İsrail Uzmanı Dinçer: Bu maddeler İsrail'i köşeye sıkıştıracak
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK), Arap dünyası ve İsrail uzmanı Osman Bahadır Dinçer, İsrail'in, Mavi Marmara raporunu bilinçli olarak basına sızdırdığını belirterek, amacın, propaganda yaparak BM raporunun Türkiye'nin aleyhineymiş g
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-09-02 13:03:23
Birleşmiş Milletler'in (BM) hazırladığı Mavi Marmara raporunun basına sızmasının ardından, Ankara ilk tepkisini, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun açıkladığı 5 maddelik yaptırım kararıyla gösterdi. Türkiye-İsrail ilişkilerinde gelinen son noktayı ve Davutoğlu'nun açıkladığı yaptırım maddelerini, USAK Arap dünyası ve İsrail uzmanı Osman Bahadır Dinçer, Cihan Haber Ajansı'na (CİHAN) değerlendirdi.
BM raporunun basına sızdırılmasının İsrail'in oyunu olduğuna dikkat çeken Dinçer, İsrail'in bu şekilde propaganda yapmaya çalıştığını ve raporun tamamen Türkiye'nin aleyhineymiş gibi göstermeye çalıştığını bildirdi. Davutoğlu'nun açıkladığı maddeleri çok yerinde ve net bir adım olarak gördüğünü aktaran Dinçer, bu maddelerin İsrail'i sıkıştıracağını ve zora sokacağının altını çizdi.
"İSRAİL, RAPORU BASINA SIZDIRARAK, RAPORUN TÜRKİYE'NİN ALEYHİNE OLDUĞUNUN PROPAGANDASINI YAPTI"
Türkiye'nin atacağı bu adımlarla birlikte İsrail'in hem ekonomik, hem siyasi hem de sosyal anlamda sıkışacağını ifade eden Dinçer, "İsrail'in buradaki asıl amacı, yaşananların sadece Gazze'deki ablukadan ibaret olduğunu gösteremeye çalışmak. Mavi Marmara baskınını ve diğer problemleri yokmuş gibi göstermeye çalışmak. İsrail, bu raporu basına sızdırarak raporun tamamen Türkiye'nin aleyhine olduğunun propagandasını yapmaya çalıştı. Habuki rapora bakıldığında, İsrail'in aleyhine olan maddeler Türkiye'nin aleyhine olan maddelerden kıyas kabul edemeyecek kadar çok." dedi.
İsrail'in, uzun zamandır bu raporun açıklanmamasının, durmadan ertelenmesinin nedenini içerideki muhalefete bunu açıklayamaması ve muhalefeti ikna edememesi olarak değerlendiren Dinçer, İsrail'in burada çok büyük hata yaptığını anlattı. Ne Türkiye'nin 90'lı yılların Türkiyesi olduğunu ne de İsrail'in 90'lı yılların İsrail'i olduğunu belirten Dinçer, Türkiye'nin artık demokratik ve siyasi bakımdan çok güçlü bir ülke olduğunu hatırlatarak, açıklanan bu maddelerin başlı başına çok önemli maddeler olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, açıklanan bu maddeler doğrultusunda, bunun 'şimdilik atılan ilk adım' olduğu yönündeki açıklamasını ise Dinçer, Cumhurbaşkanı'nın açıklaması ve kastettiğinin, bu maddelerin teker teker uygulanarak İsrail'i zor duruma sokmak olduğunu ifade etti.
"TÜRKİYE'NİN ATACAĞI BU ADIMLARA, İSRAİL DE SESSİZ KALMAYACAKTIR"
Türkiye'nin, diplomatik olarak atacağı bu adımların İsrail tarafından karşılık bulacağını aktaran Dinçer, "İsrail, boş durmayacak. Arap ülkelerinin bu karışık durumlarından yararlanmaya çalışacak. İsrail, özellikle Suriye'deki bu iç karışıklığı Türkiye aleyhine kullanarak, Türkiye'yi sıkıştırmaya çalışacaktır. Sonuçta dediğim gibi İsrail, Türkiye'nin 'B planını' biliyordu. Fakat iç muhalefeti ikna edemediği için hep oyalama taktiği uyguladı." diye konuştu.
Raporun sızdırılmasının zamanlamasına da dikkatleri çeken Dinçer, Türkiye'nin bir taraftan PKK ile yoğun bir şekilde mücadele ettiği, Suriye'deki iç çatışma ile uğraştığı, Güney Kıbrıs ile sert münasebetlerin yaşandığı bir döneme denk getirilmesinin bilinçli bir şekilde yapıldığını dile getirerek, bu dönemde Türkiye'nin tam etkilenmeyeceğinin düşünüldüğünü kaydetti.
"BUNDAN SONRA İSRAİL İÇERİSİNDEKİ RADİKALLERİN SESİ, ILIMLILARIN SESİNDEN GÜR ÇIKACAK"
Türkiye-İsrail ilişkilerinin, bundan sonra daha bir zora girdiğini kaydeden Dinçer, özellikle de İsrail içindeki ılımlıların sesinin daha az çıkacağını, radikallerin ise sesinin daha gür çıkacağını vurguladı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara