Ertuğ: AB, Türkiye konusunda Güney Kıbrıs'a açık veto hakkı verdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önümüzdeki yıl Güney Kıbrıs'ın Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığını devralması durumunda AB ile görüşmelere ara altı ay ara verileceğini açıklaması iplerin gerilmesine neden olurken, Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili İsmail Ertuğ Türkiye-AB ilişkilerinde Kıbrıs'ın rolünü Cihan Haber Ajansı'na değerlendirdi.

Prensip olarak Avrupa Birliğine (AB) girmeye karar vermiş; davranış ve tutumunu AB standartlarına uyduran ülkelerin üyeliğini desteklediğini ifade eden Sosyal Demokrat Partili (SPD) AP Milletvekili İsmail Ertuğ, bunun Avrupa kıtasında barışa ve istikrara katkı sağlayacağını belirtti. Ertuğ, bu açıdan Kıbrıs'ın AB üyeliğinin doğru olduğunu savundu. 'Fakat asıl önemli nokta, zamanlamanın ne kadar doğru olduğu. AB, 'Kıbrıs sorununu' çözmeden onu üye yaparak tabiri caizse 'mercimeği fırına verdi'. Bu şekilde bir üye ülkeye, Türkiye ile ilgili her konu ve adımda veto fırsatı verildi. Bunun sonradan akıllı bir karar olmadığı görüldü.' şeklinde konuşan AP milletvekili, 'Annan Planı oylamaya sunulmadan önce Kıbrıs'ın AB'ye alınma tarihi çoktan belliydi ve Güney Kıbrıslıların 'hayır' demelerinin negatif bir sonuç getirmeyeceği ortadaydı.' dedi. Türk kökenli siyasi, tüm bunların göz önüne alındığında Türkiye'nin şaşkınlığının anlaşılabilir olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin, Kıbrıslı Türklerin Annan Planına 'Evet' demesinin ardından AB'den bir karşılık beklediğini belirten Ertuğ, fakat herhangi bir karşılık verilmediğini ve buna ek olarak AB'nin Kuzey Kıbrıs'ın izolasyouna son verme ve finans yardımı sözünde durmadığını hatırlattı. Müzakerelerin duracağı açıklamasıyla Türk tarafının kızgınlığının hat safhaya ulaştığına dikkat çeken siyasi, fakat Türkiye'nin ilişkileri dondurmayı belirli bir süreliğine mi yoksa tamamen mi yapacağını kesin belirtmediğini kaydetti. Ertuğ, 'İlginç olansa AB tarafından şimdiye kadar yeterli bir cevap verilmeyişi. Tekil açıklamalara rağmen, 'ortak' bir cevap verilmiş değil. Bu AB'nin üyelik müzakerelerinin devamına ilgi duyduğunu gösteriyor. Bu, AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı olduğundan kaynaklanıyor.' dedi. AP'nin yaz tatili döneminde olduğu için konunun detaylı bir şekilde tartışalamadığını sözlerine ekleyen milletvekili, bunun tartışma olmayacağı anlamına gelmediğini uyarısında bulundu.

AB, KIBRIS KONUSUNDA TARAFSIZ VE AKTİF POLİTİKA İZLEMELİ
Kıbrıs konusunda AB'nin tarafsız ve aktif bir arabuluculuk yapmasının çıkarına olduğunun altını çizen Ertuğ, AB'nin bir parçası olan Kıbrıs ile bunun zor, fakat imkansız olmadığını belirtti. Bu konuda özellike AB'nin önde gelen ülkeleri Almanya ve Fransa'dan daha fazla çaba beklediğini kaydetti. Tüm 'aksaklıklara' rağmen Türkiye ve AB ilişkilerinin güçlü olduğuna değinen Ertuğ, 'Örneğin Türkiye, AB üyesi olmayan tek gümrük birliği ülkesi. Bundan başka enerji projeleri iki tarafı birbirine bağlıyor. En önemlisi ise, AB üyesi ülkelerde yaşayan çok sayıda Türk kökenli vatandaş ortak nokta.' şeklinde açıklamasına devam etti. Görüşmelerin neden yavaş ilerlediği konusunda ise Ertuğ, 'Bu, Kıbrıs ve Fransa tarafının 16 ana görüşme bağlığını bloke etmesinden kaynaklanıyor. Üç müzakere başlığı dışında tüm başlıklar açıldı. Siyasi odaklı blokelerden dolayı görüşme temposu frenleniyor.' dedi. AB'ye üyelik konusunda Türkiye'ye havlu atmayıp, ödevlerini yapmasını tavsiye eden Ertuğ, daha sonra AB'nin akıllıca davranıp bu önemli kararı sorumluluk sahibi olarak vereceğini umduğunu anlattı. Son olarak istifa eden generallerin durumu konusunda Ertuğ, demokrasilerde siyasi sorumluluğun orduda olamayacağını ifade etti ve bu bakış açısıyla generallerin istifasını 'Normalleşme' ve demokrasinin ilerlemesi olarak değerlendirdi.