TİM Başkanı: İthalat ile ihracat arasındaki makas daralmaya başladı (2)
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Merkez Bankasının aldığı önlemler sonrasında döviz kurlarında yaşanan gelişmelerin, kalıcı olabildiği takdirde, hem Türkiye'nin ihracatına olumlu yansıyacağını hem ithalatı dengeleyerek, ca
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-09-01 11:35:20
Mehmet Büyükekşi, ağustos ayı ihracat rakamlarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. İhracatçılar olarak, küresel ekonomideki gelişmeleri dikkatle izlediklerini ifade eden TİM Başkanı, ABD ve AB'de küçülme ve resesyon yerine uzun süreli yavaş bir büyüme sürecine girildiğini, parasal genişlemenin, kredi kanallarına giremediğini, bu nedenle hem ABD hem de AB'de sadece kamu borçlarının sürdürülmesini ve bankaların ayakta kalmasını sağladığını kaydetti. Japonya'nın benzer şekilde 1990 yılında resesyona girdikten sonra faizleri sıfıra indirmesine ve parasal genişleme uygulamasına rağmen likidite tuzağına düştüğünü, maliye politikası tarafında genişletici önlemlerle kamu borcunun, milli gelirinin 2 katını aştığını, ancak tüm bunlara rağmen ortalama yüzde 1 büyümeye sıkışıldığını dile getirdi. ABD ve AB için de aynı riskler bulunduğunu kaydetti.
TİM Başkanı Büyükekşi, Türkiye'nin, gelişmiş ülkelerin karşı karşıya olduğu ve çözüm getirmek için büyük çaba sarf ettiği aşırı kamu borcu ve yüksek bütçe açığı gibi problemleri, 2001 krizinden sonra aldığı önlemler, uyguladığı sıkı para ve maliye politikaları ile büyük oranda çözdüğüne işaret ederek, Türkiye'nin ekonomik durgunluğa giren gelişmiş ülkelere göre canlı ekonomisi ile dikkati çektiğini vurguladı. Yükselen döviz kurları ile iç talebin ithalat yerine iç üretim tarafından karşılanmasını, ithalatın dengelenmesini ve iç üretimdeki artışın büyümeye katkı sağlamasını beklediklerini söyledi.
Büyükekşi, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Merkez Bankasının aldığı önlemler sonrasında döviz kurlarında yaşanan gelişmeler, kalıcı olabildiği takdirde, hem Türkiye'nin ihracatına olumlu yansıyacak hem de ithalatı dengeleyerek, cari açık sorununun kontrol altına alınmasına imkan tanıyacaktır. Kurdaki hareketin, ihracatta yüzde 20 seviyesinde yaşanan artışı yüzde 30 seviyesine yükseltmesini, ithalat artış oranını da yüzde 40'lar seviyesinden yüzde 30 seviyesine düşürmesini beklemekteydik. Nitekim Temmuz ayında ithalat ve ihracat artışı arasındaki makas daralmaya başladı. Önümüzdeki aylarda da ihracat lehine olumlu gelişmeye devam edeceğini öngörüyoruz.'
Kısa vadede olumlu görünüme rağmen, Türkiye'nin orta ve uzun vadeli bakış açısıyla hareket ederek, ekonomide yapısal dönüşümü hızlandıracak adımlar atmaya devam etmesi gerektiğini dile getiren Mehmet Büyükekşi, Merkez Bankası'nın politikalarında yaptığı değişikler ile Türkiye'nin sıcak para cenneti olmaktan hızla çıkmasını son derece olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Faizlerin indirilmesiyle birlikte döviz kurlarının daha rekabetçi seviyelere yerleştiğini de belirtti. İç piyasayı daraltmayacak düzeyde rekabetçi döviz kurunun, sanayiciyi ihracata yönlendireceğini, ithalatın azalmasını ve ihracatın artmasını sağlayacağını savunduklarını ifade etti. Büyükekşi, "Merkez Bankası'nın yürürlüğe koyduğu politikaları olumlu buluyoruz ve sanayide yapısal bir dönüşüme destek vermesini bekliyoruz." dedi.
TİM Başkanı Büyükekşi, temmuz ayı dış ticaret verilerinin, Türkiye'nin sanayi üretiminde yaşanan değişimin olumsuz sonuçlarının çok kısa sürede tersine çevrilemeyeceğini, uzun vadeli bir dönüşüm gündemi ile ancak kalıcı bir iyileşmenin olabileceğini gösterdiğine işaret etti. Kurlarda geçen senenin kasım ayından başlayarak, yaşanan yükselişin ihracata olumlu etkide bulunduğunu ancak, bu olumlu etkinin ithalatta sınırlı kaldığını söyledi. İthalatın kurdan bağımsız bir şekilde yüksek kalmaya devam ettiğini, Türkiye'de sanayi üretimi yüksek seyrettikçe ithalatın da yüksek kalmaya devam edeceğini vurguladı.
İhracatı ve üretimi daha fazla destekleyici adımlar atması gerektiğini belirten Mehmet Büyükekşi, Türkiye'de ilk kez üretilecek ileri teknolojili yüksek katma değerli ürünlerin üretimi için yapılacak yatırımlar ile ihracatta kullanılacak kritik girdi malı üretecek yatırımların özel yatırımlar teşviki düzenlemesi ile yerli ve yabancı yatırım farkı gözetilmeksizin ayrıcalıklı olarak teşvik edilmesi gerektiğini savundu. TİM Başkanı, sanayinin ihtiyaç duyduğu ara mallarını yurt içinde üretip hem içeride kullanmak hem de ihraç etmek zorunda olduğuna, aksi takdirde dış ticaret açığında sürdürülebilir bir iyileşme yakalanamayacağını kaydetti.
EN FAZLA İHRACAT YAPILAN ÜLKE HALA ALMANYA
İhracatın aylık bazda yüzde 30 arttığı Almanya, açık ara ile en fazla ihracat yapılan ülke ünvanını korudu. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ağustos ayında Irak'a yapılan ihracatın yüzde 25 arttığını ve Irak'ın en fazla ihracat yapılan ikinci ülke konumuna yükseldiğine vurgu yaptı. Büyükekşi'nin verdiği bilgiye göre üçüncü sırada yer alan İngiltere'ye ihracat yüzde 17, Fransa'ya yüzde 36, Rusya'ya yüzde 33, İtalya'ya yüzde 24 artış gösterdi. Fas'a ihracatta ağustos ayında yüzde 122, Mısır'a yüzde 106, Suriye'ye yüzde 2 artış kaydedildi. Ayrıca Çin'e yüzde 27, Brezilya'ya yüzde 103, Hindistan'a yüzde 62, Rusya'ya yüzde 33 artış yakalanması ihracatçıyı sevindirdi.
Öte yandan ağustosta en fazla ihracat yapan ilk 10 il; İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir, Ankara, Gaziantep, Manisa, Denizli, Hatay ve Adana olarak sıralandı. İlk 10 arasında en fazla ihracat artışını yüzde 56 ile Manisa gerçekleştirdi. Bursa'nın ihracatı yüzde 49, Gaziantep'in yüzde 49, Hatay'ın yüzde 36, İzmir'in yüzde 31, Ankara'nın yüzde 31, Kocaeli'nin yüzde 30, Denizli'nin yüzde 25, İstanbul'un yüzde 25 ve Adana'nın yüzde 23 arttı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara