Keçiören Belediye Başkanı Ak: Gazze'deki insanların umudu Başbakan'ın ziyareti

Bayramdan önce bir heyetle birlikte Gazze'ye giden Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Gazze'de Türkiye'ye ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı bir sevgi seli olduğunu belirterek, oradaki insanların umutlarının Başbakan'ın Gazze'ye yapmayı planladığı ziyaret olduğunu söyledi. Gazze'den döndükten sonra Başbakan Erdoğan ile yaptıkları ziyaret hakkında görüştüklerini dile getiren Ak, Başbakan'ın kendilerinin Gazze'ye gittiğini duyduğunda şaşırdığını ve bunu nasıl gerçekleştirdiklerini sorduğunu ifade etti.

Keçiören Belediyesi ile Gazze şeridinde bulunan kardeş şehir Cebeliye Belediyesi'nin ortaklaşa planladıkları program dahilinde Gazze'ye giden Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak başkanlığındaki 28 kişilik heyet, 3 günlük ziyaretin ardından Türkiye'ye döndü. Ak, Gazze ziyaretini ve yaşadıklarını Cihan Haber Ajansı'na (CİHAN) anlattı. Bu projenin üçüncüsünü gerçekleştirdikleri uluslar arası Ramazan etkinlikleri kapsamında geliştiğini belirten Mustafa Ak, 2011 yılı içerisinde kardeş şehir protokolü imzaladıkları Gazze şeridinin Cebeliye şehrinde mahallede iftar var programını yapmayı düşündüklerini ve kardeş şehrinde kendilerini davet etmesi sonucu böyle bir fikrin ortaya çıktığını dile getirdi. Bu isteklerini başta Dışişleri Bakanı Davutoğlu'na ve Türkiye ile Mısır Büyükelçiliklerine ilettiklerini aktaran Ak, özellikle de Davutoğlu'nun girişimleri sonucu programın netleştiğini ve hiç sıkıntı çekmeden Refahiye sınır kapısından Gazze'ye geçtiklerini söyledi.

"REFAHİYE SINIR KAPISINDA HİÇ BEKLETİLMEDİK"
        Bölgenin herkesin girmekte zorlandığı veya çok farklı şeylerle karşılaşabilecekleri bir yer olduğunu kaydeden Ak, "Biz bu belirsizliği bilerek Kahire üzerinden Refahiye sınır kapısından girmeyi göze aldık. Biz Dışişleri Bakanımızın girişimleri doğrultusunda gittik. Kendisi Mısır Dışişleri Bakanını arayarak talebimizi iletti. Bu çabalar sayesinde sınır kapısında hiç bekletilmedik. Biz kararlıydık ve sonuçta da girmeyi başardık. Böylece kardeş bir şehirde mahallede iftar var programını düzenledik. Yaklaşık 2 bin kişiye iftar verdik. Çok güzel anılarla döndük." dedi.

Refahiye sınır kapısını geçtikten sonra iki farklı manzara ile karşılaştıklarını aktaran Ak, televizyonlarda görüldüğü gibi sürekli çok olumsuz, negatif izlenimlerin çok da doğru olmadığını gördüklerini ifade etti. Ziyaret kararı aldıklarında İsrail'in bölgede operasyonlar yaptığını bildiklerini vurgulayan Ak, fakat kendilerinin bölgeye gitmesiyle birlikte bu operasyonların kesildiğini ve dönene kadar da herhangi bir şey yaşamadıklarına, görmediklerine dikkat çekti.

İki tane Gazze'nin olduğunun altını çizen Ak, "Biri, her an ölümle karşı karşıya olan, buna rağmen yaşamaya çalışan Gazze. Diğeri yaşama sevincini yitirmemiş, normal hayatını sürdürmek için durmadan çalışan Gazze. Biz her ikisini de gördük. Yani orada ölüm günlük bir şey olmuş artık. Her an karşınıza çıkabilecek bir durum. Ama buna rağmen inancını yitirmemiş, hayata sarılmış bir toplum." diye konuştu.

Keçiören Belediyesi olarak gittikleri için oralara belediyeci gözüyle baktıklarını belirten Ak, ilk zamanlar hayal kırıklığı yaşayarak 'belediye hizmeti neden yok buralarda' diye sorduğunu, ama daha sonra bırakın bu hizmetlerin yapılmasını, belediye başkanı olarak o insanların hayatlarını sürdürmelerini sağlamanın bile büyük bir başarı olduğunu anladıklarını anlattı.

"SANKİ YILLARDIR BEKLEDİKLERİ MİSAFİRLERİ GİBİYDİK"
        Kendilerinin nasıl karşılandığının sorulması üzerine ise Ak, kendilerini bir bakan yardımcısının, milletvekillerinin ve belediye başkanlarının beklediğini aktardı. Hatta uzun saatler beklediklerini duyduklarını dile getiren Ak, çok sıcak bir karşılama olduğunu ve karşılama şekillerinin sanki yıllardır bekledikleri bir misafirin karşılanması şeklinde gerçekleştiğinin altını çizdi.

Filistin Başbakanı İsmail Haniye'nin de heyeti çok sıcak karşıladığını ve yakından ilgilendiğini belirten Ak, Haniye'nin kendilerine bir teravih namazını kıldırdığını söyledi. Türkiye'ye karşı bir sevgi selinin olduğuna dikkat çeken Ak, "Türkiye'nin bu noktada ağırlığını, Filistin davasını sahiplenmesini çok önemsiyorlar. Orada insanların mücadelesi sadece topraklarını koruma mücadelesi değil, bir Kudüs meselesi olarak görmek lazım. Bütün İslam aleminin bir meselesi olarak görmek lazım. Bu noktada Türkiye'den çok büyük beklentileri var. Türkiye'ye teşekkürlerini ilettiler ve acil ihtiyaç duyulan malzemelerin ulaştırılması noktasında yardım istediler." şeklinde konuştu.

"DAVOS ÇIKIŞINI BİR MİLAT OLARAK GÖRÜYORLAR"
        'Vatandaşlarla konuştuğunuzda Türkiye'den ne gibi beklentiler var?' yönündeki soruya Ak, şöyle cevap verdi: "Türkiye'nin o topraklara yabancı olmadığını, bu nedenle bu ilgi ve alakanın belki daha fazla olması gerektiğini söylüyorlar. Hatta 'ben de Osmanlı torunuyum' diyenleri gördük. Bunun yanında Türkiye'nin Filistin meselesinde göstermiş olduğu tavrı da büyük bir sevinçle karşılıyorlar. Başbakanımızın Davos'daki çıkışını bir milat olarak görüyorlar."

"MAVİ MARMARA İSMİYLE ANIT, TÜNEL VE PARKLAR YAPILMIŞ"
        Mavi Marmara'nın Filistinliler için çok büyük önem arz ettiğini gördüğünü ifade eden Ak, Mavi Marmara olayının çok etkilemiş olduğunu, mesela Gazze'de bir yerde Mavi Marmara anıtı yapıldığını, yine bu isimle tüneller ve parkların yapılmış olduğunu gördüklerini kaydetti.

Acil olarak insanların ilaca ihtiyaç duyduğunu bildiren Ak, bu konuda özellikle de Kızılay'ın yaptıklarının çok takdir edildiğini, TİKA'nın yaptığı yardımların olduğunu ve yine özel dernek ve kurumların çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

"KONU HEP AYNI: İSRAİL ZULMÜ"
        Arife günü orada olduklarından dolayı caddelerde ve sokaklarda müthiş bir hareketliliğe şahit olduklarını anlatan Ak, şunları dile getirdi: "Mağazalar ve dükkanların hepsi açıktı. İşte garipsediğimiz olay o, yaşam sevinci olan, gülüp eğlenen insanlar. Belediye bize özel bir gece hazırlamıştı. İlahiler okundu, tiyatro oynandı, Türkçe ilahiler ezberlemişler. Ama konu hep aynı, hep İsrail'in zulmü, bağımsızlık mücadelesi."

"O İNSANLARA ACIMAK YERİNE, İMRENMEK GEREKİR"
        Gitmeden önce kendilerinde bir telaş olup olmadığının sorulmasına üzerine Ak, zor bir yere gittiklerini belirterek, belki dünyanın hiçbir yerinde yaşanmayan zulmün olduğu bir yere gittiklerini, oranın bir nevi açık hava hapishanesi olarak görülmesi gerektiğinin altını çizdi. Ak, kendisinin o insanlara karşı saygısının arttığını aktararak, belki bağımsızlık mücadelesinde ilk sıraya konulmaları gerektiğine inandığını dile getirdi. Ak, o insanlara acımak yerine imrenmek gerektiğini kaydetti.

"BAŞBAKANIMIZ İZLENİMLERİMİ SORDU"
Döndükten sonra ziyaretle alakalı olarak Başbakan ile görüştüğünü söyleyen Ak, "Döndükten sonraki ilk gün Başbakanımıza izlenimlerimle ilgili bilgi verdim. Kendisi neler gördüğümüzü sordu, durum nedir diye sordu. Ben de anlattım. Ama kendilerine daha geniş bir rapor hazırlayıp sunacağız. Oradan bir de Başbakanımıza bir plaket gönderilmişti, onu kendisine takdim ettim." ifadelerini kullandı.
        Başbakan'ın Gazze'ye ziyaretinin orada birinci gündem olduğunu vurgulayan Ak, BM raporundan sonra bu ziyaretin daha önemli bir hale geldiğini bildirdi. Ak, Başbakan'da o kararlılığı gördüğünün altını çizdi.