Norveç, Utöya'da kahramanlık yapan iki Çeçen genci konuşuyor

Norveç'te Utöya adasında 69 kişinin katledildiği sırada orada bulunan iki Çeçen genç, kendi hayatlarını tehlikeye atarak arkadaşlarını kurtarmak için saldırgan Anders Behring Breivik'e saldırı girişiminde bulundu. Bunda başarılı olamayan gençler, suda boğulmak üzere olan üç genci kurtardı ve 23 genci de saklayarak kurtulmalarını sağladı.
    Adadan sağ kurtulan Çeçenistanlı Mavsar Zjamaev (17) ve Rustam Daudov (16), yaşadıklarını Norveç gazetelerinden Dagbladet'e anlattı. Kampta tanışarak arkadaş olan iki Çeçen genç, akşam yemeği için hazırlık yaparken silah sesleri duyduklarını belirterek, "Bir grup gencin ve yetişkin bir adamın bize doğru koşarak geldiğini gördük. Adam ağlıyordu ama biz numara yapıyor sandık ve onların geldiği yöne doğru gittik. İleride tam köşeyi döndüğümüzde gözümüzün önünde üç kişinin vurulduğuna şahit olduk" dedi.
    Gördüğü manzara karşısında donup kaldığını ve hareket edemediğini anlatan Rustam, arkadaşı Mavsar'ın kendisinin elinden çekip ormana doğru götürdüğünü söyledi.

    ÇEÇEN BABA: "SİZ KENDİNİZİ KORUYABİLİRSİNİZ, EDEBİLDİĞİNİZ KADAR DİĞER GENÇLERE YARDIM EDİN"
    Ormanda cep telefonundan babasını arayarak olanları haber verdiğini dile getiren Mavsar, babasıyla arasında geçen konuşmayı şöyle anlattı: "Babam bana bizim kendimizi koruyabileceğimizi, o nedenle saklanarak sadece kendimizi korumayı değil aynı zamanda adada bulunan diğer gençlere de edebildiğimiz kadar yardım etmemiz gerektiğini söyledi. Bize 'gidin ve adamakıllı bir şekilde saldırgana saldırın' talimatı verdi" dedi.
    Bu konuşmadan kısa bir süre sonra bir polisin belirdiğini söyleyen Rustam, sözlerini şöyle sürdürdü: "Polis bizden saklandığımız yerden çıkmamızı istedi. Ben güvende olduğumuzu zannedip çıkıyordum ki Mavsar, o kişinin saldırgan olabileceği uyarısında bulundu. Ve gerçekten de öyleydi. Polis kılığındaki adam silahını çıkarıp kendisine doğru gelen gençlere tek tek ateş etmeye başladı."
    Babasının tavsiyesiyle ellerine taşlar alarak Breivik'e saldırı hazırlığına giriştiklerini kaydeden Mavsar, "Onu durdurabilmek için arkadan oldukça yanaştık. Aramızda 3-4 metre kalmıştı. Tam taşları kafasına vuracakken, Breivik bir arkadaşın kafasından vurarak öldürdü. O manzarayı görünce panikleyip kaçtık" diye konuştu.
    Bu olaydan sonra saldırganı durdurmanın zor olacağı kanaatine varan gençler enerjilerini diğer gençlere yardım ederek kullanmaya başladı. Adanın bir yamacında mağara gibi bir boşluk bulan Çeçen gençler, gördükleri kişileri oraya yönlendirerek saklanmalarını sağladı.
    Saklandıkları yerin önünde nöbet bekleyen Mavsar, yüzerek kaçmaya çalışan ancak suda boğulmak üzere olan gençleri gördüğü belirterek, "Onları kurtarmak için suya atladım. Göz göre göre boğulmalarını izleyemezdim. Yüzerek sudakileri kurtarmaya başladım. Üçüncü kişiyi sudan çıkardıktan sonra hiç dermanım kalmamıştı ve soğuktan titremeye başlamıştım. Kıyıya 10 metre uzaklıkta bir çocuk çırpınıyordu, ne yazık ki onu kurtaramadan boğuldu" dedi üzüntülü bir şekilde.
    Arkadaşı Rustam ise "Eğer onu da kurtarmaya çalışsaydın büyük bir ihtimalle sen de boğulurdun. Sen orada Süpermen gibiydin ve birçok kişinin hayatını kurtardın." diyerek arkadaşını teselli etmeye çalıştı.