Dolar

34,8652

Euro

36,5995

Altın

3.044,49

Bist

10.058,47

Tatiliniz zehir olmasın, su altındaki dostlarınızı tanıyın

Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Uzm. Dr. Ülkümen Rodoplu, küçük diye fazla dikkate alınmayan bazı deniz canlılarının, insanlar için ölümcül sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Rodoplu, su altında insanlara sebepsiz zarar verecek canlı yok den

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-08-05 08:41:32

Tatiliniz zehir olmasın, su altındaki dostlarınızı tanıyın
Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Uzm. Dr. Ülkümen Rodoplu, küçük diye fazla dikkate alınmayan bazı deniz canlılarının, insanlar için ölümcül sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Rodoplu, su altında insanlara sebepsiz zarar verecek canlı yok denecek kadar az olmasına rağmen korunmak için onları tanımak gerektiğine dikkat çekti. Su altında tehlike oluşturabilecek canlılar arasında ilk akla gelenlerin iskorpit, sokar, trakonya, vatos ve denizanası olduğunu söyledi.
Türkiye'yi çevreleyen denizlerde yaşayan hayvanların bazılarının, avlarını yakalamak veya kendilerini savunmak üzere vücutlarının çeşitli yerlerinde savunma aygıtları, zehir içeren bezler ya da elektrik deşarjı oluşturabilecek organlara sahip olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Rodoplu, "Yaz mevsiminde denizin tadını çıkarmak isterken zehirli bir balığın sürprizli iğnesi ile karşılaşabilirsiniz. Su altında nedensiz yere insanlara zarar verecek canlı yok denecek kadar azdır ancak deniz, göl ve nehirlerde yaşayanların çoğu, kendi savunmaları için ısırabilir, sokabilir veya zehirleyebilir. Böyle olunca da insanların derisine ve bazı durumlarda da tüm vücuduna zarar verebilirler." diye konuştu. Söz konusu zararların anında ortaya çıkabileceği gibi bazı durumlarda haftalar veya aylar sonra da kendini gösterebildiğini anlatan Rodoplu, denizlerde rastlanan bu tür canlılarla temas edilmesi halinde yapılması gereken ilkyardımı bilmekte büyük fayda olduğunu vurguladı.
Ülkümen Rodoplu, Ege ve Akdeniz kıyılarında dikkat edilmesi gereken başlıca deniz canlılarını şöyle sıraladı:

İskorpit (Scorpaena notata): Sokması çok ciddi olmamakla birlikte şiddetli yanma ve ağrı yapabilir. Zaman zaman da kızarıklık görülebilir.
İlkyardım: En iyi ilkyardım uygulaması, sokulan bölgeye sıcak su uygulamaktır.

Sokar (Siganus luridus): Zeytin yeşiliyle koyu kahverenkli balığın yüzgeçleri sarıya çalar. Dibe yakın bölgelerde ve alglerle kaplı, eriştelik bölgelerde sık görünür. İnsanlar için ciddi bir tehlike oluturmaz ancak dikenli üst yüzgeçleri acı verebilir.
İlkyardım: Çok şiddetli kızarıklık veya ağrı durumunda doktora danışarak uygun ağrı kesici kullanılabilir.

Trakonya (Tompati blenny): İğnesi battığında zehir kesecikleri cilde zehir salgılar. Ağrısı çok şiddetli olabilir. Şişme, kızarıklık, batma hissi ve acı hemen ortaya çıkar. Nadir olgularda, hassas ve alerjik kişilerde bulantı, kusma, kas güçsüzlüğü, solunum zorluğu, kalp durması, şok veya koma ortaya çıkabilir.
İlkyardım: Ağrıyı azaltmak için yaralı kısım sıcak suya sokulabilir. Doktora danışarak ağızdan ağrı kesiciler ve antihistaminik ilaç alınabilir. Çok daha şiddetli belirtilerde 112 Acil Sağlık ekibi çağırılması gerekmektedir.

Vatos: Kesinlikle zararsızdır. Kimseye zararı dokunmamıştır. Dipte yaşar ve beslenir. Kendini kuma gömerek düşmanlarından saklanır. Kamçıyı andıran kuyruğunun alt üçte birinde çok keskin ve zehirli bir mahmuz vardır. Rahatsız edildiğinde veya üzerine basıldığında ona zarar veren canlıyı sokar. Yarası çok ağrılı olup sokulmuş bölgede şişlik ve kızarıklık yapar. Geç iyileştiği gibi enfeksiyon gelişebilir. Vatos sokmasının belirtileri, ayak ve bacaklarda bir darbe hissi olabilir. Sokmayı takiben ortaya çıkan ağrı çok şiddetli olur ve ilk 90 dakika boyunca devamlı artar. Hassas, alerjik bünyelerde kusma, karın ağrısı, aşırı terleme ve kalp çarpıntısı gibi ağır sistemik belirtilere sebep olabilir.
İlkyardım: Bu balığın zehiri ısıya dayanıklı olmadığından, sıcak su uygulaması en iyi girişimdir. Uygulamaya en az 30 dakika devam edilmelidir. Yaranın enfeksiyon sebebiyle kötüleşmesi ihtimaline karşı mutlaka doktor tarafından değerlendirilmesi gerekir.

Denizanası (Aurelia aurita): Ege ve Akdeniz'de her mevsimde görülürler. Dalıştan sonra, denizanasının elbiseye ve mayo üzerine bulaşmış yakıcı vantuzları yanma ve kaşıntılara sebep olabilir. Kollarıyla temas edildiğinde değdiği bölgede yüksek yanma ve kızarıklığa yol açar.
İlkyardım: Korunma için en geçerli yöntem, tişört giyerek yüzmektir. Tatlı su, zehirin daha etkili olmasını sağlar, bu yüzden tatlı su kullanılmaz. Deniz suyunu, hastanın dayanabileceği bir ısıya kadar kaynatıp yaranın üstüne tatbik edin. Sıcak tuzlu suyla yıkama, etkilenen kısmın sıcak tuzlu su dolu bir kaba veya kovaya sokulması veya üzerine sıcak havlu koyulması, en etkili ilkyardım uygulamalarıdır. Beyaz sirkeyle yıkama gibi girişimlerin yanında sıcak uygulamasının daha yararlı olduğu ortaya çıkmıştır. Denizanasının deriye yapışan kollarını ayırmak için deniz suyuyla yemek sodası karışımı sürülür. Hiçbiri bulunamazsa deniz kumu da aynı amaçla kullanılabilir. İşlemi yapan kişinin eldiven giymesi gerekmektedir. Bittiğinde bölge deniz suyuyla yıkanır. Ağrının şiddetli olduğu hallerde, doktor tavsiyesi alınarak ağrı kesici verilebilir.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara