Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

"İsraftan kaçınalım, Afrika'da açlıktan ölen insanları unutmayalım"

Son yılların en kurak dönemini yaşayan Somali'de son 3 ayda 5 yaş altında 29 bin çocuğun hayatını kaybetmesine dikkat çeken din adamları, Ramazan ayında aç insanların unutulmaması gerektiğini söylüyor.
       &

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-08-05 07:40:50

Son yılların en kurak dönemini yaşayan Somali'de son 3 ayda 5 yaş altında 29 bin çocuğun hayatını kaybetmesine dikkat çeken din adamları, Ramazan ayında aç insanların unutulmaması gerektiğini söylüyor.
        Bursa İl Müftüsü Mahmut Gündüz, açlıkla mücadele eden Afrika ülkelerinde her gün açlıktan ölen insanların olduğu bir dönemde israftan kaçınılması gerektiğini söyledi. Özellikle otellerde artan yemek ve ekmeklerin çöpe döküldüğüne işaret eden Müftü Gündüz, "Meslek grupları arasında kardeşlik ve dostluğu pekiştirme adına düzenlenen yemeklere bir şey demiyoruz, ama sofralarda garibanları, Afrika'daki açlıkla terbiye olan insanları unutmamak gerekir. Bu ayı mide odaklı bir eğlence dönemi görmeyelim." dedi.

RAMAZAN EĞLENCE AYI DEĞİL
    Kur'an'ı Kerim'in nazil olmaya başladığı ay olan on bir ayın sultanı Ramazan'ın feyiz ve bereketini iyi değerlendirmeyi tavsiye eden Bursa İl Müftüsü Mahmut Gündüz, Ramazan'ı eğlence ayı olarak görmenin ya da mide odaklı geçirmenin mübarek aya ihanet olacağını kaydetti.
        Ramazan ayının Kur'an ayı olduğunu söyleyen Gündüz, Ramazan'ın paylaşma, yardımlaşma ayı olduğuna dikkat çekti. Sofralarda lüksten kaçınıp, fakirleri, öğrencileri gözetilmesini tavsiye eden Gündüz, Afrika'da yaşanılanlara kuru bir acıma yerine ihtiyacı olanlara yardım etmeye çalışılması gerektiğini söyledi.
        Ramazan'da hem yurt içerisinde hem de yurt dışında ihtiyaç sahiplerine ulaşılması için bir fırsat olduğunu anlatan Bursa İl Müftüsü Mahmut Gündüz, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri tarafından dostluğu ve kardeşliği pekiştirme adına düzenlenen iftarları eleştirmediklerini, ancak sofralarda ihtiyaç sahipleri ve öğrencilerin de unutulmamasını istedi. Soflarda israfın önlenmesi gerektiğine vurgu yapan Müftü Gündüz, "İnsanların Afrika'da açlıktan öldüğü bir dönemde sofralarımızda israfı önlemeliyiz. Özellikle otellerimizde verilen yemeklerde artan israf hepimizi üzüyor. Her gün yemekler ve ekmekler çöpe atılıyor. Bu ay, israf ayı değil Rahmet ve Kur'an ayıdır. Açık büfe yemeklerde de yiyebileceğimiz kadar almalıyız. Fuzuli dökülen yemekler ve ekmekleri düşündüğümüzde çok büyük sorumluluk altındayız diye düşünüyorum. Zekatlarımızı, sadakalarımızı bayrama erişmeden vermeliyiz." diye konuştu.

ZEKAT KALBİ CİMRİLİKTEN KORUR
         Zekatın kalbi cimrilik hastalığından koruduğunu dile getiren Bursa İl Müftüsü Mahmut Gündüz, gücü yeten her Müslüman'ın zekat vermesi gerektiğini hatırlattı. "Zekatı, dini ölçülere göre zengin olan Müslümanların seneden seneye malının ve parasının kırkta birini fakir olan Müslümanlara vermesi" olarak özetleyen Gündüz, zekatın, kalbi cimrilik hastalığından, malı fakirin hakkından temizleyen, zenginlerde şefkat ve merhamet duygularını geliştiren bir ibadet olduğunu vurguladı.
        Zekat sayesinde fakirlerin kalbindeki haset ve kıskançlığın ortadan kalktığını ifade eden Bursa Müftüsü şöyle devam etti: "Fakirlerin kalbinde, kendilerine yardım eden zenginlere karşı sevgi ve saygı meydana gelerek toplumda birlik ve kardeşlik kuvvetlenmiş olur. İslam dini, toplumun dertlerini tedavi eden, ihtiyaçlarını karşılayan birçok esaslar getirmiştir. Allah'ın emri olan zekat, bir sosyal yardımlaşma sistemidir. Zekat malın büyümesini ve bereketlenmesini sağlar. Zekatı verilen serveti, yok olmaktan, kötü insanların zararından Allah korur. Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor: 'Mallarınızı zekat ile koruyunuz.' Zekat malı azaltmaz aksine çoğaltır."

KİMLERE ZEKAT VERİLEBİLİR?
         Zekatın Müslüman, erginlik çağına gelmiş, akıllı, hür ve dinen zengin sayılan kimselere farz olduğunu anlatan Mahmut Gündüz, fakirler, hiçbir şeyi olmayanlar, borçlular, yolcular, ihtiyaç sahibi öğrenciler, Allah yolundakilere (Bunlar cihat veya hac için yola çıkıp parasız kalanlar ile işini gücünü bırakıp kendisini ilme vermiş olan kimselere) zekat verilebileceğini söyledi. Gündüz, "Zekatın öncelikle fakir olan yakın akrabaya, komşulara, hemşerilere verilmesi daha sevaplıdır. Ana, baba, büyük ana ve büyük babalara, oğluna, oğlunun çocuklarına, kızına, kızının çocuklarına ve bunlardan doğan çocuklara, zenginlere, Müslüman olmayanlara, karı-koca birbirlerine zekat veremez. Bayramı beklemeden zekatı verebileceğimiz kişi ve kuruluşları belirlememiz gerekir. 'Fakir bana gelsin, vereyim' mantığı ile değil, bizzat araştırarak zekat vermeliyiz." şeklinde konuştu.
SON VİDEO HABER

Suriye'deki dehşeti anlattı: İşkenceden derimiz yüzülüyordu

Haber Ara