarca mağdur bıraktılar. Bizler de ilerlememiz ve geçmişte yaşadıklarımızın çocuklarımızı çocuklarımız görmemesi için elimizden geleni yapmalıyız. Darbeciler önceden rüyalarında darbeyi gördüğü zaman, sabahları gülerek uyanıyorsa onlarla öyle bir mücadele etmeliyiz ki artık o uykudan ağlayarak uyanmalılar."
    Sempozyumdaki konuşmalar bittikten sonra, 12 Eylül ile ilgili hazırlanan bir belgesel misafirlere izletildi.
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara