Rum Dışişleri Bakanı Markulli'den Türkiye'ye "kabadayılık"suçlaması

Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Erato Kozaku Markulli, yeraltı kaynaklarının tespitine yönelik ekim ayında başlayacak çalışmalara Türkiye'nin tepkisini "kabadayılık" olarak niteledi. Markulli, Türkiye'nin bu karşı tutumunda haksız olduğunu ispatlamak için AB üyesi ülkeler nezdinde girişim başlattığını açıkladı.

Alithia gazetesine açıklama yapan Markulli, AB üyesi ülkeler nezdinde girişim için Rum büyükelçilere talimat verdiğini söyledi. Markulli, kendisinin de AB ülkeleri dışişleri bakanlarına mektup hazırladığını, bunu BM Güvenlik Konseyi'ne yönelik girişimlerin takip edeceğini kaydetti.

Türkiye'nin uluslararası hukuka uyması gerektiğini savunan Markulli, Türkiye'nin AB'ye aday ülke olarak yükümlülüklerini yerine getirmesi için daha etkili başka yöntemleri de inceleyeceklerini" ifade etti. Markulli, RIK'e açıklamasında da, Türkiye'nin Güney Kıbrıs'a yönelik tehdidiyle bir AB üyesini tehdit ettiğini savundu ve AB üyelerinden ortak tutum isteyeceklerini söyledi.

Türkiye'nin bu kabadayılıklarının yeni olmadığını Markulli ileri süren Markulli, daha da ileriye giderek, Türkiye'nin konuyla ilgili olarak uluslararası hukuka atıfta bulunmasını ise "küstahlık" olarak niteledi. Ayrca Markulli, perşembe günü Atina'ya yapacağı ziyarette konuyu Yunanistan Dışişleri Bakanı Stavros Lambrinidis'le de görüşeceğini ifade etti.

YAKOVİDİS: SONDAJ ÇALIŞMALARI YASAL
Eski Rum Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Andreas Yakovidisde, Güney Kıbrıs'ın Mısır, Lübnan ve İsrail'le "Münhasır Ekonomik Bölgenin" belirlenmesine ilişkin yaptığı anlaşmaların, uluslararası hukuka uygun olduğunu kaydetti. Yakovidis, bunun Deniz Hukukuna ilişkin anlaşmada da dile getirildiğini söyledi.

Haravgi gazetesine göre Rodos'ta düzenlenen Deniz Hukukuna ilişkin konferansta konuşan Yakovidis, üç anlaşmanın ufak farklılıklar dışında benzer olduğunu ve 1982 yılında imzalanan BM Deniz Hukuku Anlaşması'na da dayalı olduğunu belirtti. Yakovidis ayrıca, US Geological Survey'in, 122 trilyon kübik feet doğalgaz bulunduğunu şubat 2010'da teyit ettiğini anımsattı.

"YERALTI KAYNAKLARI TÜRKLERİN DEĞİL KIBRIS CUMHURİYETİ'NİNDİR"
Habere göre konferansta ayrıca, yeraltı kaynaklarında Kıbrıslı Türklerin de hakları olduğuna ilişkin Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk tarafının yaklaşımı konusunda da, "Doğal kaynakların sahibi bir başka toplum değil; AB ve BM üyesi olan, Uluslararası Adalet Divanı'nın Kosova ile ilgili kararında da devlet varlığı teyit edilen Kıbrıs Cumhuriyeti'dir." görüşüne de yer verildi.

Gazete, Türkiye'nin BM'nin Uluslararası Deniz Hukuku Anlaşması'nı imzalamadığına da dikkat çekti.