TFF Yönetim Kurulu eski üyesi Usta: Futbolumuz bu şaibe ile yönetilemez
Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu eski üyesi İbrahim Usta, futbolda yaşanan şike ve teşvik tartışmalarından duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, 'Futbolumuz bu şaibe ile yönetilemez.' dedi.
Yarım asrı aşkın bir zam
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-08-16 14:38:58
Yarım asrı aşkın bir zamandır her türlü şaibe, şike, teşvik ile adeta çamurun içine sokulan Türk futbolunun temizliği adına; önce çıkarılan kanun ile ardından da bu kanuna dayanarak İstanbul Özel Yetkili Savcılığı ve İstanbul Emniyeti'nin kararlı çalışmalarıyla başlatılan temiz kramponlar operasyonu, sağduyulu tüm futbolseverler için temiz futbol umudunu doğurduğunu belirten İbrahim Usta, yaptığı yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
'Teknik takip sonucu ortaya çıkan deliller ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü resmi sitesinden "şike var" açıklamasını yaparken, savcılık makamı da bu deliller ışığında şikeye karıştığını iddia ettiği kişileri tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevketmiş, yüce mahkeme heyeti ise bugün Türkiye Futbol Federasyonu'nun yok saydığı o delillere bakarak zanlıları tutuklayıp cezaevine göndermişti.
Kamuoyu; futbolumuzda adeta çığır açan bu cesur adımların medyada sık sık dürüst kişiliği ile anılan Sayın Mehmet Ali Aydınlar tarafından da devam ettirileceği inancına kapılmış, ancak ne yazık ki, dün itibari ile bu inanç kökünden sarsılmıştır.
Sayın Aydınlar, şike ve teşvik primi operasyonu ile ilgili Etik Kurul'dan aldığı rapor doğrultusunda Federasyon'un kararını kamuoyuna deklere ederken, aslında Türk futbolunu sevk ve idareden sorumlu olan Türkiye Futbol Federasyonu'nun, Fenerbahçe camiasının ve futbolun rant paylaşımını yapan güçlerin karşısında dik duramadığını, bundan böyle de duramayacağını gözler önüne sermiştir.
Futbol Federasyonu bir taraftan delillerin şu an küme düşürmeye yeterli olmayacağını belirterek, hem bu delilleri toplayan ve yargılama aşamasında değerlendiren İstanbul Emniyeti'ni hem de savcılık ve mahkeme makamlarını töhmet altında bırakmış, diğer taraftan da iddianameyi bekleyeceklerini belirterek bir bakıma bu kararı verecek kadar cesur olmadıklarını beyan etmiş ve sanki nihai kararı,soruşturmayı yürüten savcı ve hakimler verecekmiş havası yaratmıştır.
Şimdi soruyoruz Sayın Aydınlar;
1- Madem "savunmalar alınmadan yargılama olmaz" diyorsunuz, o zaman neden adı geçen 52 kişiyi Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevk ettiniz?
2- Savunmalar olmadan karar verilemeyecekse neden ligi 1 ay ertelediniz, neden futbol kamuoyunu bir karar beklentisi içine soktunuz ve acaba savunmaların alınabilmesi için savcılık makamıyla irtibat kurdunuz mu?
3- Etik Kurul'un incelemesi için delil niteliğindeki 26 klasör belgeyi Federasyon'un kozmik odasına alabildiniz de, neden söz konusu zanlıların emniyet ve savcılık ifadelerini talep etmediniz ve neden bu ifadeleri savunma niteliğinde değerlendirerek karar verme yolunu seçmediniz?
4- İddianamenin hazırlanması ve mahkemeye sunulması, zanlıların kesin suçlu ya da suçsuz bulunacağı anlamına gelmediğine göre, iddianame Federasyonunuzun karar vermesi için nasıl yeterli olacak, bu durumda dün yaptığınız gibi süreci öteleyerek "Mahkemenin kesin kararını bekleyelim" mi diyeceksiniz?
5- İddianame hazırlandıktan sonra, suçlu takımları küme düşürmeye yetecek kadar delil ortaya çıkarsa, ligimizi içine düşeceği daha büyük kaostan çıkarmak için planlarınız var mı?
6- "Kendilerinden şüphe duyan kulüpler Avrupa Kupalarına katılmayabilirler" derken, şüpheli kulüplerin Avrupa'da boy gösterecek olmasının neticesinde oluşabilecek hasardan sadece o kulübün mü etkileneceğini düşünüyorsunuz, Türk futbolunun bu yıkımın altında kalması durumunda futbol kamuoyuna bunun hesabınıverebileceğinizeinanıyor musunuz?
7- Üzerlerine şike ve teşvik primi şüphesi bulaşmış kulüpleri koruyan bu geçici tedbirle ligi başlatma kararı alırken, bundan sonra yaşanacak şaibeleri göğüsleyebileceğinize inanıyor musunuz?
8- Daha da önemlisi, bu kararınızla birkaç kulübü adeta koruma altına alırken, diğer kulüplerin yaşadığı veya yaşayacağı maddi ve manevi mağduriyeti nasıl gidermeyi planlıyorsunuz?
9- Bu karardan sonra oluşan "Kulübünün formasını çıkarmadan başkanlık koltuğuna oturmuş Futbol Federasyonu Başkanı" imajınızı yıkmak için bundan sonra ne gibi objektif adımlar atmayı düşünüyorsunuz?
10- Vicdanınız rahat mı?
Sonuç olarak, tüm spor kamuoyu şunu bilmeli ki; ülkemiz futbolunu sevk ve idareden sorumlu olan Türkiye Futbol Federasyonu, birçok gazetecinin ve ne hikmetse Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman'ın bile günler öncesinden bildiği bu kararı açıklayarak, adeta ülkemizde şike ve teşvik priminin kanıtlanmadığı müddetçe serbest olduğunu beyan etmiş ve ligimizin söz konusu karar açıklanmadan önce olduğundan daha da şaibeli bir hale gelmesine vesile olmuştur. Futbol Federasyonu bu tutumuyla haksızlığa prim, suçlulara cesaret veren bir kurum olmaktan öteye geçemeyecek, Türk futbolunu temizleme görevi de belli ki çok değerli savcılarımız, hakimlerimiz ve emniyet mensuplarımıza kalacaktır.
Sayın Aydınlar ve Futbol Federasyonu yönetim kurulu üyeleri, sizlere sesleniyorum...
20 yıl sonra, çocuklarınız ve çocuklarımız tarafından "Türk futbolunda ilk temizlik hareketini başlatanlar" olarak mı anılmak istersiniz yoksa "kirli futbola yol verenler" olarak mı?
Futbolumuz adına bizlerin bugününü değil, çocuklarımızın yarınını kurtarabilmek için karar sizin. Ve bu karar, bugün bu kulüpleri düşürüp düşürmemenizden daha önemli, daha vicdani bunu iyi bilin.'
SON VİDEO HABER
Haber Ara