Askerî kampta öğrencilere psikolojik işkence
Turgut Selman Tümer, Kuleli Askeri Lisesi'ni 100 puanla bitiren başarılı öğrencilerden biriydi. Kuleli, Maltepe ve Işıklar askeri liselerinden mezun öğrencilerle birlikte İzmir'in Urla ilçesinde, harp okullarını kazanan öğrencilerin intibak eğitimi a
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-08-10 11:03:55
Kuleli Askeri Lisesi'nden 115 öğrencinin mezun olduğunu ve 40'a yakının, bu kampta eğitim öğretimine nokta koyduğunu anlatan Tümer, Maltepe Askeri Lisesi'ni birincilikle bitiren Mehmet Altan'ın da aynı gün kendileriyle birlikte ayrılmak zorunda kaldığını kaydetti. Kuleli Askeri Lisesi'nden arkadaşı olan Elazığlı İbrahim Ozan ile birlikte kamptan ayrılan Tümer, psikolojisi bozulduğu için tedavi görmeye başladı. Emekli polis memuru babası Kemal Tümer'i hayatta iki defa ağlarken gördüğünü anlatan Selman, "İlki 13 yaşında, Kuleli Askeri Lisesi'ni kazandığımda gözyaşlarını tutamamıştı. İkinci kez de beni kamptan alırken ağladı. Hiçbir zaman B planım olmadı, ben hep subay olma hayaliyle büyüdüm." diye konuştu.
Üsteğmenlerin ellerinde tek tip dilekçe olduğunu anlatan Selman Tümer, kamptan fiziki sebeplerle ayrıldığını bile dilekçeye yazamadığını belirtti. Binlerce defa çöküp kaldırdıklarını, dikenlerin içinde süründürdüklerini, bahçedeki çam ağaçlarının yapraklarını toplattıklarını anlatan Selman, Ankara'da başlayan ve Urla'daki kampta devam eden işkence eğitimlerine bütün bölüğün katılmadığına dikkat çekti. Gece uyutulmayıp eğitime alındıklarını ifade eden Selman, "Bize fiziksel baskı yaparak okuldan ayrılmamız istendi. Traş olmama rağmen 'Top sakal bırakıyorsun.' diye aşağıladılar. Laf duymamak için jiletle tıraş olmaya kalktım ve yüzümü kestim. 3 dakika içinde 200 defaya yakın önce kamuflaj, sonra da eğitim elbiselerini giymemizi emrettiler. Yemek yememiz için 7 dakika süre veriyorlardı." dedi.
Kamptan dün (9 Ağustos) akşama doğru çıkarılan İbrahim Ozan ise geceyi okul arkadaşı Selman Tümer'lerde geçirdi. Ankara'da toplandıktan hemen sonra saat 13.00'ten ertesi gün 05.00'e kadar aralıksız eğitim yaptırıldığını anlatan Ozan, üsteğmenin birinin gidip diğerinin geldiğini ve okuldan ayrılmaya zorlandıklarını söyledi. Birlikteki bazı öğrencilere işkence yapıldığını kaydeden İbrahim, Ankara'dan Urla'ya gelinceye kadar 20 arkadaşlarının ayrılmak zorunda kaldığını aktardı.
İzmir'in Urla ilçesinde bulunan Menteş Askerî Kampı'nda özellikle üsteğmen rütbesindeki komutanların, isimleri önceden belirlenen bazı çocuklara psikolojik baskı ve eğitim adı altında işkence yaptığı iddiaları gündemi sarstı. İddiaya göre harp okullarını kazanarak kampa katılan yaklaşık bin öğrenciden 60'ına, komutanlar tarafından akıl almaz işkenceler yapıldı. Olay, yaşadıklarına dayanamayan ve sinir krizi geçiren öğrencilerden bazılarının, durumu ailelerine bildirmesi üzerine duyuldu. Yaklaşık 10 veli, dün söz konusu kampa giderek çocuklarının kendilerine teslim edilmesini istedi. Komutanların olumsuz cevap vermesi üzerine zaman zaman fiili müdahaleye varan tartışmalar yaşandı. Turgut Selman Tümer'in emekli polis olan babası Kemal Tümer, 4 saat boyunca oğluyla görüştürülmemesine sinirlenerek silah çekti. Oğlunun kendilerine telefon ederek, "İntihar edeceğim." dediğini aktaran Tümer, avuç içlerinin dikenlerle dolu olduğunu anlattı. Askeri bölgede silah çekmesine rağmen kimsenin bir tutanak bile tutmadığını anlatan Tümer, çocuklarının kasıtlı bir şekilde okuldan atılmalarının sağlandığını iddia etti: "Çocuğum kendi isteğiyle okuldan ayrılmadı ki. Ayrılmak zorunda bırakıldı. Benden ne diye tazminat isteyecekler?"
Aileler, önceden belirlenen bazı çocukları kamptan ayrılmaya zorlamak için sabahlara kadar eğitim yaptırıldığını iddia ediyor. Bir veli, oğluna eğitim adı altında elbisesinin 200 defa çıkartılıp giydirilerek psikolojisinin bozulduğunu anlattı. Devlet memuru olduğundan isminin açıklanmasını istemeyen başka bir veli de çocukların 4 Ağustos 2011 Perşembe günü Ankara'da Kara Kuvvetleri Harp Okulu'nda toplandıktan sonra bazılarına, işkenceye varan eğitimler yaptırıldığının altını çizdi. Çocuklarını sabaha kadar eğitime tâbi tuttuklarını belirten veli, "Dinlendirmeksizin eğitim yaptırmışlar. Sabaha kadar şnav çektirmişler. 1,5 litrelik suyu tek nefeste içmeleri istenmiş. İçemeyip istifra edenler olmuş. Sonra da çocukları yerde süründürerek, kusmukları paspas ettirmişler." şeklinde konuştu.
Telefonla haber almaları üzerine Türkiye'nin çeşitli yerlerinden Urla'ya gelen velilerin birçoğu, çocuklarını götürdü. Askeri liseden harp okuluna geçen öğrencilere yapılan işkenceyi gören veliler, 50 bin lira tazminat ödemeyi göze alarak çocuklarının ilişiğini kesti.
YÜZBAŞI: DÖNDÜĞÜN ZAMAN GÖRÜŞÜRÜZ
Bir başka veli, kampta "şok bölüğü" kurulduğunu ve ayrılmaya zorlanan çocukların dikenlerde yürütüldüğünü anlattı. Çocuklarının küfür edilip hakarete uğradığını vurgulayarak, "Sindirme operasyonunu, üsteğmenler ve yüzbaşılar yapıyor. Nizamiye kapısında komutanlarla görüşürken kamptan ayrılmak isteyen bir öğrenciye yüzbaşı, 'Sen git. Geri gelince görüşürüz.' dedi. Çocuk, gözümüzün önünde sinir krizine girerek fenalaştı ve revire kaldırıldı." diye konuştu. Ailelerden bazılarının konuyla ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı'na şikâyette bulunduğu öğrenildi. Emekli Hakim Albay Rüştü Atpulat ise velilere, sivil savcılığa suç duyurusunda bulunmalarını önerdi. Yine ailelerin birleşerek, yaşadıklarını Genelkurmay Başkanlığıve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na da dilekçeyle bildirmelerini tavsiye etti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara